-29

1.7K 169 145
                                    

Çooooook uzun süre geçtiğinin farkındayım. Üzgünüm. Umarım kusuruma bakmazsınız. Bu süreçte taslakta bir sürü kitabım oldu onlardan birkaçını paylaşacağım. 

Bu arada sınav nasıl geçti?

Benim sınav ile ilgili düşüncelerim

tyt:  evin ne zaman yapıldığını soran komşunun, onu hesaplayan mal Ayşe'nin, 1,25 hızla film izleyen Cansu'nun, 500 liraya bisiklet alan veledin, deniz kızını görmeyip gördüm diyen sonra görünce görmedim diyen balıkçının ve onu dinleyen köylülerin abv

ayt: Ayt matematikte işlem yapmak için sayı arıyorum.

Yazım yanlışlarım varsa şimdiden çok sorry bebitolar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yazım yanlışlarım varsa şimdiden çok sorry bebitolar.



2 Hafta sonra

---

Islak saçlarımı küçük havluyla kurularken bir kulağım hala çalmasını beklediğim telefondaydı. Jungkook ve Taehyung akşam yemeğe gideceğimizi ve hazırlanmam gerektiğini söylemişti. Onlar dışarıda işlerini hallederken bende hazırlanmakla meşguldüm. 

Duş almış ve bakımımı yapmıştım. Saçlarım hafif nemli kaldığında havluyu kirliye atıp makyaj masama oturdum. Saçlarımı ortadan ayırmayıp çoğunluk olan kısmı şekillendirip bir bölümünün alnıma düşmesine izin verdim. Geri kalan azınlık kısmı ise saç şekillendirici ile arkada kalmasını sağladım. 

Gözlerime koyu bir far, dudaklarıma kendi dudağımın tonlarında hafif bir ruj sürdüm. Küçük halka küpelerimi, yüzük ve kolyelerimi takıp aynadaki görüntüme gülümsedim. Gözlerim telefona kaydığında gülümsemem yavaşça silinmişti. 

Tae ve Jungkook sabah evden çıktıklarından beri aramamışlardı beni. Ben aradığımda ise cevap vermemiş, meşgule atmışlardı.

Sinirle homurdanıp telefonu elime alıp Taehyung'u aradım. Tam kapanacakken cevap verdiğinde derin bir nefes verdim.

"Neredesiniz Taehyung?"

"Jimin kapatmalıyım."

"Ben hazırım. Nerdesiniz dedim?!"

"Jimin."

"Ne oluyor Taehyung! Sabahtan beri cevap vermiyorsunuz! Meşgule atıyorsunuz! Madem böyle yapacaksınız neden akşam yemeğe çıkacağımızı söylüyorsunuz! Bana neler old-"

"KES SESİNİ!"

Taehyung bağırdıktan sonra ortam aniden sessizleşmişti. Gözlerim sinirle dolarken gülümsedim.

"Peki."

Telefonu tamamen kapatıp yüzümdeki makyajı sildim. Takıları çıkarttım. Daha sonra üzerimdekileri hızla çıkartıp eşofman takımını giydim. Gözlerim tekrar dolarken evden çıktım.

Kısa sürede babamların evine gelirken derin bir nefes aldım ve zili çaldım. Açılan kapıyla Jin babamı gördüm. Kolumdan tutup bedenimi içeri çekip kapıyı kapattı.

Ellerini yanaklarıma koyup sanki içimi görürmüş gibi baktı gözlerime.

"Ne oldu bebeğim?"

Derin bir nefes alıp, babamın şefkatle bakan gözlerine baktım.

"Sonra anlatsam olur mu baba? Odama geçsem?"

Alnımdan yumuşak bir şekilde öpüp geri çekildi. 

"Aç mısın?"

"Değilim."

"Tamam sen odana geç akşam yemeğe çağırırım seni."

Kafamı onaylar anlamda sallayıp yavaş adımlarla odama geçtim. İçeri girdiğim gibi kendimi yatağa atıp gözlerimi sımsıkı kapattım.

Tae'nin neden bir anda bu kadar sert çıkıştığını anlamamıştım. Bu zamana kadar bir kere bile bu denli bağırmamıştı. Açıkçası kalbim fazlasıyla kırılmıştı. Gözlerim tekrar dolarken sinirle derin bir nefes verdim. Şuan ikisinin de kafasını duvara sürtmek için yanıp tutuşuyordum!

***

Güneş doğmaya başlarken gözlerimi tavandan çekip cama çevirdim. Dünden beri neredeyse hiç uyumamıştım. Sadece bir ara yarım saatlik bir sürede dalmış fakat Tae'nin bağıran halini görüp zıplayarak uyanmıştım.

Anlamsız bir şekilde bu durum kabusuma bile konu olmuştu. Belki benim çok abarttığımı düşünüyorsunuz lakin benim açımdan olay çok daha farklı.

Düşünün; bu zamana kadar tek kötü kelime etmeyen, beni umursamıyormuş gibi davranmayan canımdan çok sevdiğim iki adam bir anda hiçbir şey olmamışken tam tersine döndü.

Daha fazla düşünürsem ağlayacağım için derin bir nefes verip yataktan kalktım. Tam bu sırada kapım çalmış ve Namjoon babam içeri girmişti.

"İyi misin güzelim?"

Burukça gülümseyip kafamı iki yana salladım. Babam içeri girip kapıyı kapattı ve elimi tutup ikimizi de yatağa oturttu.

Kafamı çevirip ona baktığımda yanağındaki gamzeleri göstererek güldü. Tabi tıpkı bir aynaymışçasına bende gülümsemiştim.

"Anlat bakalım neler oldu?"

Derin bir nefes alıp gözlerimi dizimin üzerindeki babamın elleri arasındaki ellerime çevirdim.

"Dün akşam, yemeğe çıkacaktık. Hazırlandıktan sonra ikisini de aradım fakat cevap vermediler veya meşgule attılar."

Gözlerim dolunca derin bir nefes alıp tekrar devam ettim.

"Daha sonra Tae'yi aradım tekrar, açtı. Sinirlendim ve neden cevap vermediklerini, ne olduğunu sordum. Tabi ardı ardına sorduğum sorulardan sonra o da bana bağırdı. Sonra da buraya geldim işte."

Babam derin bir nefes alıp saçlarımı okşadı.

"Onlar geldiğinde ve kendini iyi hissettiğinde ilk önce dinle güzelim. Nedenini öğren sonra pişman olma."

Kafamı sallayıp babamın göğsüne sığındım.

"Bugün bizim günümüz olsun ne dersin?"

Kıkırdayıp kafamı salladım.

"Olsun."

*****


@Kim.Nmjn

Baba oğul günü @mochi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Baba oğul günü @mochi.kim 💛🐥


Bu gönderi yorumlara kapatılmıştır.

SAUDADE [vminkook]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin