i am you, jeongho

seven

minho:

O gece ki yaşanan şey bende şok etkisi yaratmaya devam ederken,aynı şekilde Jeongin'de ve Jisung'ta şok olmuştu. Büyük ihtimal her şeyi öğrendiğimi düşünüyorlardı,pekte yanlış bir düşünce değildi.

Erkeklerden hoşlanmıyordum ve bu yanlışıkla olan bir şey olduğu için fazla kurcalamadım. Ayrıca bir sevgilim vardı ve onu seviyordum. En önemlisi ise, Jeongin benim en yakın arkadaşımdı.

"Yirmi dakikadır tuvalette ne yapıyordun amk"

"İşedim Hyunjin"

"Oh yarasın paşama"

Göz devirip bakışlarımı Jeongin'e yönelttim. Onun bakışları ise dümdüz yere bakıyordu,ifadesizdi. Sorun öpüşmemiz değilde,başka bir şey gibiydi ama bunu bile umursamadım. Neden bilmiyorum, dünya yansa umrumda değil.

Zil çaldığında hepimiz sınıflara dağılmıştık. Tabii Jeongin o kadar dalgındı ki kendi sınıfı yerine Ryujin'lerin sınıfına girmişti. Hiç bir hareketi gözümden kaçmıyor, ama bir o kadar da umursamıyordum.

Kendi sınıfıma girip sıraya geçtim. Chan yanımda geldiğinde vücudumu hafif ona çevirdim.

"Ne bok yedin?"

"Yemişim bir boklar ama ne güzel"

"Anlat"

"Bizim Jeongin'le bara gittiğimiz gece,öpüşmüşüz"

"Ne?!"

Bütün sınıfta Chan'ın sesi yankılanırken,utançtan kafamı eğdim. Chan kimseyi takmadan tepkisini ortaya koymaya devam ediyordu. Neyse ki öğretmen gelmiş ve yerine geçmek zorunda kalmıştı.

Sıkıcı geçen derslerin sonunda okul bitmişti. Hızlıca eşyalarımı topyalıp Ryujin'lerin sınıfına indim. Yan sınıftan Jeongin çıktığında, yanıma geldi.

"Ryujin'i mi bekliyorsun?"

"Evet"

Cevap verdiğim sırada sınıfın kapısı açılmış ve Ryujin'le Yeji çıkmıştı. Ryujin gülümseyerek küçük bir öpücük vermiş ve Jeongin'e gergin bakışlar atmıştı. Şu an ne olduğunu anlamak, matematik sorusu çözmekten daha zordu.

"Biz Yeji ile takılacağız bugün, seni ararım"

"Bizde gelelim!"

Ryujin'i onaylayacağım sırada, Jeongin'in bağırması ile hepimiz ona dönmüştük. 'Napıyorsun?' gibi ona bakarken,o doğrudan Ryujin'e bakıyordu. Cidden Ryujin'i kıskanıyor olabilirdi diye düşünmeden edememiştim.

"Takılsın kızlar,bizde seninle takılırız Jeong"

"Hayır ya, dörtlü takılalım işte"

Ortam gerildiğinde iç çekip onayladım. Ryujin'in ve Yeji'nin suratı asılırken umursamadan Ryujin'in elini tutup yürümeye başladım. Yeji ve Jeongin'de yanımıza geldiğinde nereye gideceklerini konuşuyorlardı. Sonuç olarak, lunapark klişesini seçmişlerdi.

Lunaparka girdiğimizde Yeji ve Ryujin biletleri alacağız diye tüymüşlerdi. Jeongin kaşlarını çatarak arkalarından bakarken, ben de ona bakıyordum.

"Ryujin'le bir sıkıntınız mı var?"

"Hayır"

"Çok kötü bakıyorsun kıza Jeongin"

"Sen yanlış görmüşsün"

"Öyle mi?"

"Hmhm"

Mırıldandığında tek kolumu omzuna atıp gişeye ilerledim,anlaşılan kızlar tarafından satılmıştık.

"Nereye?"

"Gişeye"

"Niye?"

"Satıldık bari ikimiz takılalım"

Şaşkınlıkla bana baktığında gülümseyip gişeden bilet aldım ve tekrar yanına döndüm.

"Hangisine binmek istersin?"

"Dönme dolap"

"Ben binmem ona!"

"Hadi ya, beni mi kırıcaksın hyung?"

Evet şu an bana asla hyung demeyeceğini söyleyen çocuk dudak büzerek hyung diyor. Bunu reddetmem imkansız.

"Of tamam"

Sinsice gülümseyip, elimden tutarak beni dönme dolabın olduğu yere sürükledi. Şu an beyin algılarım çalışmıyor çünkü, elimi tutuyor ve bu benim hoşuma gidiyor?