fourteen

2.7K 312 194
                                    

minho:

Jeongin'lerden çıktığımda derin bir nefes alıp yürümeye başladım. Son zamanlarda olan şeyler kafamı karıştırıyordu. Özellikle Ryujin'in Yeji ile beraber olup bunu bana açıkça söylememesi berbat hissettirmişti.

Onu çok seviyordum ama o başkasını seviyorsa ortada bir ilişki kalmazdı. Bana söylemek yerine aldatması, çöp gibi hissettirmişti. Düşüncelerimi dağıtmayı deneyip Ryujin'lerin evine doğru yürümeye başladım.

Evin önüne geldiğimde telefonumu çıkartıp Ryujin'i aradım. Hava biraz serindi, titremiş ve bir an önce eve gitmek istemiştim. Ryujin telefonu açtığında aşağı inmesini söyleyip hızlıca telefonu kapatmış ve cebime koymuştum. Burada olmak bile kalbimi acıtıyordu.

Apartmandan çıkan bedeni gördüğümde derin bir nefes aldım. Her şey son bulacaktı ve rahatlayacaktım, gerilmenin bir anlamı yoktu. Yanıma gelip karşımda durdu ve bana sorgulayıcı bakışlar atmaya başladı.

"Neden bu saatte buraya geldin?"

"Ayrılalım"

"Ne?"

"Ayrılalım,dedim"

"Neden?"

Gereksiz ısrarı yüzünden tekrar derince nefes alıp telefonumu çıkardım. Beni aldatıyordu ama neden ayrıldığımızı sorguluyordu? cidden çok mantıksız hareketlerdi. Telefondan videoyu açıp Ryujin'e gösterdim.

Gözlerinde ki şaşkınlık her şeyi açıklıyordu. Video bittiğinde bana bakıp konuşmayı denedi ama yapamamıştı. Ne diyeceğini bilmiyordu büyük ihtimal, ben de üstelemedim. Arkamı dönüp yürümeye başladığımda duyabileceğim yükseklikte bağırdı.

"Jeongin her şeyi biliyordu ve sana söylemedi! yanında ki insanları da gözden geçirmelisin"

Duyduklarımla vücudumda ki bütün kan beynime sıçrarken bir an önce buradan gitmek için daha hızlı yürümeye başladım. Elbet bir açıklaması vardı,sorgulamadan bir işe girişmek istemiyordum. Jeongin'i kaybetmeyi göze alamazdım.

Hızlı adımlarla kendimi eve attığımda büyük bir yükten kurtulmuş gibi hissetmiştim. En doğrusunu yapmış ve ayrılmıştım. Üzerimde hala Jeongin'in kıyafetleri olduğunu fark ettiğimde yanaklarımın yanmasına engel olamadım.

Saate baktığımda çoktan 11.30 olmuştu. Üzerimi değiştirmeden yatağa girip Jeongin'e kısa bir mesaj çektim. Ona haber vermeseydim, yarın ağzıma sıçabilirdi. Biraz sosyal medyada dolaştıktan sonra telefonu şarja takıp uyumaya çalıştım.

Ancak sürekli aklımda dolanıp duran şeyler uyumamı zorlaştırıyordu. Oflayarak yataktan kalktım ve balkona çıktım. Hava daha da soğumuştu, üşüdüğüm için geri içeri girdim. Bitki çayının iyi geleceğini düşünerek bu sefer mutfağa gittim ve bitki çayı yaptım.

Çayı içmeye başladığımda telefonun çalması ile odaya girip telefonu aldım. Bilmediğim bir numara arayıp geri kapatmıştı. Kapattıysa yanlışıkla aradığını varsayarak geri salona dönmüştüm.

•••

bu kurguyu hemen bitirip diğerlerine yb atmak istiyorum o yüzden bugünlük 2 bölüm


i am you, jeongho Where stories live. Discover now