nine

2.8K 349 259
                                    

jeongin:

Dün Minho ile yaşananlardan sonra stres peşimden ayrılmaz olmuştu. Öpüştüğümüzü öğrense de, Ryujin'in onu aldattığını bilmiyordu ve bu beni daha da strese sokuyordu.

Yataktan kalkıp Hyunjin'in odasına gittim. İçeri girdiğimde oyun oynadığını görmüş ve göz devirip yatağına yatmıştım. Bir kaç dakika sonra beni fark ettiğinde oyunu bırakıp yanıma geldi.

"Ne zamandır burdasın?"

"Bir kaç dakika"

"Noldu gelmezdin sen buraya"

"Hayret bırakmazdın sen oyunu"

"Kes be"

Kafama vurup yanıma uzandı ve ne olduğunu sormaya devam etti. Şu an bu olanları söyleyebileceğim tek kişi Hyunjin'di. Ve yapmıştım da,olan her şeyi anlattım. Zaten Hyunjin Ryujin'i pek sevmezdi,şimdi nefret ediyordu.

"Baya baya aldattı yani"

"Evet"

"Nasıl söyleyeceksin ki?"

"Bilmiyorum, söylersem bizim aramız bozulur. Yalan söylediğimi falan düşünür"

"Fotoğraf çekmedin mi?"

"O an hiç aklıma gelmedi ki"

"Hay amına koyayım"

Oflayıp kafama yastığı bastırdım. Şu an birinin beni öldürmesi gerekiyordu, ama kimse yapmayacağı için kendi kendimi boğmak en iyi fikirdi.

"Napıyorsun salak"

"Kendimi boğuyorum"

"Zahmet etme ben boğarım"

"Aman kalsın kardeşim"

Yüzümden yastığı çekip yatakta doğruldum ve düşünmeye başladım. Cidden aklıma gram bir şey gelmiyordu, kafayı yiyecektim. Acaba Ryujin'i takip etsem nasıl olurdu? gayet mantıklı.

"Yarın çıkışta Ryujin'i takip edeceğiz"

"Delirdin herhalde?"

"Günaydın"

"Öğlen oldu"

"Ya Hyunjin,biraz beynini kullan lütfen. İletişim kurmakta zorlanıyorum"

"Tamam"

Kendi kendime Tanrı'dan sabır dileyip odadan çıktım ve kendi odama döndüm. Bilgisayarı açıp biraz bakındıktan sonra, görüntülü konuşma isteği gelmiş ve kabul edip kamerayı ayarlamıştım.

Konuşmaya katıldığımda herkesin burada olduğunu gördüm. Hyunjin bile buradaydı, ne alaka yan odamda hemen.

"Hyunjin neden burada?"

"İstemiyor musun beni Jeongin?"

"Kısmen"

"O öpücük sesleri kimden geliyor!?"

Chan hyungun bağırması üzerine hepimiz susmuştuk. Ancak kamerası kapalı olan Changbin hyung'tan gelen sesler yüzünden yüzümü buruşturdum. Minho'ya baktığımda,o da yüzünü buruşturup Changbin hyung'u konuşmadan atmıştı. Rahat bir nefes verip, Minho'yu izlemeye başladım.

Bir şeyler yiyip, Felix ile sohbet ediyordu. Yemek yediğinde dudaklarını büzmesi dünyanın en tatlı şeyi olabilirdi. Ben onu izlerken, telefonumun titremesi yüzünden dikkatim dağılmıştı. Kaşlarımı çatıp telefonu elime aldım ve Jisung'tan gelen mesaja baktım.

jisung
gözlerinle yedin çocuğu jeongin

jeongin
ne alaka be

jisung
öküz gibi bakıyorsun
anlayacak

jeongin
sen sanki felixe bakmıyorsun

jisung
ben ona aşığım :))
sen minhoya aşık mısın?

"Siz ne yazışıyorsunuz görüntülü konuşurken?"

Minho'nun sesini duymamla kafamı kaldırıp ekrana baktım. Herkes Jisung'la bana dikkatini vermişken,biz ne bok yiyeceğimizi düşünüyorduk.

"Hiç öyle hava-"

"Jeongin Minho'yu özlemiş"

•••

hopp kalırsın öyle göt gibi aslan parcası

i am you, jeongho Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin