FALÇATA /KARA SEMT(+18) (TAMAMLANDI)

Karma

Helloooo iyi okumalar oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

Genç kız kitaplarını hazırlayıp yanı başındaki çantaya koyduğunda bacaklarına sarılan köpeğiyle beraber kahkaha atmıştı. 

“Yaramaz boşuna sırnaşma bugün hava yağmurlu ve seni dışarı çıkaramam!”

Köpek sanki kızı anladığı için acı acı inleyip genç kız vicdanına oynuyordu.

“Ahh hadi ama okula geç kaldım.”

Yavaşça köpeği itip ayakkabılarını giyindikten sonra dışarı çıkabilmişti. Ama hala köpeğinin acı acı inleme seslerini duyuyordu kapının ardından. Bu kızın kalbinde bir sancıya sebep oluyordu ama yine de yağmur yağarken onun hasta olmasını istemezdi.

Genç kız dışarı çıktığında yürümeye başladığında kendi attığı adımların  arkasından gelen ayak sesleri duyduğunda daha çok hızlanmaya çalışmıştı. Ama attığı adımlar ondan daha hızlı atarken önünde duyduğu fren sesiyle beraber ağzına kapatılan bez aynı zaman da olmuştu sonrası ise kızın yabancı olmadığı bir karanlık olmuştu.

........

“Falçata yine yaptı yapacağını, susturdu semti. Şimdi kimse korkudan ses çıkaramaz artık.”

“Onun havası birkaç güne söner.”

“Ahmet abi görmedin mi adamı nasıl öldürdü? Resmen boğazını parçaladı.”

“Gördüm ama şovdan başka bir şey değil bak hala bulamadı akrep denilen adamı. Sence her ay kurban işi devam ederse semt artık Falçata’yı dinler mi? Bir de kızın birine semtin yarısını verecek, semt iyice kaynayacak bizde sadece altına odun atıp uzaktan izleyeceğiz.”

“Selim’i mi başa geçireceksin?”

Ahmet elindeki viski bardağını kenara bırakıp yerinden hafifçe doğrulup sağ kolum dediği adamın gözlerinin içine baktı.

“O sadece bir piyon olacak, semt asıl benim avuçlarımda olacak.”

Kaya’nın dudaklarından sinsi bir gülümseme oluştu.

“O zaman eğlencenin tadını çıkaralım abi biz sadece.”

İki adam da birbirine bakıp kahkaha atmışlardı. Biliyordu ki tanrı bu semtin sadece kana bulanmasını büyük bir keyifle izleyecekti.

“Falçata kızı getiriyorlar.”

Adam uzandığı koltuktan kalktığında dağılmış olan kumral saçlarını önce elliyle düzeltti. 

“Adamlar sert davranmadı değil mi?”

“Yok abi çok basit olmuş, kızı zaten eterle bayıltmışlar şuan arabada.”

“İyi bizim öküzlerin ayarı yok çünkü.”

“Evet abi uyardım zaten herhangi bir şey gelirse kızın başına Falçata sizi öldürmeden siz kafanıza sıkın diye.”

Falçata ayağa kalktığında başını aşağıya yukarıya salladı. Sonra kenarda duran boks eldivenlerini giyip ringine çıktı.

“Hadi al eldivenleri bakalım paslanmış mısın?”

Ferit’in gözleri korkuyla açıldı. Tabii ki de canını sokakta bulmamıştı, adamın bir yumruğuyla bile neler olacağını biliyordu. Çünkü Falçata birçok erkeğe göre daha iri ve daha uzundu bu da zaten yeteri kadar karşısındaki adamı korkutuyordu. Ferit boğazına bir gıcık oturmuş gibi öksürdüğünde direk kaçmak için yer aradı.