FALÇATA /KARA SEMT(+18) (TAMAMLANDI)

Geçmişin Acıyan Yarası

Helloooo oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın 💕

Geçmiş zaman

Geçmiş zaman akmış ama o yeşil gözlü çocuk hep bu adamın içinde kalmıştı. Yaraları olsa da o adam o çocuğu yaraları ile kabul etmişti.

“Alpaslan, oğlum hadi ama kalk.”

Genç kadın oğlunun başında dikilip hâlâ uyanmasını bekliyordu ama çocuk annesinin ona seslenmesini umursamıyordu. Sıcak yatağına iyice gömülmüş huysuzca söylenmeye başlamıştı.

“Anne lütfen 5 dakika daha.”

Bu genç kadın için son nokta olmuştu. Bu kez aksi bir halde kadın konuşmaya başlamıştı.

“Her sabah uyanman için seninle mücadele etmek istemiyorum artık, uyan!”

Çocuk zar zor gözlerini açtığında annesinin gergin yüzüne karşı gülümsedi.

“Tamam,tamam annecim uyandım.”

Oğlunun yeşil zümrüt gözlerini gördüğü anda kadın tüm yelkenleri suya indirmişti. Büyüdüğünde cidden çok canlar yakacaktı oğlu.

“Bana öyle güzel güzel bakma.”

Annesinin hassas noktasını bilen çocuk bu kez daha büyük bir gülümsemeyle annesine baktı.

“Bugün benim doğum günüm annecim biliyorsun değil mi?”

Kadın oğlunun sevilecek haline fazla dayanamayıp uzanıp yanaklarına öpücük kondurdu.

“Öyle mi unutmuştum hatırlattığın iyi oldu.”

Çocuk tabii ki de annesinin şaka yaptığını biliyordu. Gece gizlice yaptığı pastayı kendi gözleri ile görmüştü. Ama tabii ki bunu annesine diyemezdi çünkü kızacağını biliyordu. Bu yüzden annesinin yaptığı bilmemezlik oyununa devam etti.

“Neyse ki senin oğlun bunu hatırlattı.”

Kadın daha fazla dayanamayıp oğlunu bu kez gıdıklamaya başladı. Odanın içinde kahkaha sesleri gelirken içeriye giren ablası kısılı gözlerle ikisini izliyordu.

“Aşk olsun anne ben orada sizi bekleyeyim sizin yaptığınıza bak.”

Kadın kızının isyanına karşı onu da kollarının arasına almıştı. 

“Ah sabah sabah bu ne huysuzluk taçsız prensesim.”

Genç kız annesine ters bir bakış attı.

“Anne ya.”

“Kıskanç.”

Bu kez Alpaslan kız kardeşini sinir etmek istedi ve istediğini aldı.  

“Sensin kıskanç yılan gözlü.”

“Şşt güzide kızım.”

Kız omuzlarını silkip kardeşine tekrardan ters ters baktı ama Alpaslan kardeşinin sözlerine alınmamıştı tam tersi gülmüştü. 

“Neyse ki yılanım senin gibi çakma prenses değilim.”

İki kardeş de birbirine bakmış sonra da ikisi de kahkaha atmıştı. Birbirine sarıldıklarında üçünün de kahkaha sesleri odada yankılanmıştı.

Alpaslan her zaman ki gibi okula gitmiş okuldan çıktığında da okul harçlığını çıkarmak için tamirhanede gereken işleri yapıp eve dönüyordu. Yüzünde akşam annesinin ona hazırladığı pastayı yemek için verdiği mutluluk vardı. Gecekondu evinin kapsına doğru geldiğinde kapının açık olduğunu fark ettiğinde bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı o yüzden kapıyı ittiğinde ablasının açıkta olan bacaklarını gördü. Tüm bedeni titremişti.