Kayıp Tanrı

16.4K 940 151
                                    

Helloooo oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın ❤️

Aradan geçen kavga gürültüyle sonunda Nabi pes etmişti. Sonunda Falçata'nın arabasına binip özlediği evine doğru yola çıkmıştı. Yaramaz ise çiftin birbiriyle kavgasını partilerinin üstüne çökmüş bir şekilde izliyordu.

"Ev zaten küçücük, sen nerede kalacaksın acaba?"

Falçata kızın söylemlerini dinlemeyip sadece yola odaklanmıştı. Nabi ise adamdan ses çıkmamasına daha çok sinirleniyordu. Ne yani beni takmıyor mu bu adam şimdi diye düşündü.

"Hey! Sana diyorum,acaba ben kiminle konuşuyorum?"

Falçata omuzlarını silkti.

"Belki Yaramaz için diyorsun diye düşündüm, ev küçükse istersen ona kulübe alabilirim."

Kız daha çok sinirlenmişti. Asla öyle bir şey yapmazdı. O ara yaramaz sanki durumu anlamış gibi Falçata'ya doğru hırlamıştı.

"Ah bir gün Yaramaz seni ısıracak ve ben hiç bir şey yapmayacağım."

Kızın dediklerine gülmüştü, adamın gülüş sesi ise kızın kulaklarında yankılanmıştı. Nabi bir anlık bu gülüş sesine karşı efsun olmuştu. Bir erkeğin bu kadar temiz parlak bir şekilde gülebileceğini düşünmemişti.

"O bana bir şey yapmaz merak etme. "

Nabi adamın meydan okumasına karşı kaşlarını derin bir şekilde çattı ne kadar da ukala bir adamdı.

"Sen öyle zannet, benim köpeğin sağı solu belli olmaz."

Falçata cevap vermemişti. Uzun bir zaman geçtikten sonra en sonunda evin önünde durmuştu. İşte Nabi'nin gerçek eviydi. Burada huzur buluyordu. Arabadan yavaşça indiğinde Falçata da onunla beraber inmişti. Arka kapıyı açtığında Yaramaz da sanki uzun zamandır hasret kalmış gibi havlamaya başladı.

"Hey hey seni nankör oysaki seni etle besletmiştim. Şimdi ye de köpek mamalarını aklın başına gelsin."

Yaramaz sanki Falçata'nın dediğini anlamış gibi havlaması susmuş acılı acılı iniltili sesler çıkarmaya başlamıştı.

"Ya böyle olursun işte."

O ara ise Nabi'nin kızgın sesi duyuldu.

"Uğraşma benim evladımla Yaramaz yanıma gel."

Köpek efendisinin sesini duyup hemen kedi gibi Nabi'nin bacaklarına sırnaşmıştı. Falçata ise yavaşça ikilinin yanına geldi.

"Hadi açta kapıyı girerim."

Kız ekrana şifreyi girdiğinde evin kapısı açılmıştı. O anda Nabi eve adım atar atmaz sanki üstündeki o yükleri o kapının ardında bırakmış gibiydi. Asıl evi burası idi. Falçata da kızla beraber içeriye girdiğinde Nabi'nin tekrardan uyarı dolu sesi evin içinde yankılandı.

"O ayakkabılarını çıkarmadan evime giremezsin!"

Falçata şaşkınca önce ayağına sonra arkası dönük kıza baktı.

"Yok yok senin kesin arkada bir yerlerde gözün var."

"Gözüm kör Falçata bey, kulaklarım sağır değil herhalde."

Kızın son lafıyla arkasında bakakalan Falçata başını olumsuz bir şekilde sallayıp ayakkabılarını direkt çıkarıp içeriye girdi. Ev bıraktıkları gibiydi. Nabi'nin peşinden giden Falçata kızın kanepeye rahat bir şekilde uzadığını görünce şaşırdı.

"Oh be insanın evi gibisi yok."

O ara yaramaz büyük bir keyifle sahibinin ayaklarının altına yatmıştı. Sanki köpeği de onun gibi düşünüyordu. Falçata ise ceketini çıkarıp kenara koyduktan sonra ilk başlarda kendini yabancı hissetti.

FALÇATA  /KARA SEMT(+18)  (TAMAMLANDI) Where stories live. Discover now