1

8.6K 373 193
                                    

Derin bir nefes aldıp kapıyı tıklattım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Derin bir nefes aldıp kapıyı tıklattım. İçeriden onay aldıktan sonra kapıyı açıp sınıfa adımladım.

Bütün 11. sınıf öğrencilerin sınıflarını dolaşmıştım, bu da duyuru yapacağım son sınıftı.

"dersinizi böldüğüm için özür dilerim öğretmenim. Öğrencilere bir duyurum olacak." dediğimde başını salladı ve "tabii ki." dedi.

Öğrenciler fizik dersindeydi, bu dersi öğrenci olduğum zamanlarda hiç sevmezdim, hala da sevmiyorum. Tabii ki öğretmeni dışında.

Bayan Lee çok iyi bir kadındı, arkadaşlığını seviyordum. Çok başarılı bir öğretmen, hem de mükemmel bir anneydi.

Öğrencilere döndüm.

"kurstan sonra işlerim olduğu için bugünki kursumuzu bir saat erkene aldım çocuklar. Yani çıkış saatinizden 10 dakika sonra başlayacak, nerede olacağınızı biliyorsunuz." deyip öğrencilere göz kırptım ve hem öğrencilere hem de Bayan Lee'ye iyi dersler dileğinde bulunup sınıftan çıktım.

Öğretmenler odasına geri geldiğimde küçük Min boş kağıdı çizmekle meşguldü. Min, Bayan Lee'nin oğluydu, hem evinde ilaçlama olduğu hem de Min'in bakıcısı hasta olduğu için oğlununu okula getirmişti, benim de dersim olmadığı için Min ile birlikte öğretmenler odasında eğleniyorduk.

"Min, ben gelene kadar neler çizdin bakalım." deyip yanına oturdum. Min üç yaşındaydı, ne çizebilirdi ki daha? Bir sürü çizgiler vardı kağıtta, düz, yamuk ve eğri. Çoğu birbiriyle kavuşmuştu, diğerleri de kendilerine ufak da olsa yer bulmuştu.

"bak, Ro Na. İki çizdim." gösterdiği yerde asla iki yoktu fakat çaktırmadım.

"bak şimdi sana ne göstereceğim." deyip elinden kalemi aldım ve boş bir yere tavşan çizdim.

"bu ne?"

Baktı, baktı ve baktı.

"tavşan!" bunu söylerken heyecanlanmıştı, ben de ona ayak uydurdum. Elimi çak yapıp çakmasını bekledim. Hiç vakit kaybetmeden çaktı.

"annem ne zaman gelecek, Ro Na?" diye sorduğunda gözlerimi duvardaki saate sabitledim. Teneffüse beş dakika kalmıştı.

"birazdan gelecek canım, az daha sabret." deyip kahverengi saçlarına küçük bir öpücük kondurdum.

"susadım."

Ayaklandım ve çantamdaki şişemin kapağını açıp ona uzattım. Minik ağzıyla su içişini izledim. Birkaç saniye sonrasında zil çalmıştı.

"hah, şimdi gelecek annen." bir dakika sonrasında Bayan Lee odaya girmişti.

"ah, Min." annesinin sesini duyunca koşarak kucağına koştu.

"nerede kaldın anne, seni özledim." dediğinde Min, Bayan Lee Min'in minik burnuna dokundu.

"ben de özledim küçüğüm. Sıkılmadın, değil mi?" dediğinde Min beni gösterdi.

baby ⚘ kim taehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin