10

2.5K 252 95
                                    

Kalkmamla beraber getirdiğim sarsıntı Taehyung'u rahatsız etmiş olmalı ki hemen kaşlarını çattı, daha sonrasında göz kapaklarını yavaşça araladı. Sağa sola baktıktan sonra bana döndü, gülümsedi.

"uyanmışsın." dedi. Karşılık olarak ben de gülümsedim.

"sende uyumuşsun." Gerindi, kolundaki saate baktı. Kaşlarını çattı yine.

"çok güzel uyuyordun. Uyandırmadım bende. Senin uyanmanı beklerken uyuyakalmışım." gözlerimi inceleyen gözlerini kaçırdı hızlıca benden.

"ay, yemeği kaçırdık galiba." dediğinde omuzlarımı kaldırıp indirdim.

"umarım annen ve baban sorun etmez." Ayaklandı.

"yok, sorun etmez. Bir dakika," deyip telefonunu çıkardı, birini arayıp kulağına koydu. Sanırım annesi ya da babasıydı.

"anne, nasılsın?"

"ben de iyiyim teşekkür ederim. Babam Ro Na'yı yemeğe çağırmıştı, haberin var değil mi?"

"işim fazlaydı, ondan geç kaldık ama bitti şimdi. Eğer yediyseniz yiyip de gelelim diyecektim."

"ah, bizi mi bekliyorsunuz? Tamam, hemen geliyoruz." Telefenu kulağından ayırdı ve cebine geri koydu.

"kaçırmamışız, hadi gidelim." dediğinde ayaklandım, dağılan üstüme çeki düzen verdikten sonra ikimiz de yan yana yürümeye başladık. Asansöre bindikten sonra -3'e bastı, sanırım otopark -3'deydi.

Dediğim doğruydu, gerçekten de otoparka inmiştik, arabaya bindikten hemen sonra çalıştırdı. İlerlemeye başladık. Bir süre sonra canım sıkıldığı için konuşma başlatmaya karar verdim. Tam ağzımı açacağım sırada kendisi konuşmaya başladı.

"yarışmaya sadece birkaç gün kaldı. Nasıl hissediyorsun?"

"heyecanlı." diye yanıtladım onu. "heyecanlı ve stresli. Sen gelecek misin?" diye sordum. Birkaç saniyeliğine bana döndü, gülümsedi.

"evet, ilk sıradan sizi izliyor olacağım."

Teşekkürler Tanrım. Bunu öğrendiğim çok iyi oldu.

"hatta birlikte gitmeliyiz oraya. Çocuklar için araba hazırlatacağım bir tane, biz de birlikte gideriz. Olur değil mi?" dediğinde ona dönmeden "evet, elbette." dedim.

Nihayet vardığımızda arabadan indik, kapıya ilerledik. İlk seferde de olduğu gibi annesi açmıştı yine kapıyı.

"hoş geldiniz yavrum." diyen Bayan Kim'e karşılık olarak "hoş bulduk efendim." dedim ve içeriye girdim hiç vakit kaybetmeden. Karnım her an guruldayabilirdi, duyulsun istemiyordum çünkü çok utanırdım.

Masa hazır bir şekilde bizi bekliyordu, Bay Kim de sandalyeye oturmuş bir şekilde bizi bekliyordu. Beni görğnce gülümsedi.

"size de ayıp oldu." deyip sandalyeye oturduğumda Bayan ve Bay Kim anında karşı çıkmışlardı. Gülümsüyorlardı, sanırım samimi olması için.

"hayır, ayıp falan olmadı. Yeni hazırlamıştık zaten masayı."

Tanrım, ne kadar ince ve kibar bir aileydi bunlar! Bu beş yıl içerisinde onlara bağlanmaktan korkmaya başlamıştım. Bu kadar kibar bir aileyle beş senemi geçireceğim için şanslı hissetmeye başlamıştım kendimi. Umarım daha sonradan bir sorun çıkmazdı. Çok üzülürdüm.

Taehyung da ceketini çıkarıp yanımdaki sandalyeye oturdu, vücudu gömlek varken bile fevkalede görünüyordu.

Ro Na, odaklanman gerken bir yemek var.

baby ⚘ kim taehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin