16

2.7K 221 167
                                    

"efendim anne?" dedim telefonun diğer ucundan. Gözümle duvara sabitlediğim saatime baktım. Sabah 7'ydi ve annem sanki zamanlar çuvala girmiş gibi beni aramak için bu saati bulmuştu.

"sana da günaydın kızım. Sana söyleyeceklerim var. Önemli." dediğinde ofladım.

"cidden bu saati mi buldun anne önemli bir şey söylemek için? Uyuyordum."

"biliyorum uyuduğunu, seni tanımıyormuşum gibi konuşma. Sürpriz olsun istedim, tepkinin doğallığını merak ettim." dediğinde oturur pozisyona geldim ve boşta kalan elimle önüme gelen saçları geri ittirdim.

"evet, dinliyorum."

"ben hamileyim."

Duyduğum şeyle gözlerimi fal taşı gibi açtım o görmese de. "sen ne dedin?"

"duydun gayet." dediğinde kaşlarımı çattım. "şaka falan yapmıyorsun değil mi? bildiğin hamilesin yani? Doktora gidip kan testi yaptırdın mı? Ayrıca bu nasıl mümkün olabilir? Sen menopoza girmedin mi?"

Karşıdan sıkıntıyla iç çekme sesi geldi, karşılık olarak göz devirdim. "evet, bebeğim evet. her şeyi yaptırdım. Menopoza girmedim ve hamileyim. Pek memnun olmadın gibi?"

"Memnun olmak mı? Tanrı aşkına anne, neredeyse anneanne olma yaşındasın fakat kendin çocuk yapıyorsun. Saygı duyuyorum ama benden mutlu olmamı bekleme lütfen." dedim ve yataktan kalkıp odada turlamaya başladım.

Benden yaşça küçük kardeşim olacaktı, öyle mi? Bunun kıskançlıkla kesinlikle uzaktan yakından alakası yoktu. Sadece... istemiyordum?

"moral bozmakta bir numarasın Ro Na." dedi annem ve telefonu suratıma kapattı. Şu an dert edeceğim şey şu yirmi altı yıllık hayatında annemin ilk defa suratıma telefonu kapatması değildi kesinlikle. Telefonu yatağa fırlattım.

Küçükken anne ve babama çok bağlıydım, onları hep bir arada görmekten çok mutluluk duyar, hep yanlarında küçük bir ördek yavrusu gibi dolaşırdım. Hiçbir zaman birbirlerine şiddet uygulamamışlar, kötü söz dahi çıkmamıştı ağızlardan o yüzden ayrılmaları yirmi yaşında da dahi olsam travma yaratmıştı bende ve istemsizce uzaklaşmıştım onlardan. Annemin başka biriyle evlenmesine bile zar zor ikna olmuşken bir de o adamdan çocuğunun olması... Asla ama asla sevineceğim ve heyecanlanacağım bir durum değildi.

Belki bu tavrımı aptalca bulabilirdiniz lakin ben de böyle düşünüyordum işte. Yaşıma göre çok çocukça davrandığımı da söyleyebilirdiniz ama bu düşüncemi asla değiştirmeyecektim. Küçük kardeşimi elbette sevecek, ona ilgi gösterecektim, bunu biliyordum. Kim küçük bebekleri sevmezdi ki? Asla ama asla hiçbir zaman bu durumdan memnun olmayacaktım.

Sıkıntıyla nefes verdim ve rahatlamak için duşa girmeye karar verdim. Küvetin giderini tıpasıyla kapattım ve ılık suyu açtım dolması için, o dolarken ben de köpük arıyordum. Bulduğum gibiyse içine attım ve köpürmesini bekledim. Nihayet su hem köpürmüş hem de küvet istediğim su seviyesine kadar dolmuştu. Üstümdekilerden kurtuldum ve kendimi ılık suyun içine bıraktım.

Bir süre tavanla bakıştım, hayatımı gözlerimin önünden geçirdim. Gözüme yeşil yüzük takılmıştı.

Daha düne kadar sıradan bir müzik öğretmeniydim şimdiyse koskoca Kim Taehyung'un nişanlısı...

Dudakları... dudaklarıma değmişti, ve o anki çekim tüm vücuduma yayılmıştı. Farklı bir enerjisi vardı. Evet, küçük bir öpüşmeden anlamıştım bunu. Ellerimi yanaklarımın üzerine koydum, ısınmışlardı. Utanmış mıydım ben şimdi?

Hayatımın o günden sonra asla sıradan olmayacağını biliyordum fakat bunu ben göğüsleyebilecek miydim? Onlara ayak uydurmakta sorun yaşamak istemiyordum, şükür ki onlar da bana yardımcı oluyorlardı. Minnet duyulası insanlardı.

Biraz daha oyalandıktan sonra, suyun soğumaya başladığını hissettim ve çıktım küvetten. Bornozu üstüme sımsıkı sardıktan sonra tıpayı açtım ve suyun gitmesini izledim bir süre.

Annemin haberi oldukça canımı sıkmıştı. Alındığını hissedebiliyordum, biraz kafamı toparladıktan sonra gönlünü almak için uğraşacaktım.

Bugün dersim vardı, okula gidecektim. Sınav zamanı da yaklaşmıştı çocukların, büyük ihtimalle ders çalışmaları için boş bırakacaktım dersi.

Üstümü değiştirdim ve kendime kahvaltılık bir şeyler hazırlamak için mutfağa ilerledim. İşim bittiğinde masaya oturup karnımı doyurdum, kurutma makinesiyle saçlarımı kuruttum.

Evi kilitleyip aşağıya indim, evimin önünde duran mercedese göz gezdirdim. Bu koca araba benimdi, inanılır gibi değildi. Hayatımda bu arabaya geçici de olsa sahip olabileceğim aklımın en uç köşesinden dahi geçmezdi. Derin bir nefes aldım ve arabanın kilidini açıp içine bindim. Uzun zamandır araba kullanmamıştım, en son Taehyung'la evine gitmiştik o zaman kullanmıştım.

Arabayı çalıştırıp sürmeye başladım okula, zaten birkaç dakikada da varmıştım. Otobüsle işkence çekiyormuşum resmen. Ama bu elbette toplu taşımayı reddettiğim anlamına gelmiyordu. Toplu taşımayı her zaman destekliyordum. 

Arabayı okulun otopark kısmına park ettiğim sırada benimle aynı anda arabasından inen bayan Lee ile göz göze gelmiştik. Beni ve arabayı baştan aşağı süzmüştü. Gülümsedi. 

"günaydın Ro Na!" dediğinde ben de ona aynı şekilde karşılık verdim. 

"günaydın Bayan Lee!" yanına ilerledim ve birlikte okula gitmeye başladık. "bundan birkaç ay öncesi evlenmeyeceğim diyordun ama şimdi bak Kim Taehyung'la nişanlısın şimdi. Neymiş, büyük konuşmamak gerekiyormuş değil mi?" dediğinde gülerek başımı olumlu anlamda salladım. 

"kesinlikle öyle. Asla ama asla şu an bulunduğum durumu tahmin edemezdim."

Yavaşça omzuyla omzuma vurdu. "doğruyu söyle ilk önce sen mi yazdın yoksa o mu?" bir an için ona döndüm, gülümsüyordu ve göz kırptı. Elbette gerçeği söylemeyecektim, yalan söylemek de istemiyordum o yüzden kestirip atmaya karar verdim, zaten okula da binaya da varmıştık. 

"çook uzun hikaye boş olduğumuz zaman anlatırım." dedim. Öğretmenler odasına girdim ve herkese "günaydın." deyip direkt sandalyeme oturdum. Birkaç meslektaşım dışında yoktu, geri kalanların hepsi gelmiş, kağıtlarını karıştırıyorlardı. Dersin başlamasına Bir süre sonra telefonum çalmaya başlamıştı, ekranına baktım. Telefon kayıtlı değildi. Açıp direkt kulağıma götürdüm. 

"alo?" 

"alo, Kim Ro Na ile mi görüşüyorum?" dediğinde karşıdaki kişi, direkt cevapladım onu. 

"evet, buyurun benim." 

"sizi Villerant Entertaintment'den arıyorum. Gün içinde görüşme imkanımız var mı bayan Ro Na?"

Bir dakika ne?

Villerant Entertaintment'den mi arıyorum dedi o?

Kore'nin ünlü müzik şirketlerinden biri yani? Tanrım bu bir rüya mıydı? 

selam bebekler? nasılsınız? 

beklettiğim ve bölüm kısa olduğu için özür dilerim :/

bu arada kanlar ve yaralar kim taehyung kitabıma bekleriiim! 

bir de aranızda blood okuyan okuyucularım olabilir, yanlışlıkla sildim tekrar yayınladım, okumasanız bile oy vererek destek olabilirsiniiiz!!

100 oy ve yorum

baby ⚘ kim taehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin