13

2.2K 223 135
                                    

Yemekleri ve masayı hazırlamıştık, her şey yerli yerindeydi ve tamdı. Üstün körü bir bakış attıktan sonra ellerimi şıklattım.

"oldu sanırım."

"oldu oldu." diyerek beni onaylayan bay kalın sese birden içimden gelerek sarıldım. Önce şaşırmış olmalı sanırım, bir süre ellerini belime sarmadı. Sonrasında hemen sarılmıştı.

Parfümü efsane kokuyordu, pahalı bir şey olduğu kesindi. Ferahlatıcı bir kokusu vardı, çaktırmadan derince içime çektim.

"teşekkür ederim." dedim, anında geri çekildim.

"rica ederim, ne demek. Asıl ben teşekkür ederim, beni hiçbir zaman zor durumda bırakmadığın ve gerçekçi olması adına çabaladığın için."

Başımı önemi yok dercesine salladım.

"üstümü değiştirmeye gidiyorum." dedim ve salondan ayrıldım. Üstümü değiştirmeye gittim, uygun bir şeyler giydikten sonra Taehyung'un da olduğu oturma odasına geldim. Telefonuyla konuşuyordu. Bir eli cebindeydi, camdam dışarıya bakıyordu.

"şu an gelemem. Önemli bir işim var. Tamam Hae Yun, iptal eder misin? Teşekkürler. Yarın yaparız."

Bu konuşmayı başka yerlere çekmemek için kendimi zorluyordum. Büyük ihtimalle asistanıydı, toplantıyı iptal ettirmek istiyordu. Yani, umarım.

Beni görünce telefonu kapattı, ellerini ceplerine koyup beni baştan aşağı süzdü. Gülümsedi.

"çok güzel görünüyorsun." Eteklerimi tuttum ve diz bükerek prenses selamı verdim. "teşekkür ederim." bu hareketime güldü.

"şapkam olsaydı ben de sana şapkamı çıkarırdım."

"düşünceli adam..." diye fısıldadım kendi kendime, o duymayavak şekilde.

"sen hazırlanırken annem aradı. Yaklaşmışlar. Eksik yok değil mi masada?" gözlerimle masayı süzdüm. Eksik bir şey görünmüyordu. Başımı olumsuz anlamda salladım. Heyecanlanmıştım da. Umarım bir sorun çıkmadan atlatırdım bu geceyi.

Merakıma yenik düşüp sordum.

"önemli bir toplantın mı vardı?"

Bu sorumla beraber kaşlarını çattı, daha sonra eski haline döndü. "hım, evet. Önemli değildi ama." bu cevaptan memnun olma oranım %25'ti.

Aman beni ne diye ilgilendiriyorsa zaten.

"eğer önemliyse boşu boşuna iptal etme diyecektim. Ben tek başıma da pekala ilgilenebilirdim."

Gülümsedi.

"şu anki durumdan önemli değil." bunu sessizce söylemişti ama net bir şekilde duyabilmiştim onu.

Bence de şu anki durum gayet önemliydi.

Parmaklarımı çıtlatmaya başlamıştım.

"hep heyecanlı olduğunda parmaklarını çıtlatıyorsun. Sakin ol, artık annemle babamı tanıyorsun."

"biliyorum, elimde olan bir şey değil."

Ding dong.

Kapı çalmıştı, gelmiş olmalılardı. Ayaklandım ve hiç vakit kaybetmeden kapıyı açtım. Bay ve Bayan Kim kapıda duruyorlardı. Bayan Kim'in elinde bir kutu, Bay Kim'in elinde de çiçek buketi vardı. Orkide'nin her renginden mevcuttu, aşık olmamak elde değildi. Genişçe gülümsedim.

"hoş geldiniz." dedikten sonra Bay Kim'in uzattığı çiçek buketini aldım.

"çok teşekkür ederim, efendim. Ne gerek vardı. Zahmet etmişsiniz. Çok incesiniz." deyip kokladım ve devam ettim. Büyüleyici bir kokusu vardı.

"çok güzel kokuyorlar ve çok zarifler."

Bay Kim de gülümsedi.

"senin kadar değiller kızım." Bu dediği utanmama neden olmuştu. Bayan Kim'in uzattığı kutuyu da aldıktan sonra ona da teşekkür ettim.

"gerçekten çok zahmet etmişsiniz. Teşekkür ederim."

Bayan Kim de içeriye girdikten sonra arkalarından kapıyı kapattım. Hediyeleri kenara koyup üstlerindeki kabanları aldım ve askılığa astım.

"tekrardan hoş geldiniz."

"hoş bulduk kızım." diyen Bayan Kim koltuğa oturduktan sonra konuşmaya devam etti.

"hediyeyi açıp baksana, beğenecek misin bakalım."

"ah, evet." deyip arkamda duran hediyeye döndüm ve kutuyu özenle açtım.

Zümrüt yeşili ve beyaz karışımı bir vazo duruyordu, kırık yerleri altınla kaplanmıştı. Kintsugi örneğiydi. Çok güzel duruyordu, beğenmiştim.

"çok güzel, çok beğendim. Çok teşekkür ederim efendim." dedim ve vazoyu ortadaki sehpanın üzerine koydum. Bay Kim'in getirdiği çiçekleri de buketinden çıkarıp içine koydum.

"şimdi daha güzel oldu."

"bu vazoyu çok seviyordum, bana Taehyung'un büyükannesi hediye etmişti. Küçükken Taehyung kırmıştı. Atmaya kıyamadım. Kintsugi'ye aşırı meraklıydım. Kırık kısımları yapıştırıp eski haline getirdim. Sonra düşündüm ki sana hediye etmeliyim."

Anlaşılan manevi değeri yüksekti.

"böylesine manevi değeri yüksek olan vazoyu bana layık gördüğünüz için tekrar teşekkür ederim efendim."

Taehyung ayaklandı, "masaya geçelim mi, karnım acıktı da." dedi.

"tabii tabii, buyrun." deyip ayaklandım. Herkes masaya oturduktan sonra servise başlamıştım. Havadan sudan sohbet etmiştik uzunca bir süre, bana Bayan Kim Bay Kimle nasıl tanıştığını anlatmıştı. Tatlı çiftti, ikisine bayılıyordum.

"ilk başlarda birbirimizden nefret ediyorduk." dedi Bayan Kim ve gülmeye başladı.

"birbirimize laf sokmaktan asla ve asla geri durmazdık." Bay Kim güldü bu sefer de.

"sonra nasıl birbirinize aşık oldunuz?" diye sordum meraklı bir şekilde. Dinlerken mest oluyordum. Böyle hayat hikayelerini severdim.

"ben okul tatil olduğunda bir restoranda işe başlamıştım, harçlığımı çıkarmak için. O da oraya gelmiş yemek yemek için." Bayan Kim'in yüzüne derince baktı.

Tanrım...

"siperişlerini öğrenmek için oraya gittim, göz göze geldik. Bu sefer içimde nefret duygusu ateşlenmedi. Aksine, yüzümü ani bir ateş bastı. Heyecanlandım. İşte anladım ki o zaman ona aşık olmuştum."

"benden özür diledi sonra, diller döktü. Kazandığı parasıyla bana hediyeler almaya başladı. Yoksa asla affetmezdim onu. Aynı şekilde ben de ondan özür diledim ve böylelikle sevgili olduk." dedi Bayan Kim ve Bay Kim'in elini tuttu.

"o günden beri hiç ayrılmadık ve birbirimizi üzmeyeceğimize dair söz verdik. Sonra evlendik ve Taehyung oldu." yanaklarımı dayadığım ellerimi indirdim ve otuşurumu düzelttim.

"çok mest oldum." dedim gülümseyerek.

"bebeğim, içkileri unutmuşsun. Getirebilir misin?" Taehyung'un dedikleriyle beraber gözlerimle masayı taradığımda içkileri görememiştim.

"ah, doğru. Hemen getiriyorum." deyip ayaklandım, mutfağa içkileri almaya gittim.

"nişanlım diyorsun ama yüzük bile almamışsın kıza. Ayıp. En yakın zamanda yüzüğü al."

Bayan Kim, kızar bir ses tonuyla oğlunu azarlamıştı. Duymayayım diye sesini kısmıştı ama her şeyi duymuştum. Benim de böyle özelliklerim vardı işte, duymamam gereken veya duymamın istenilmediği şeyleri duyuyordum.

100 oy ve yorum

baby ⚘ kim taehyungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin