Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"y/n? pssst, y/n? uyan! dur, uyanıksın zaten. buraya gel!"
berbat bir günün ardından kızın yapmak istediği tek şey kendini yatağına atıp canı çıkana kadar ağlamak ve sabah okula uyanamayıp tüm gününü yatakta geçirmekti— en azından böyle planlıyordu. ufak bir detayı gözden kaçırmıştı. kendisini asla yalnız bırakmayan bir detay.
genç oğlan kıza seslenmeye devam ederken kız sinirle ofladı. en yakın arkadaşının onun için endişelenmesi değildi onu sinirli yapan. bu endişeyi boşa çıkaracağı düşüncesi üzüyordu onu.
"ne var tsukishima?" yeterince anlaşılmasına rağmen ağladığı belli olmasın diye gözlerini ovuşturdu, uykudan kalkmış gibi davranmaya çalıştı. ne yazık ki konu arkadaşına geldiğinde yaptığı hiçbir rol gerçekleri saklamasına yardımcı olmuyordu.
nitekim de öyle oldu, arkadaşının ağlayan gözlerini saklamaya çalışması onu üzdü. ona anlatmasını isterdi. nasıl olsa kendisi, ona ve biricik dostu yamaguchi'ye herkesten fazla güveniyordu.
yine de üzüntüsünü belli etmek istemedi. bu gece üzülen kişi arkadaşıydı, tüm ilgisini ona vermek istedi. hafifçe kıkırdadı.
"çok kötü bir yalancısın. özellikle bana karşı." tsukki, daha önce arkadaşının ona verdiği tütsülerden birini çıkardı. genç kız tütsü ve benzer kokuları çok seviyordu, dostuna da hep nasıl rahattıklarını anlatırdı. tsukki, artık en sevdiği kokuyu her ağladığında onu rahatlatabilmek için aklının bir köşesinde tutuyordu.
kız ne zaman en sevdiği kokuyu burnunda alsa ağlamayı bir kenara bırakır ve kocaman gülümserdi. tsukki'nin böyle şeyleri hatırlamasının onun sevgisinin göstergesi olduğunu biliyordu. arkadaşı ise içinden sevinç cümleleri kurardı. "işte yaptım, güldürdüm onu."
ne yazık ki o gün öyle olmadı, tsukishima'nın kalbi kızın gülümsemek için kıvrılan dudaklarını göremediğinde paramparça oldu. aklından tek bir cümle geçiyordu sadece.
"neden yapamadım?"
telaştan ne yapacağını bilemezken kızın ağlaması giderek şiddetlendi. eliyle gözyaşlarını sildiği anda yerine yenileri geliyordu. sarışın çocuk ise başaramamanın verdiği üzüntüyle kızı izliyordu sadece.
"teşekkür ederim tsukki. sen benim tek ve en iyi dostumsun."
tsukki, kıza ne olduğunu anlamadan bakarken yüzündeki kocaman gülümsemeyi gördü. o zaman anladı neler olduğunu.
y/n üzüntüden ağlamıyordu. tsukishima'ya sahip olmanın verdiği mutlulukla ağlıyordu.
