moon is this place still dark?

1K 127 75
                                    

merhaba, bugün y/n'in hastaneye yatırılmasının üçüncü günü

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

merhaba, bugün y/n'in hastaneye yatırılmasının üçüncü günü.

buraya düzenli olarak yazmayı bıraktığımı fark ettim. ara sıra gelip anlatmak istediğim şeylerin hepsi de onunla alakalıydı. akşam yürüyüşü yaparken ellerimizin nasıl çarpıştığı ya da beni hangi şarkıyla uyandırdığı gibi.

fakat o günün ilerleyen saatlerinde anladım ki tüm bunları bir daha yaşayamama gibi bir sorunumuz var. hepsini yazdığım için mutluyum ama yaşanacak daha çok şeyin olduğunu biliyorum, bu defter son sayfasına kadar onunla ilgili olacak.

neler oldu? ah, bilmiyorum. en son hatırladığım şey aceleyle ameliyat odasına götürülüşü ve yamaguchi'nin beni sakinleştirmek için omuzlarımdan tutuşu. ambulansı nasıl aradım, oraya kadar onu nasıl götürdüm bilmiyorum. doktorların yıllar gibi süren ameliyatından sonra onu göremeyeceklerimi söylediklerini hatırlıyorum. dediklerine göre vücudu fazlasıyla yorulmuş. bense bir hafta öncesine kadar her şey harika gidiyor diye düşünüyordum.

her an her şey olabilir diyorlar. bu ne demek? onu bir daha göremeyecek, sonsuza kadar kaybecek miyim? tam da yeni bulmuşken.

ilk geldiği günü hatırlıyorum. kocaman balkonu gördüğünde, yan balkondaki ders çalışan beni fark ettiğinde, utanarak selam verdiğinde oluşan ifadesini hatırlıyorum. o gün hayatıma gireceğini biliyordum. çıkmasını istemiyorum.

bunun için bir keresinde ağlamıştım. o zaman çok utandığım için deftere yazmamıştım, şimdi sadece gülerek hatırlıyorum. zaten o da çıkmak istemiyormuş.

yazmaya utandığım bir diğer şey ise yamaguchi'nin bir keresinde aşık olduğumu söylemesiydi. o güne kadar hiç böyle düşünmemiştim. onu gördüğümde hissettiğim şeylere isim koymak istemedim. yavaşça solmasından korktum sanırım. belli bir kalıba girseydim onu kaybedebilirdim.

galiba doğru şeyi yapmışım çünkü bu hisler giderek büyümeye devam etti. bazen fark etmeden kıskandığımı hissettim. başkalarından. aptalca ama yamaguchi'den bile. üçümüzün yaptığı pijama partilerinde ikisi sarılıp uyuduğunda üzülmüştüm. öğle araları için çatı katına çıktığımızda ikisinin birlikte önden gitmesi de beni üzmüştü. yine de yamaguchi bana aşıksın dediğinde yüzümdeki tebessümü durduramamıştım.

tüm bunları yazıyorum çünkü onu her an kaybedebilirim. geriye baktığımda sadece üzücü şeyleri hatırlamak istemiyorum. onun için bir şeyler hissettiğimi hep hatırlamak istiyorum. bana herkesten yakındı, ben de ona yakın mıydım bilmiyorum. bu kalbimi kırıyor.

ona neden herkesten yakın olamıyorum demiştim. cevap vermek için ağzını açmıştı ama sanırım evren birlikte olmamızı istemedi. ağzındaki kanlarla bayıldığında onu kollarımda tutuyordum.

şu an hastanedeyim. yamaguchi'den benim için defterimi getirmesini istedim, burada olabildiğince doldurmak istiyorum. yeni bir anı yaratacak ve yazacak vakit bulamayabilirim, belki de üzüntüden hiçbir şeyi hatırlayamam. bunlar en kötü senaryolar ama yeniden gözlerini açması için buradayım.

tüm bunları göremediğim için, masasındaki kanlı peçeteleri daha önce fark etmediğim için kendime kızıyorum. umarım uyandığında beni affeder.

moon ; tsukishima keiWhere stories live. Discover now