i can see my expression

874 116 51
                                    

"yine mi geldin? yorulmuyor musun?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"yine mi geldin? yorulmuyor musun?"

y/n, o gün için kalan son gücünü onu ziyarete gelmiş erkek arkadaşıyla konuşmak için harcamaya karar verdi.

"elbette. sana gelebildiğim her gün geleceğim demiştim. niye her gün soruyorsun bunu? enerjini beni öpmek için kullan." tsukishima gülerek eğildi ve kız arkadaşının alnından öptü. uyanmasının üzerinden yaklaşık bir ay geçmişti. y/n'in çoktan kalkıp yeniden yürümeye başlaması gerekiyordu fakat elini kaldıracak hali bile yoktu. tsukishima onu her gördüğünde daha zor konuşuyordu.

y/n gülümseyerek onu izledi. neredeyse her gün burada onunla birlikte oturuyor, olabildiğince ziyaret saatinden geç gidiyordu. tüm gün ona neler yaptığını anlatıyor, daha sonrasında konuşmanın yarısında uyuyakalan y/n'i izliyordu. bazen odaya girdiğinde onu gözleri kapalı halde buluyordu, telaşla yanına gittiğinde yavaş nefesini duyup rahatlıyordu fakat aklındaki düşüncelerin bir gün gerçek olma ihtimali onu uyutmuyordu.

"bugün neler yaptın?"

"yamaguchi'yle birlikte çatı katında yemek yedik. bu sensiz ilk seferimizdi. ayrıca bugün bir kızla tanıştım, tatlı biri. sanırım ondan hoşlanıyorum." y/n kaşlarını çattı. elini, sıkıca tutan erkek arkadaşından kurtarıp vurabildiğince sert vurdu.

"komik değil."

"tamam tamam, üzgünüm." tsukishima güldü fakat y/n gülmedi. hastanede kaldığı sürece yeterince bir yük gibi hissediyordu, bir de bu şaka iyice üzülmesini sağlamıştı. bakışlarını kaçırdı, şimdi yere bakıyordu.

"hey," tsukishima fısıldadı. ağlamamak için zor duran sevgilisini gördüğünde kendinden nefret etti. kalkıp yana kayması için işaret verdi ve yanında uzandı.

şimdi y/n kollarındaydı. ağladığını biliyordu fakat görmesini istemedi. şaka kaldıran biri olmak isterdi fakat bu durumda tek düşünebildiği bir gün tsukki'nin bir gün ondan sıkılıp terk etmek istemesiydi.

"sadece şakaydı. söz veriyorum. 2 yıldan fazladır senden başkasını istemediğimi biliyorsun." kızın saçlarını okşarken kulağına fısıldıyordu. "aptalca bir şaka için ağlamanı istemiyorum y/n. yeterince yorgunsun. ağlama." y/n başını salladı. kendisi de gülmek istiyordu. tsukki'nin kötü bir amacının olmadığını biliyordu ama kendini tutamadı.

"üzgünüm. beni bırakmandan korkuyorum."

"bir daha böyle söyleme, birlikte yaşlanacağız y/n. küçük, f/c renklerinde bir ev tutarız. sen çiçekçini yönetirsin. tüm bunlar olacak." y/n ağlamayı bırakmış, ara sıra kızın saçlarından öpen tsukki'yi dinliyordu. gelecekleri hakkında bu kadar fikri olduğunu bilmiyordu. kendisi hep en kötüyü düşünmüştü.

"bütün bunları gerçekten istiyor musun?" y/n, bugün normalden fazla yorulduğundan dolayı artık çıkmayan sesiyle fısıldadığında tsukishima güldü. bunu fark etmediğine inanamıyordu.

"seni gördüğüm ilk gün bir daha gitmene izin vermeyeceğimi biliyordum."

"ya hiç birini yaşayamazsak?"

tsukishima kaşlarını çattı. bunu duymak istemiyordu. düşünmesi bile onu tamamen parçalıyordu. bu kadar çabuk ayrılmalarına izin vermeyecekti.

"ya yaşarsak?"

"kei, ya-"

"cümleni bitirmeye çalışma sakın." y/n durdu. tsukishima'nın hassas olduğunu biliyordu fakat bu konuşmayı yapmak için hazır hissediyordu. her gün giderek daha da zayıflıyordu. oysaki çoktan taburcu olmuş olmalıydı.

"kei, beni dinle lütfen." tsukishima durdu. duymak istemiyordu ama y/n yeterince yorgundu. onu daha fazla üzmek istemedi.

"benimle birlikte bir gelecek kurmak istemen beni çok mutlu etti tsukki. seni ilk gördüğümde bunun olacağını anlamıştım. ama şu an ne olacağını anlayamıyorum. her gün daha yorgun hissediyorum ve çok yakın zamanda bir şeyler olacağını biliyorum. sana veda etmek zorunda kalabilirim."

"hayır."

"ne olursa olsun bir gelecek kurmanı istiyorum. benimle ya da bensiz. belki başka biriyle."

"başka biri olmayacak."

"devam etmeni istiyorum."

"sensiz devam edemem."

"elbette edebilirsin tsukki."

"başka kimse senin gibi olmayacak." y/n, sevgilisinin gözlerinden akan yaşları gördü. elini kaldırıp silmek isterdi fakat çok yorgundu. uzanabildiği kadar uzanıp gözyaşlarından öptü ve fısıldadı.

"bana anlatmaya devam et."

tsukishima, gözyaşlarını sildi ve uyumak için gözlerini kapatan y/n'e baktı. söyledikleri canını ne kadar acıtsa da haklı olduğunu biliyordu.

fısıldayarak gelecek hakkındaki planlarını anlatmaya devam etti. bir kedi sahiplenmek ya da kızlarına koyacakları ismi düşünmek gibi. y/n gülümseyerek uykuya dalarken onu izledi. bir gün tüm bunları sonsuza kadar kaybetme ihtimali ikisinin de aklından çıkmıyordu. o bir günün çok yakın olduğunu hissediyordu.

moon ; tsukishima keiWhere stories live. Discover now