☬ 4. Bölüm ☬

1.4K 137 253
                                    

Ortamda bu kadar önemli biri varken, benim sahte bir kriz geçirmem ve Eren'in beni omuzlarımdan tutmuş sarsarak kendime getirtmeye çalışmasına ne demeli?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ortamda bu kadar önemli biri varken, benim sahte bir kriz geçirmem ve Eren'in beni omuzlarımdan tutmuş sarsarak kendime getirtmeye çalışmasına ne demeli?

Drama Queen.

Şu an tam olarak bu moddayım. Ama bir kaç dakika içerisinde bulunduğum ortam ve durumun farkına varıp kendime çeki düzen verdim.

Eren, az önceki hâlimden bir anda yüzüme ciddi bir surat ifadesi takındığım hâlime geçtiğimi görünce, ağzını kapatarak kıs kıs gülmeye başlamıştı.

Ben ona ciddi bir bakışla durması için uyarı verdikten sonra, zorda olsa sonunda sakinleşebilmiş ve bizde önümüzdeki adama odaklanabilmiştik.

Genel müdürümüz olduğunu daha yeni öğrenebildiğim adamı biraz inceledim.

Simsiyah lekesiz ayakkabılar, ayakkabıların kusursuzluğu kadar tek bir kırışıklığa sahip olmayan siyah pantolon, üstünde aynı şekilde siyah bir boğazlı kazak ve bunların tamamını bir pelerin edasıyla kaplayan, uzun siyah bir pardesü.

Adamın renk görme algısında sadece siyah var galiba.

Resmen diğer renklerin varlığından haberi yok.

Ama yinede Allah var şimdi, hoş görünüyor.

Kıyafetlerden ziyade bu sefer yüzüne baktığımda, ilk önce bana baktığını düşünsemde aslında Eren'i süzdüğünü anladım.

Sadece gözlerindeki o bakışlar bile olduğunuz yerde işemenizi sağlayabilecek kadar etkiliydi.

Şu an Eren'e acımıştım. Hani çocuk şimdi saygısızlık olur diye gözlerinide başka yöne çeviremiyor. O ağır bakışların radarında olmadığıma sevindim. Her ne kadar Eren'in put kesilmiş hâline gülmemek için kendimi tutsamda.

Ve ne mi oldu? Tabiki mükemmel evren beni çok sevdiği için, ben tam böyle dedikten sonra sanki dediğim şeyi duymuş gibi bu seferde bana baktı o bakmasını istemediğim gözler.

Hızla bakışlarından kaçınmak istesem de, bir kere yakalanmıştım o bir çift ağın ucuna.

Mecbur bende baktım onun gözlerine.

Bir anda etrafa yoğun bir sessizlik hakim oldu.

Onun karanlık gözleriyle benim G/R rengi gözlerim buluşur buluşmaz, sanki zaman duracak reddeye kadar yavaşlamış ve etrafımızdaki herkesin varlığı silinmişte, sadece ikimiz kalmışız gibi hissettim.

Tıpkı bir karadelik gibi...
O gözleri en iyi tanımlayan şeydi bu.

Onlarında içlerindeki zaman kavramı böyle; ya çok yavaş akıyor, ya da hiç akmıyor.

Bende.. karadeliğin dışında savrulan bir nesneyim. O bir çift karadelik bana baktıkça sanki nesne olan beni, karanlığına çekmek istiyormuş gibi hissediyorum. Ama sorun şu ki karadelikler aslında nesneyi çekmez, hacminden dolayı nesne, o karadeliğe kendisi düşer.

ღ Gözlerindeki MeSafe ღ 𝘺𝘢𝘯𝘥𝘦𝘳𝘦 𝘭𝘦𝘷𝘪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin