ೃ⁀➷
1, 2, 3 ve bam!
Yılların ardındaki takipten sonra ortaya çıkma zamanı.
Adam senin gözlerinde bütün olan bir yaşamın güzel kalıntılarını görürken, sen ise onun gözlerinde parçalara ayrılmış olan karanlığın sonsuzluğa gömülü bir versiyonunu görüyo...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ertesi gün geldiğinde Hange ile çıkacağın üç günlük kış tatili için çoktan valizini toplamış, Negro'yu da Eren'e emanet ettikten sonra kapının önünde çılgın kadının gelmesini beklemeye başlamıştın bile.
O daha gelmeden bastıran sabah soğukluğuyla birlikte üşüyen ellerini birbirine sürterek onları ısıtmaya çalıştın.
Bazen evde titremene neden olsa bile kışı sevdiğini söyleyebilirdin.
Yağdırdığı bembeyaz taneciklerden midir bilinmez ama gözünde çok saf güzelliklerle kaplı bir mevsimdi.
Tıpkı Levi'ın da sana karşı olan 'saf' sevgisi gibi~
Yolun karşısından henüz insanların uykuda olduğu saatler olmasına rağmen hiçte umursamışa benzemeyen Hange, defalarca kez kornaya basarak evinin önünde durduğunda alayla gözlerini devirdin.
"SS/AAAA BURADAYIMM HADİ ATLA ARABAYA!"
Direksiyon başından sanki karşısında sağır varmış gibi bağıran kadına gözlerini diktin.
"Hani tam karşımda olduğun için senin orada olduğunu zaten görebiliyorum Hange, canım benim?.."
"Ha öyle mi?... AMA OLSUN BEN GÖRMÜYORDUM HADİ ARABAYA BİNDE O GÜL CEMÂLİNİ GÖREYİM~"
Onun şapşallığına yarım bir gülümseme gönderdikten sonra hazırladığın küçük valizi hızla arabanın bagajına koydun ve ön koltuğa geçip direksiyon başındaki Hange'nin yanına oturarak bir süre onu inceledin.
Üzerine ona yakışan bir pantolon ile gömlek giymiş, makyaj yapmasa bile sol tarafını açık bırakıp, sağ tarafını da ince bir örgüyle arkada tutturduğu karamel rengi saçlarıyla gayet güzel bir görünüm elde etmişti.
"Sonunda hep o tepede topladığın saçlarına güzel bir şekil verebilmişsin Hange.. Gözlerim yaşarıyor..."
"G-gerçekten mi? Haha beğenmene sevindimm!"
Tuhaf bir şekilde gülümseyen kadına bakarken bir anda aklını arabayı o kullanırsa neler yaşayabileceğinize dair bir olası durumlar silsilesi ele geçirdi ve yeniden konuştun.
"Hange, arabayı kullanmamı istemediğine emin misin? Fazla heyecanlı görünüyorsun ve bu beni tedirgin ediyor.."
"HEMDE HİÇ OLMADIĞIM KADAR EMİNİM!"
"Peki.. Öyle diyorsan..."
O heyecanlanınca resmen dünyayı yıkabileceğini bildiğinden şu an kendi fiziksel durumunuz için endişeleniyordun ama yine de kontrolü ona bıraktın ve bununla birlikte saatler sürecek olan yolculuğun ilk dakikaları için yola koyuldunuz.
~~~~~~
Yolun bir kısmı boyunca sen dışarıyı izlerken Hange ise radyodan açtığı pop şarkılar eşliğinde hafiften dans edip aynı zamanda direksiyon hâkimiyetini sağlıyordu.
