ೃ⁀➷
1, 2, 3 ve bam!
Yılların ardındaki takipten sonra ortaya çıkma zamanı.
Adam senin gözlerinde bütün olan bir yaşamın güzel kalıntılarını görürken, sen ise onun gözlerinde parçalara ayrılmış olan karanlığın sonsuzluğa gömülü bir versiyonunu görüyo...
اوووه! هذه الصورة لا تتبع إرشادات المحتوى الخاصة بنا. لمتابعة النشر، يرجى إزالتها أو تحميل صورة أخرى.
*Yazar Bakış Açısı*
Adamları patronlarının yere yığıldığını görür görmez ters bir şeyler olduğunu anlayıp yanına koştu.
Normalde hasta olduğunda Levi kendi kendini iyileştirir ya da en fazla eve doktor çağırılırdı.
Ama onun nabzını kontrol ettiklerinde normale göre çok daha hızlı attığından bunun evde halledilemeyecek bir şey olduğu anlaşılmıştı.
Cilt rengi ise gittikçe daha fazla soluyordu.
Bu sefer durumun acil olduğunu bilerek doktor çağırmakla geç kalmak istemediklerinden, en hızlı şekilde hastanenin yolunu tuttular.
Hastaneye giriş yaptıklarında patronlarının direkt acile götürülmesini izleyen adamları onun için endişelenmişlerdi.
Her ne kadar bugün olduğu gibi dengesiz bir tarafı olduğunu da bilseler, onlara karşı bu zamana kadar tek bir kötü davranışta bulunmadığından özünde iyi biri olduğunu da biliyorlardı.
Ve o an maalesef ki ellerinden beklemekten başka bir şey gelmemişti.
~~~~~~~~~~~~~~~~
*Ertesi Gün*
S/A ise sabahleyin gidip ofisindeki küçük işlerini halletmiş, öğle yemeği zamanında da Eren'in köpek yavrusu gözleriyle yaptığı ısrar sonucu yemek yemek için onun evine gitmişti.
Kapıdan içeri girer girmez Negro S/A'nın etrafında koşuşturmaya başlamıştı.
"Bu ne enerjidir be Negro, füze falan mı yedin?" Deyip güzel köpeğin başını okşadın.
Eren'de son günlerde çalışmalarını eve taşıdığından, Negro bir süreliğine onda kalıyordu.
Sen oyun oynamak için can atan köpeğinle birlikte salona geçerken, Eren mutfağa yönelmişti.
"Umarım yeme içmene dikkat ediyorsundur, öğrenciler gibi sadece dışarıdan yiyecekler yemiyorsun değil mi Eren?"
O sırada buzdolabının kapağını açıp yarısı yenmiş pizzayla karşılaşan Eren hemen kapağı kapattı.
"Y-yok canım olur mu öyle şey, hep kendim yapıyorum."
"Oo bu hamaratlığının hünerlerini tatmak isterim, bir yemek hazırla da gömelim be çocuk."
Eren mutfakta bir anlığına yutkunurken 'şimdi naneyi, ayvayı, boku ne varsa yedim' diye düşündü.
Ve hemen bir kılıflar düşünüp salona geldi.
"Zaten hep kendim yapıyorum, bugün de dışarıdan sipariş verelim bence!"
Eren S/A'nın durumu çakmamasını umarken soğuk terler döküyordu.
