Ayna, Hatıra, Gözler Ve Sevmek...

3.9K 331 229
                                    

Selam Arkadaşlar!
Heyecandan duradığım için yeni bölümü bekletmeden atıyorum aslında çok erken ama dediğim gibi duramadım. Gelecek bölümün bu kadar erken geleceğini sanmıyorum ama :)
Bu bölüm için özellikle yorumlarınızı merak ediyorum.
Yavaş yavaş düğümler çözülmeye başladı. Yanlışım varsa affola.
Ben sahur hazırlamaya gidiyorum, çünkü uyanık olmak😅
Bir de başka bir konu hakkında bir şeyler yazmak istiyorum.

Bilmiyorum biliyor musunuz ama #Doğutürkistandazulümvar dünya onların seslerini duymak istemiyor. Buradan bir kişi bile okuyup ufak bir araştırma yaparsa bir farkındalık oluşturmuş oluruz.
En ufak bir farkındalığa bile o kadar ihtiyaçları var ki...
Türkçe konuşmak yasak, İbadet yasak, Müslüman olmak yasak! TÜRKİYE'YE gitmek yasak!
O yüzden bir şeyler yapmaya bir yerden başlayalım.
Onlara ses olalım, soluk olalım.
Lütfen çağrıma kulak verin ve yazabileceğiniz her yere yazın;
DOĞU TÜRKİSTAN'DA ZULÜM VAR!

Karanlık sözler yazıyorum hayatım hakkında
aşklarım, inançlarım işgal altındadır.

              -18. Bölüm-
Gözlerimi açtığımda öğleden sonrayı çoktan geçmiş oluyor.
Yataktan kalkıp boş gözlerle etrafı izliyorum biraz.

Bir tur daha uyuyup uyumamak arasında gidip geliyorum.

Midemde açlık sinyalleri ötmeye başlıyor.
Camı açıp uykunun açılması için hava alıyorum.

Mahallede top oynayan bir kaç çocuğun yanında tanıdık bir sima beliriyor.

Ali, arabalarına doğur uyuşuk adımlarla yürüyor.

Arabanın kapısını tuttuğunda eş zamanlı olarak sesleniyorum.

"Ali!"

Kafasını kaldırıp sesin nereden geldiğine bakıyor.

"Nereye?"

"İşim var."

Ciddi olamazsın.

"Beni de götür."

"Acelem var benim, seni bekleyemem."

"Tamam." diyorum bozulmuş bir sesle.

Söylediğinde kızacak bir şey yok ama ses tonu o kadar kaba ve soğuk ki...

Onu tanımasam oruç yüzünden sinirli diye düşüneceğim ama Ali'nin davranışlarının Ramazan ile ilgili olmadığını anlayacak kadar iyi tanıyorum onu.

Aslında açken huysuz olan kişi benim.

Camı kapatıp banyoya gidiyorum yüzümü yıkamaya.

Yatağa tekrar geldiğimde çekmecemin üstünde olan telefonum titriyor.

Elime alıp gelen mesaja bakıyorum.

Hukuk Okuyorum : Gelmeni bekliyorum.

Bahar: Yok, gelmeyeceğim.

Hukuk Okuyorum : Gelene kadar gitmeyeceğim.

Bahar : Gidene kadar gelmeyeceğim.

Hukuk Okuyorum : Gelmezsen yukarı gelirim.

Bahar: Cenaze namazın için mi? Babam evde.

Hukuk Okuyorum: Beni bu kadar düşünüyorsan aşağı gel.

Bahar: Senin acelen yok muydu?

Hukuk Okuyorum: Süründürecek misin beni böyle?

Bahar: Tamam, tamam. Ağlama geliyorum.

Telefonu köşeye bırakıp rahat bir pantolonla gömlek giyiyorum üstüme.
Aşağı indiğimde Ali arabaya oturmuş beni bekliyor.

BİZ AYRI DÜNYALARIN İNSANLARIYIZWhere stories live. Discover now