Aşk Ve Korku...

4.5K 333 140
                                    

Selamün aleyküm!
Size telafi için uzun bir bölüme geldim. Umarım beğenirsiniz.
Yorumlarınız esigemeyin ve yıldızı renklendirin lütfen.
İyi okumalar!

-21. Bölüm-
"Sen kimbilir, rüzgârlı eteklerinle.
Kimbilir hangi iklimdesin, ben
Sensiz bu sessizlikle deli gibiyim."

Masa da oturmuş çorbaları koyarken üzerimde gezinen bakışlardan irkiliyorum.

Songül teyze hata yapmamı bekleyen gözleriyle beni süzüyor.

Çorbaları dağıtıp yerime oturduğumda, önüe dönüp çorbamın tadına bakıyor.
Aldığı ilk kaşıkla ekşiyen yüzü ile onaylamaz bakışlarını bir ben de bir Ali'de gezdiriyor.

Annesinin hareketiyle yüzü düşen Ali ile göz göze geliyorum.

Annesinin hoşnutsuzluğu ona da bulaşmış gibi bakıyor bana.
Yemek boyunca ses çıkarmadan yemeğimizi yiyoruz.
Sofrayı toplarken Neriman'ın annesine fısıldadığı cümleyle moral kat seviyem daha da düşüyor.

"Abim aç kalır bu evde, baksana evelenli 2 ay oldu zayıfladı çocuk."

Duymamışım gibi yapıp mutfağa gidiyorum elimdeki tabaklarla.

Ellerimi tezgaha yaslayıp bozulan sinirlerimi toparlamaya çalışıyorum ama bir işe yaramıyor.

"Abartma," diyor Ali yanıma gelip.

"Bir şey demediler."

Gözlerimi açıp Ali'ye dönüyorum sinirle.

"Ne demelerini istersin? Bana hak vermen için ne demeleri gerekiyor? Çorbayı kafamdan aşağı döküp, bir de tokat atsa annen haklı olur muyun gözünde Ali?"

"Abartıyorsun deyince kızıyorsun. Kadın beni düşünüyor kötü bir niyeti yok."

"Niye seni düşünüyor? Elin ayağın tutuyor değil mi? Açlıktan ölmezsin. Zayıfladıysan bu senin problemin, yemeklerini beğenmiyorsan kendin yaparsın. Biricik oğluna yemek yapmayı öğretmediyse bu onun sorunu."

"Annem hakkında düzgün konuş. O alaycı ses tonunu da düzelt."

"Paşama bak ya! Annesini de korurmuş, oğlum madem böyle bir içgüdün var hala beni niye korumuyorsun? Bak geçende geldiler bir ton laf ettiler sustum, ben yine susarım ama sen susamazsın."

"Bahar tamam, yeter. Çok sıkıldım vallahi bu konudan. Sürekli kavga kavga... Nereden evlendik biz? Böyle olacağını bilsem..."

"Evet, söyle söyle! Parkta yalvarırken öyle demiyordun ama. Şimdi pişman mı oldun? Asıl ben pişmanım be! senin aklına uydum, sana inandım. Aptallık ben de! "

"Çekemeyeceğim seni hiç. Annemler bekliyor çabuk gel."

Arkasını dönüp mutfaktan çıkan Ali'ye bakıp yumruklarımı sıkıyorum.

Aklıma gelen hain planla, çayı hazırlayıp tatlıları götürüyorum içeriye.

Ali'ye Antep fıstıklı baklavayı uzatırken, kocaman bir gülüş sergiliyorum. Şaşırıp tatlıya uzanıyor.

İlk lokmasını yediğinde haince sırıtıyorum, sonra birden yüzü kızarıyor, kızarıyor... Ve yere düşüyor.

Neriman ile Songül teyze oğlunun yanına koşarken saçımı kulağımın arkasına itip kapıya doğru ilerliyorum.

Ali'nin 'Bahar!' diye bağıran sesi kulaklarıma doluyor.
İntikamımı almanın mutluluğu ile gülümserken Songül teyzenin bağırışı odayı inletiyor.

BİZ AYRI DÜNYALARIN İNSANLARIYIZWhere stories live. Discover now