Çocuksun Sen...

5.6K 487 168
                                    

-6. Bölüm-

"Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm / bir rüzgar esse ellerin fesleğen kokuyor / kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri / çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan..."

"Çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç."

Kapıyı açan Ali'yle göz göze geliyorum ama gözleri bende oyalanmadan yanımda ki kıza ulaşıyor.

Hoşgeldiniz faslından sonra içeriye geçiyoruz.

"Hoşgeldin Emre" diyor Neriman.

Ali'nin karşımda homurdandığını duyuyorum.

Çok geçmeden Songül Teyze elinde çaydanlıkla, bizim az önce giriş yaptığımız salona giriyor.

"Hoşgeldiniz çocuklar, geçin geçin soğumadan,"

"Kızım hoşgeldin," diyor adı Buse ya da Burcu olan kıza bakarak.

"Buse." diyor Ali.

Bu kez Buse'ye dönüyor;
"Annem."

"Hoşbuldum, kusura bakmayın ben birden geldim ama."

"Olur mu öyle şey kızım, hoşgeldin geç sen şöyle otur."

Masanın en son kısmını işaret ediyor başıyla.
Buse'de gösterilen yere geçiyor.

"Emre sen de gel hadi oğlum, arkadaşının yanına otur,"

"Ali dikilmesene oğlum geç çayları koymaya başla sen ben de ekmekleri alıp geliyorum, Bahar davet mi bekliyorsun kızım otursana."

Songül Teyzenin sesiyle salonun ortasında dikildiğimi fark ediyorum.

O sırada Ali'de çayları doldurmak için masaya yöneliyor.

Masaya, Buse'nin karşısında ki boş yere oturuyorum. Emre'nin hemen yakınına Neriman geçiyor, hiç şaşmaz.

Çayları doldurup Ali'de yanımdaki sandalyeye oturuyor. Songül teyzede masanın başına oturuyor.

"Nasılsın Bahar?"

Soruyu yönelten Buse oluyor.

"İyiyim sen nasılsın?"

"Bende iyi."

"Siz tanışıyor musunuz?" diyor Emre.

"Geçen gün kapıda karşılaşmıştık, o zaman tanıştık."

Yüzüme zoraki bir gülümseme koyup Busey'i onaylıyorum.

"Bahar Ali'nin en iyi kank-"

Emre'nin cümlesi Neriman'ın ağzına yıktığı poğaçayla yarım kalıyor.

"Emre sen seversin dere otlu poğaçayı şunu da ağzına at, hee aç aç, çok güzel yapmış annem."

"Buse, ben Neriman, Abimin kardeşiyim. Baharla Abimde çocukluk arkadaşılar yedikleri içtikleri ayrı gitmez, abim Baharsız Tuv-"

Bu seferki hamle Ali'den geliyor.
Buse şaşkın gözlerle ağzı tıka basa dolu Emre'ye ve ona eşlik eden Neriman'a bakıyor.

Burası kurtlar sofrası tatlım.

"Neriman abicim yavaş yesene biraz, bak ağzın hep dolu, şu çayı da iç."

Ali, Neriman'ın ağzına tıktığı domateslerden sonra çayına uzanıp Neriman'a içiriyor.

BİZ AYRI DÜNYALARIN İNSANLARIYIZWhere stories live. Discover now