" «Canım torunum Müberra ve çok sevgili Kaan oğlumla» yaz açıklamaya da." Babaannemin emrivakileri üzerine kahve içmek için geldiğimiz kafede, bilmem kaçıncı kez şoke olmuş gözlerle babaanneme bakıyordum sayamadım. "Ha bir de sizi de etiketle." Kaan, babaannemin telefonundan çektiği selfieleri yine babaannemin facebookuna atmakla görevliydi. "Ben facebook kullanmıyorum ama Müberra'yı etiketleyeyim."
"Benim de facebook hesabım yok babaanne ama sırf 'canım torunum' yazdırdığın için açabilirim şu an." Babaannem kaşlarını çatarak süzdü bizi. "Madem facebookunuz yok bir şeyiniz yok, ne diye düşmüyor o telefonlar elinizden mesmursuzlar?"
Kaan'la ikimiz gülerken, dayak yemek pahasına görevi üstlenip babaanneme acı gerçeği açıkladım. "Babaanne facebook artık bir yaşlı platformu, gençler instagramda akıyor. Bil diye söylüyorum yani." Zaten çatık olan kaşları bu defa şaşkınlıkla yukarı kalktı. "İndiksram mı? O ney kız Müberra?"
Kaan gülerek kendi telefonunu cebinden çıkardıktan sonra, instagram hesabını açıp babaanneme göstermeye başladı. "Bak işte böyle bir şey Müberra teyzem. Bu da yine fotoğraf paylaşmak için ama biraz daha gelişmiş ve daha eğlenceli."
Babanneme gösterirken, merakıma yenik düşüp Kaan'ın instagram hesabında paylaştığı fotoğrafları inceledim göz ucuyla. Havalı, sarı kafa ne olacak?Babaannem beni dürtükleyip merakla sordu. "Senin de var mı kız indiksram hesabın?" Var desem olmaz, yok desem inanmaz, korkunun desen ecele hiç faydası yok. "Var babaanne." Başını iki yana salladı imalı bir tavırla. "Aç göster bakayım bana."
El mecbur telefonumu çantamdan çıkarıp internet paketimi açtım. Üstten gelen “ahmetkarakaya bir fotoğraf paylaştı.” bildirimine yanlışlıkla tıkladığımda, ecel terleri döküyordum. Ahmet'in fakültenin orada arabasının önünde çekildiği fotoğraf gözler önüne serilirken, Kaan'la göz göze geldim. "Bu kim kız Müberra?" İşte şimdi sıçtın Müb... ay Minel!
Bozuntuya vermemeye çalışarak gülümsedim. "Bizim okuldan bir arkadaş babaannem ya." Şüpheli bir tavırla sol kaşını kaldırdı. "Arkadaş diyorsun yani? Sadece arkadaş?" Sesli bir şekilde yutkunduktan sonra başımı aşağı yukarı salladım. "Sadece arkadaş tabii ki canım." Başımı telaşla kaşıyıp devam ettim. "Başka ne olabilir ki zaten değil mi? Hı hı."
Hiç inanmış gibi bakmasa da üstelemeden paylaştığım birkaç fotoğrafa baktı. Kaan'ın da göz ucuyla baktığı gözümden kaçmadı tabii ki.
"Kaan oğlum, hadi kendi telefonundan bir selfie daha çekiver de siz de indiksramınızda paylaşın." Kaan itiraz etmeden telefonunu kaldırdığında iyice soğuyan kahvemi tepeme diktim.Omzuma yediğim şamarla irkildim. "Zıkkımlanmayı bırak da poz ver!" Başımı yana eğip söylendim. "Az önce canın torunundum hani? Ahh bu sosyal medyanın her şeyi sahte zaten." Babaannem beni umursamayıp Kaan'a döndü. "Kaan oğlum, oradan güzel çıkmıyorum ben sanki. Şöyle Müberra'nın yanına otur da öyle çek."
Ya hu kadın 65 yaşındasın, sen güzel çıksan ne olur çıkmasan ne olur? dersem ağzımı çarşaf gibi yırtar. Kes sesini, ağzına sahip çık Minel Özkaya!
Kaan babaannemin söylediğini yapıp yanıma oturduğunda, babaannem bana arkadan sarılıp, benim kolumu da Kaan'ın omzuna attı. Babaannem her an bize nikah da kıyabilir hissine aldırış etmeden bir poz verdikten sonra kolumu hızlıca geri çektim.
"Bakayım ben güzel çıkmış mıyım?" Kaan gülmemek için kendini sıktığı belli olurken, telefonu babaanneme uzatıp eski yerine geçti. "Pek bir güzel çıkmışım, al paylaş Müberra'yı da etiketleyiver." Masadaki şişeden bardağa su doldururken, bir yandan söylendim. "Benim etiketlerim kapalı."
"O ne demek kız?" Babaanneme sosyal medya uzmanı tutma isteği çık aklımdan. "Beni takip etmeyenler beni etiketleyemez yani babaanne." Masanın üstündeki telefonumu bana uzattı. "Takip edin o zaman birbirinizi. Her şeyi benim mi söylemem lazım evladım?"
Telefonumdan bildirim sesi geldiğinde üstteki bildirimi okudum. “fatihkaanyilmaz seni takip etmek istiyor.” Babaannemin emrivakilerinden hiç şikayetçi gibi durmayan Kaan'a baktım. "Fatih Kaan mı?" Kaan beni başıyla onayladıktan sonra gülümsedi. "Evet, Müberra Minel."
Masanın altından bir tekme savurduğumda şaşkınlıkla açıldı gözleri. "Paylaştın mı Kaan oğlum?" Babaanneme sosyal medya yasaklansın! "Sen de paylaş mesmursuz." Kaan alaycı bir tavırla babaanneme döndü. "Torunun isteğimi kabul etmedi daha Müberra teyzem." Babaannemin birkaç azarından sonra isteği onaylayıp, geri istek attım. "Müberra'yı etiketlemeyi ihmal etme aman evladım. Hatta kalp de koy."
"E yok artık ama babaanne!" Babaannem kaşlarını çattı sinirle. "Sen karışma kız!" Biz babaannemle tartışırken bir bildirim sesi daha geldi. “fatihkaanyilmaz hikayesinde senden bahsetti”
Hikayesini açtığımda ise gerçekten bir kalp vardı. Hem de kırmızı. Bu da dünden meraklısı, mesmursuz sarı kafa!
"Sen de paylaştın mı Müberra?" Paylaşmadım, paylaşmayı da düşünmüyorum be kadın bi sal beni! diye haykırmak istesem de totomun yemeyeceğini biliyorsunuzdur herhalde. Kaan'ın etiketlediği hikayeyi el mecbur kendi storyme ekledikten sonra telefonu babaanneme uzattım. "Bak paylaştım, oldu mu?"
Tekrar gelen bildirim sesiyle babaannem gözlerini kısarak okumaya başladı. “ahmetkarakaya hikayene yanıt verdi” Duyduğum şeyin şokuyla telefonu hemen geri çekip bildirime tıkladım.
“Aileyle tanışma bile olduğuna göre düğün yakın anlaşılan. E beni de çağırırsınız artık :) Kaan enişteye selamlar.”Sabah yaşananlar ve şu an okuduğum mesajdan da yola çıkarak, zaten iki gram olan umudum yerle yeksan olurken dolu dolu gözlerle Kaan'a baktım. Anlam veremediğim bir ifadeyle gözlerini hiç çekmeden bana bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AİLE APARTMANI
HumorHer şey; aslında bütün aile fertlerinin yapmak isteyip de yapamadığı, ailenin küçük oğlu Murat ve eşi Nalan'ın isyanıyla aile apartmanını terkedip, onların boşalttığı daireye yeni bir kiracının gelmesiyle başladı. Minel ve Kaan'ın sıcacık hikayesini...