Bu bölümü MiracOzmert3'e ithaf ediyorum. Hepinize iyi okumalaaar 💜
2 ay sonra
Gözlerimi açtığımda, içimdeki tarifsiz huzurla gülümseyerek yatakta doğruldum. İçim içime sığmıyordu ve bunun birden çok sebebi vardı. Birincisi, bugün benim doğum günüm. İkincisi, günlerdir bana çaktırmadan sürpriz doğum günü tertib eden aileme ve sevgilime vereceğim hediyeydi. Hediyelerini merak ediyordum ama onların benim hediyemi beğeneceklerine de emindim. Hem de, adımın Minel olduğu kadar.
Telefonumu elime alıp saate baktığımda, 10 civarında olduğunu gördüm. Bu aralar epey tembellik yapıyordum ama hepsi yorgunluktandı. Odamın kapısı tıklatılınca, yatağa geri uzanıp örtüyü üstüme çektim. "Minel, kuzum uyanmadın mı hâlâ?" Benden cevap gelmeyince içeri girdi. "Madem uyandın, ne diye ses etmiyorsun?" Muzurca sırıtarak yüzüne baktım. "Seni sinirlendirmek hoşuma gidiyor anneciğim." Gülerek yatağımın kenarına oturdu. "Ben sana sinirlenir miyim hiç?"
"Evet, damadınla biraz atışınca hemen kızıyorsun." Örtüyü üstümden asılıp, elimi tuttu. "Damadım, hassas noktamdır. Sen de oradan vurmayıver." Bak bak bak. "Damadını seveyim senin." Derin bir iç çektim. "Gerçi, zaten çok seviyorum." Omzuma vurup güldü. "Ben, annemle hiç böyle şeyler konuşamazdım. Hanımefendiye bak sen." İmayla kaşlarımı kaldırdım. "Böyle şeyler konuşmamışsın ama gizlice evlenmişsin hanımefendi." İşaret parmağımı salladım. "Yere bakan yürek yakan seniii!"
"Allah, kimseyi senin diline düşürmesin Minel." Hiddetle ayağa kalktı. "Ekin birazdan gelir. Kalk hazırlanalım." Beraber ihtiyaçlarımı giderip, üstümü değiştirdikten sonra kahvaltıya oturduk. Kaan hâlâ nöbette olduğu için hasretten kurumuş gibi hissetsem de, kavuşmamıza az kalmıştı. Zil çalınca, annem ayaklandı. "Ekin gelmiştir. Hadi çabuk ye. Çocuğu bekletmeyelim." Bu kadın, yakında benim lokmalarımı da sayar...
Elimi çeneme yaslayıp, ağzıma attığım sevgili kayınvalideciğimin taa Muğlalardan yolladığı peyniri yuttum. Bu aralar iştahım fazlasıyla arttı ve ben tombalak olmaktan korkmaya başladım. Yanağıma konan öpücüğün sahibine döndüm şaşkınlıkla. "Günaydın güzelim." Annemin etrafta olmadığını görünce, Kaan'ı hafifçe kendime çekip dudağını öptüm. "Kurudum hasretinden be adam." Annem mutfağa girince, Kaan sırıtarak karşımdaki sandalyeye oturdu.
"Hemen bir tabak çıkarıyorum oğlum. Kusura bakma, kapıda Ferhunde lafa tuttu." Oturduğu yerden başını anneme çevirdi. "Zahmet etmeseydin anne, ben bir şeyler atıştırıp geldim." Anneme anne diyen dillerine kurban senin, sarı papatyam benim. Annem tabak ve çatalı Kaan'ın önüne koyarken, omzuna elini koyup sırıttı. "Olmaz öyle. Atıştırdıkların, annenin kahvaltısıyla bir olur mu hiç?" Kız, ben bunları yiyeremmm!
"Olmaz tabii, ellerine sağlık anne." Annem, gözlerinden kalpler saçarak yerine oturdu. "Afiyet olsun." Güzel bir kahvaltının ardından Kaan'la ben salona geçerken, annem de mutfağı toplamaya koyuldu. Yalnız, doğum günüm hakkında hiç fire vermemeleri gerçekten takdire şayandı. Olsundu, ben de bozuntuya vermezdim. Kaan, başını bacağıma koyup koltuğun üzerine uzandı. Elimi yanağına koyup hafifçe okşadım. "Çok yorgunsun. Keşke evinde biraz dinlenseydin." Gözleri kapalı bir şekilde mırıldandı. "Niye? Bacağına yatmamdan rahatsız mı oldun?"
"Onu mu söyledim ben şimdi? İyi dinlenmen için şey ettim." Hafifçe doğrulup sırıttı. "Ne ettin?" Üstüme eğilip, yanağımı öptü. "Kızım, Ekin aradı. İşi çıkmış. Bugün akşama doğru gelirmiş." Kaan, annem odaya girmeden benden uzaklaştı. "Ben babaannene gidiyorum. Çok uzun kalmam." Onu başımla onayladım. "Tamam anne. Selam söyle nineme." Annem gidince, Kaan tekrar bacağıma yattı. "Şşş, kalk benim yatağıma yat bari biraz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AİLE APARTMANI
HumorHer şey; aslında bütün aile fertlerinin yapmak isteyip de yapamadığı, ailenin küçük oğlu Murat ve eşi Nalan'ın isyanıyla aile apartmanını terkedip, onların boşalttığı daireye yeni bir kiracının gelmesiyle başladı. Minel ve Kaan'ın sıcacık hikayesini...