BÖLÜM-10 "GİTMEK"

178 104 100
                                    

MEDYA: MAJESTE- AŞK DEDİĞİN

"İyi misin?" diye sordu koluma dokunarak. Doğruymuş. Araz'ın âşık olduğu kız benmişim. O ajanda da ki yazılanların hepsi benim içinmiş. Bu gece gözlerime bakarak şarkı söylemesinin nedeni bana olan duygularıymış. O Sıla değil de benmişim.

"Doğruymuş..." Dudaklarımdan tek bir cümle döküldü. En baştan düşününce her şeyin mantıklı olduğunu anlıyordum. Araz bana aşık. Araz... bana... aşık. Araz bana aşık. Başka birine değil en baştan beridir bana aşıktı. Sadece bana aşıktı.

"Güliz, kendine gelir misin lütfen?" Araz'ın elini gözlerimin önünde sallayıp ismimle çağırmasıyla bir süredir donduğum zamandan çıkıp derin bir nefes aldım. Sakin ol Güliz sakin ol.

"B-ben... Şey oldu."

"Ne oldu?" Araz'dan uzaklaşıp koltuğun en köşesine atlayıp saçımla oynadım. Şu an bana yakın durmaması daha iyi olur.

"Şey... şey oldu işte." Ne diyorum ben? Konuşmayı unuttum resmen. Bebekler gibi kekelemediğim kalmıştı o da oldu.

"Bırak kızım bebeği falan, şuraya odaklan," diye kendimle konuştum. Araz bana tuhaf tuhaf bakıyordu.

"Güliz, hastaneye falan mı gitsek? Deliler gibi kendi kendine konuşmaya başladın," dedi. Araz bana mı aşıkmış? Karşımda oturmuş bana korkan gözlerle bakan adamın sevdiği kız benmişim. Yerimden kalkıp kendi etrafımda dönüp tırnağımı ısırmaya başladım. Araz yerinden kalkıp kolumdan tutup beni durdurdu.

"Bak eğer hasta olmasan seni götürür bir tımarhaneye yatırırdım. Ama bu hareketlerini hastalığına veriyorum. Şimdi otur şuraya," deyip eski yerime oturttu. Bu sefer kesin havale oluyordum. Yüzüm yanıyordu resmen. Yok ben burada böyle hiçbir şey olmamış gibi davranamam. Bir anda ayağa kalkmak için yeltenince önümdeki çorba kasesini, yanımda oturan Araz'ın üstüne devirip ortalığı batırdım. Ellimi ağzıma koyup ona bakarken Araz'ın gözlerini öfkeyle kapayıp derin bir nefes aldı.

"Sen karşıma bela diye mi çıktın?" diye söylendi. Haklıydı adam. Resmen üzerini batırdım.

"Ç-çok... özür dilerim. Ben öyle yapmak istememiştim. Yani..."

"Güliz, sus ve yerinde otur artık," diye sinirle bağırdı bana. Yok bu böyle olmayacak. Ben en iyisi odama çıkayım yoksa rezillik üstüne rekor kıracağım. Üstelik bana âşık olduğunu söyleyen adam yanımdayken.

"Ben... bir odama gitsem iyi olur," deyip yürümek için bir adım atacağım anda ayağım yerdeki halıya takılınca yere düşeceğimi anladığım için köşedeki sehpanın örtüsünü refleks olarak tuttum. Ne yazık ki yere düştüğümde örtünün üstündeki vazo ve birkaç bardak yere düşüp kırıldı. Yerimden kalkmak için direnirken Araz yanıma gelip kolumu tutarak beni ayağa kaldırdı. İkimizde karşı karşıya durmuş Araz bana ben yerdeki halının desenlerine bakıyordum. Sahi ne güzel halımız varmış.

"Bak öncelikle yerinde dur. Sonra bana neden bir anda böyle davrandığını söyle," dedi sakince. Yok daha neler? Onun bana âşık olduğunu söylerken unuttuğum şeyleri biraz önce hatırladığımı mı söylemeliydim. Asla yapamam. Araz mı bana aşıkmış? Bunca zamandır ben niye fark edemedim? Gerçekten gözümün önünde ki adamı görememişim ya helal olsun bana.

"Şey yapalım o zaman... Sen şey yap. Ben de..."

"Şey mi yapayım? Güliz, gerçekten hastaneye gidelim korkutmaya başladın beni," dedi kıkırdayarak. Ortada komik bir durum var da ben mi farkında değildim?

"Ben en iyisi... odama gidip uyuyayım. Bu gidişle evi başımıza yıkacağım," deyip Araz'ın cevap vermesini beklemeden arkamı dönüp koşmak için yelteneceğim anda alnımı duvara vurunca acıyla ağzımdan küçük bir inilti çıktı.

ZEHİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin