kralın rüyaları

141 24 4
                                    

Prens Dokyeom son dolunayın üzerinden çok geçmeden Kral Jeonghan'ın emriyle tahta oturdu. Yeni kralın şerefine uzun süre şenlikler ve kutlamalar yapıldı. Etraf o kadar kalabalık ve cıvıl cıvıldı ki kimse Prens Dino'nun yokluğundan haberdar değildi.

Chan son yaşadıklarını sindirebilmek için inzivaya çekilmiş düşünüyordu. Gerçekten son zamanlarda yaşadığı şeyler ona rüya gibi geliyordu. Kararını vermişti. Madem artık burada yaşayacaktı artık isteklerini yapmak istiyordu.

Artık akılsız bir prens olarak devam etmek istemiyordu. Asker olarak devam etmek istiyordu. Kendini koruyabilecek kadar güçlü olabilmek için düzgün bir eğitim ile o yoldan ilerlemek istiyordu. Prens olmanın ona bir getirisi olmayacaktı. Önce iyice iyileşmeli ve kolunu kullanmaya başlamalıydı.

Yokluğu birinin dikkatini çekmiş olacaktı ki onu görmek için huzuruna çağırdı. Chan artık kral olan Dokyeom'u huzurunda ziyarete gittiğinde nefesini tutmak zorunda kaldı. Kalbi yeniden hızlanıyor onu bir ateş basıyordu.

Ona gülümseyip bakan Kral Dokyeom kesinlikle kalpten götürebilecek bir sebepti. Chan bir kez kalpten gitmişti ama bu bambaşka bir şeydi.

"Hoş geldin Dino."

Selamını yaralı sırtına rağmen erip düzeldi. Yarası artık daha hızlı iyileşiyordu. Acısından çok bir şey kalmamıştı ancak Kral Dokyeom yarasından dolayı onu er eğitimine girmesine izin vermiyordu. Kral Dokyeom etrafında döndü bir tur. Onun bu muzır halleri kendisini kötü hissettiriyordu.

"Bizi yalnız bırakın."

Bu onun için daha tehlikeli bir şeydi. Son konuşmanın üstünden neredeyse bir ay geçmişti ve o zamandır onunla denk gelmemek kendine iyi geldi zannediyordu. Hayır gelmemişti. Kral Dokyeom tekrar önünde bu kadar yakın durunca heyecanlanmış aklı başından gidecek gibi olmuştu.

"Er eğitimine katılman için yaranı görmem lazım."

Dokyeom'un eli kuşağa gidince Chan istemsizce geri çekildi. Kuşağın üzerine kendi ellerini koydu. Kralın onu soyması kaldırabileceği bir şey değildi.

"Siz zahmet etmeyin efendim."

Kral Dokyeom karşısında durarak onu bekliyordu. Gücünü toplayabilmek adına ona arkasını döndü. Tanrım bu adam onu öldürecekti. Kuşağı çözüp yaranın olduğu tarafı aşağıya indirdi. Onay verip kapatmak için heyecanla bekliyordu.

Yaranın yanında hissettiği parmak ile istemsizce tuttuğu nefesini verdi. Delirmek üzereydi. İki parmak yaranın en başından sonuna kadar gezindi.

"Hastalıktan uyuduğun zamanlarda birkaç rüya gördüm."

Parmakları tekrar yaranın en üstüne çıkmış narince dokunuyordu. Bu adamın derdi neydi? Neden ona bu işkenceyi yapıyordu? Chan sakin olmaya çalışıyor ancak kesik kesik nefes alabiliyordu.

"Rüyalarda sen de vardın. Tüm günün çok değişik bir odada geçiriyordun. Sana Chan diyorlardı. Verdiği yemleri yiyip tüm gün hiçbir şey yapmıyordun."

Anlatana kadar parmakları tekrar yarayı fethetmiş tekrar en başa dönmüştü. Chan artık dayanamadığını fark edip uzaklaştı. Aceleyle üzerinin örttü. Kral Dokyeom'un eli havada kalmıştı.

"Gördüğünüz rüyalar benim önceki hayatım efendim."

Kral Dokyeom fazlasıyla dalgındı. Düşünüyor, gördüğü rüyaları tekrarlıyordu. Tekrar yaklaştı Chan'a. Örtündüğü üstünü bu sefer iki omzunu birden indirdi. Lee Chan bayılmamak için zor tutuyordu kendini. Kral onu iyice sıkıştırıyordu.

Parmaklarını göğsünün ortasına koydu ve aşağıya doğru kaydırdı. Dokunduğu yer önceki dikiş izlerinin yeriydi.

"Durmadan buradaki ize bakıyordun. Zayıftın, çökmüştün. Sonunda o odada öldün."

Chan o anları hatırlayınca üstüne bir de göğsünde gezinen parmaklarla titredi. Kral Dokyeom geri çekildi bu sefer.

"Öldüğünü gördüğüm rüyanın ardından hastalığından uyandın. Daha farklı bir Dino olarak. Durmadan yaşamak için diyen birine dönüştün."

Chan bu sefer üstünü düzgünce örtüp kuşağını sıkıca bağladı. Bunu hiç beklemiyordu. Nefes alıp vermek istedi. Uzun bir süre ancak kavuştu temiz havaya.

"Ben o hayatımda çok hastaydım ve iyileşemeden öldüm. Hepsi bu."

Kral Dokyeom görkemli tahtına oturdu.

"Bu yüzden bu hayatını daha onurlu yaşamak istiyorsun."

Ona hikâye kısmından bahsetmeyi hiç düşünmedi. İstemiyordu. O artık buradan biriydi. Önceki hayatı veya başka bir şey umurunda değildi.

"Er eğitimine katılabilirsin."

Aceleyle kaçabilmek adına selamlayıp teşekkür etti ve odadan koşarcasına kaçtı. Dayanamıyordu. Bu adamın ona bakmasına, dokunmasına dayanamıyordu. Kalbi önceki hayatında hiç olmadığı kadar sarsılıyor ona bu hayatta başka bir dert veriyordu.

Önceki hayatında hiç tatmadığı bir duyguyu tadıyordu. Önceki hayatında hiç aşkı tatmamış ki görünen o ki bu hayatında Kral Dokyeom yüzünden hissedecekti.

Kayıp Krallık | SeokchanWhere stories live. Discover now