müsabaka

142 25 1
                                    

Chan er eğitimine katıldı ve sıfırdan düzgün eğitim almaya başladı. Yoğun ve güç eğitime karşın sağlıklı bedeni onu aksatmadan çalışmasına yardım ediyordu.

Dinçti, dinamikti. Yorulsa bile devam edebiliyordu. Sadece durmadan eğitimlere gelen Kral Dokyeom'u görmek onun dikkatini dağıtıyordu. Çalışmakta zorlanıyordu. Yine de güçlü olmak için çok uğraşıyordu. Buraya olan bağı gittikçe artıyordu. Hayatında hiç hissetmediği kadar enerjik ve güçlü hissediyordu kendini.

Birçok zamanını eğitimine ayırıyor çok fazla uzun zaman geçiriyordu. Son bir ayı sakince eğitimine verdi. Yarası iyice işlevini yitirdi. Artık sağ kolunu çok rahat kullanabiliyordu. Kral Dokyeom sıkı takibi altında çalışmak yeterince zorken bir de komutanlığın yapacağı dövüş müsabakasına adı yazılması canını sıktı.

Kral Dokyeom'un doğduğu zaman geldiği için sarayda kutlama verilecekti. Zamanı ay olarak hesapladıkları için kesin bir tarih bilmiyordu kimse. Uzun süre bir kutlama olacağı ve yakın dövüş müsabakası yapılacağı biliniyordu.

Komutan onun da adını yazmıştı. Tabiki de ona isteyip istemediği sorulmamıştı. İlk turda yenilip çıkmayı planlıyordu zaten. Kral Dokyeom'un radarında olmak hoşuna gitmiyordu.

Er eğitiminden yorgun argın odasına döndüğünde omuzlarına vurup rahatlatmak istedi. Kutlamada olacak müsabaka için herkes çok hırslıydı. Dövüş çalışmalarında herkes hazırlık olması için birbirinin canına okuyordu. Kutlama öncesi göz korkutma işlemi gibi. Yorgunlukla omuzlarını döverken kapıdan ses geldi.

"Kral Hazretleri!"

Chan acilen kalktı yerinden ve selam verir pozisyonuna geldi. Kral Dokyeom içeri tek başına girdi. Uzun zamandır görmemiş olması içlerde bir yerini mutlu etti. Yine de hissettiği gerginlik odada durdukça yükseliyordu. Varlığı onu heyecandan titretiyordu.

"Çok uzun süre kalmayacağım, rahat ol lütfen."

Chan'ın sızlayan omuzları düzelmesiyle rahatladı. Gerçekten yorgunluktan ölüyordu.

"Müsabakayı kazanmanı istiyorum."

Chan, Dokyeom'un gözlerinin içine baktı. Tanrım şansı neden böyle! Kalabalık önünde olabilen biri değildi. Böyle bir yarışa hiç katılmamıştı. Hiç istememişti. Tabiki de kralın emrine karşı gelemezdi. İstemese de kafasını salladı. Kral Dokyeom iyice yaklaştı dibine. Prens Dino istemsiz olarak odanın duvarına yaslandı. Daha da geriye gidemiyordu.

"Gerçekten kazanmak zorundasın. Yoksa er eğitiminden alırım seni."

Dokyeom son sözünü söyleyip çıktığında Prens Dino odada kuduruyordu. Bundan sonraki eğitimlerde daha sıkı daha stratejik çalışıyordu. Katılanların isimlerini öğrenip tesadüf eseri onlara denk getirip açıklarını yokluyordu.

Hepsini tek tek aklına kazımaya çalışsa da çok fazla olduğu için ezberlemesi imkânsızdı. Bir yerden sonra karıştırmaya başladı. Kutlama törenleri başladığında ilk gece ortada beş altı çift kişi birden kavga ediyor kazananlar bir üst tura geçiyordu. Dino'nun yaptığı strateji işe yaradı ve ilk turu zorlanmadan geçti.

İkinci gece kutlamalarında karşısına gelen rakibi tanımamasından dolayı strateji üretemedi. Güç de olsa kazanmayı başardı ancak yorgun düştü.

Sondan önceki gece odasında yardımcısı sayesinde masaj ile dinlenmeye çalışıyordu. Yarın müsabakalara kadar hareket etmeden uyumayı planlıyordu. Gözleri yeni yeni kapanırken yardımcının masajı kesmesiyle rahatı bozuldu. Ayak sesleri duyunca uyuduğunu düşünüp gidiyor olmalı diye düşündü.

Kayıp Krallık | SeokchanWhere stories live. Discover now