41

1K 95 231
                                    

"En azından Yuchan'ın yüzü her zamankinden daha çok gülüyor." diye iç geçirdi Sehun. İki gece önce Chanyeol'ü yumruklayıp, bir daha oğlunu göstermeyeceğini söylerken şimdi onları kavuşturmuştu. Hem de hastane odasında.

"Şirketini mühürleme kararı almışlar bir süre." diye mırıldandı Sehun sıkıntı içinde, Chanyeol'ün gözlerine ve bacağına bakmamak için büyük bir çaba gösteriyordu. Yoksa ağlardı. "Ayrıca işbirliği ve adam kaçırmadan Luhan ve babalarımızı göz altına almışlar."

"Umrumda değil." diye mırıldandı Chanyeol, şimdi oğlunun saçlarını okşarken hiçbir şeyi düşünecek gücü yoktu. "Hem de hiçbiri."

"Pekâlâ..." Sehun oturduğu yerde rahatsızca kıpırdanırken oğluna bakmaya başladı. Bu huzurlu görüntüsünü haftalardır yakalayamıyordu ve onun için bir hayli memnundu içten içe. Chanyeol, dünyanın en kötü babası bile olsa babaydı işte.

"Sadece gördüğüm şey üstüne yargıladığım için üzgünüm."

"Sorun değil." dedi Sehun, üstüne gitmek için nedeni yoktu. Ona göre kaza sebebi de kendisiydi, bu yüzden içi hiç rahat değildi. "O gece oraya gelsen gerçeği görmüş olurdun ama... Geç oldu işte."

"Biliyorum." Chanyeol bir süre duraksadı, aralarındaki bu gerginlik ilk defa böyle iki tarafı da incitmeme çabası üstüneydi. "Bundan sonra ne yapmayı düşünüyorsun? Sana zorluk çıkarmak istemiyorum."

Sehun boğazının sıkıldığını hissetmişti aniden, neden hevesli hevesli boşanma yoluna gidemiyordu şimdi? Çünkü Yuchan'ı bu sefer ona bağlamak istiyordu, ve de Chanyeol'ün o lanet şirkete gitmemesini sağlamak. İşler başa sararken canının yanacağını da biliyordu.

"Taehyung'un canı çok yanacak." gözleri dolarken söylediği tek şey bu olmuştu. "Kaç kere söyledim, canını yakarım dedim..."

"Onu seviyor musun?" diye sordu Chanyeol.

"O bana iyi geliyor." dedi Sehun düşünmeden. "Senin aksine beni hep düşünüyor, elimi tutuyor ve bana iyi davranıyor. Ona ümit verecek hiçbir şey yapmadım ama o bana hep nazik davrandı. Onu incitemem, sana dönerek onu incitemem. Ama öteki taraftan Yuchan'ın seninle olmasını da istiyorum. Bombok, karmaşık bir işe döndü bu."

"Mutlu olduğun yerde kal." dedi Chanyeol, Sehun o ân fark etti ki Chanyeol ciddiydi. Onu incitmeme konusunda geçte olsa ciddiydi. "Seni durmadan üzen bir adama bilmem kaçıncı şansı vermektense, sana değer verip seni önemseyen ve daha önemlisi seni çok mutlu eden adamla kal. Bunları söylemek kolay değil, canımdan can götürüyor ama mutlu olduğun yerde kal Sehun."

"Bu alışıldık değil." ikisi de ağlamaya başlarken, birbirlerine bakamadıkları için sesleri belli etmese haberleri olmazdı bundan.

"Hayatından çıkacağım. Gerekirse farklı bir şehirde hayat kurarım ama işte... Yuchan'dan uzağa gidemem."

"Yuchan'ı istediğin zaman görürsün, evine alır bakarsın.. O sensiz yarım bir bebek, senden öğreneceği çok şeyi var. Ama artık o şirketi bırakmalısın Chanyeol, sana zarar veren o yeri bırakmalısın."

"Satmalıyım..." dedi Chanyeol, "Ayrıldığımızdan beri gitsem bile tek yaptığım kırıp dökmekti."

"Peki bacağın, ayağın? İyi olacaklar mı?"

"Bilmiyorum..." dedi Chanyeol. "Ömrümün sonuna kadar sakat kalabilirim."

"Aman tanrım..." diye fısıldadı Sehun, canının yangınına engel olamıyordu işte. "Sana kim bakacak?"

"Bilmiyorum..."

Sehun yumruklarını sıkarken merhametine engel olamadığını fark etmişti. Onu öylece bırakamazdı, değil mi? Ama Chanyeol onu zor durumda bırakmama konusunda ciddiydi anlaşılan. "Annem, annem bakar. Ayrıca doktor uzun yıllarda geçse bir umut olduğunu söyledi. Düşünme bunu."

"Annenle görüşecek misin?"

"Başka kimim var ki?" diye sordu Chanyeol başını omzuna yasladığı oğluna bakarken. Babasının kokusu ve yumuşak dokunuşlarıyla kısa sürede huzurlu bir uykuya dalmıştı Yuchan. "Yuchan uyudu."

"Alayım mı? Ağırlık yapmasın sana."

"Hayır, hayır böyle çok iyiyim üstümüzü örtsen kâfi."

Sehun başını sallarken yüzünü hızla silerek ayağa kalktı ve Chanyeol'ün dizini örten örtüyü çekerek Yuchan'ın sırtına kadar çıkartıp kenara oturdu. Bir eli Yuchan'ın sırtını okşarken, gözleri Chanyeol'ün gözlerindeydi. Kendine yediremediği şeyler vardı, bu yüzden ağlamasını durduramıyordu. Chanyeol'ün diğeri elini yanağında hissederken gözlerini sıkıca kapatarak yanağını avcuna yaslamıştı. "Yuchan için deneyelim."

Dudaklarından çıkan kelimelere o bile inanamazken yaptığı şeyin farkında değildi.

"Gerekirse herkesi arkamızda bırakalım, ülke değiştirelim. Ama ben bir daha oğlumu o şekilde görmek istemiyorum, beni mutlu eden şey bir adamın ilgisinden çok oğlumun mutluluğu Chanyeol."

"Kendine bunu yapmanı istemiyorum Sehun." diye mırıldandı Chanyeol başını iki yana sallarken. "Eğer kalbin onunla kalmanı istiyorsa kal, kaybedecek hiçbir şeyimiz kalmadı."

"Sana Yuchan için deneyelim diye bir şans veriyorum ve bana söylediğin bu mu?" Sehun inanamazmışcasına ona bakarken, kaşlarını usulca çatmıştı. "Ne zaman değişeceksin Park Chanyeol, ne zaman bir kez olsun bizim için çabalayacaksın?"

"Sen, seni mutlu eden başka bir adamın olduğunu söylerken benden nasıl bir bekl-" Chanyeol'ün cümlesini kesen şey Sehun'un, özellikle ondan nefret ettiğini ima ettiği Sehun'un ani öpücüğü olurken Chanyeol bununla birlikte afallamıştı. Birbirlerini hasretle öperken aslında tüm ihtiyaçlarının da bu olduğunun farkında değillerdi. Sehun'un duygusal boşluğunu dolduracak birisi varsa; o kişi sadece Chanyeol'dü işte. Dakikalar boyu süren öpücük her iki tarafı da nefessiz bıraktığında ilk ayrılan Sehun olmuştu.

"B-bir şey hissettin mi?" diye sordu Sehun. Aldığı yanıt ise belinden çekilerek dudaklarına yanaşan bir Chanyeol olmuştu. Kısa ve tutkulu bir öpücüktü.

"Sırf Yuchan mutlu büyüsün diye kendini bana hapsedemezsin Sehun, beni öpmen boşa değildi elbet. Bir şeyleri hissetme çabanı sen sorduğunda hissettim ama olmaz."

"Sana," diye fısıldadı Sehun, "her defasında böyle teslim olmaktan çok yoruluyordum."

Ardından yataktan kalktı ve odadan çıkıp, kendine acı bir kahve almadan önce Chanyeol'ün gözlerinin içine boş boş bakarken konuştu. "Bu öpücük bana hiçbir şey hissettirmedi."

-

bana kızdığınızı biliyorum, biliyorum, biliyorum...

değişen ruh halime verin, dün geceden beri sık sık bölüm atıyordum ama iki gün günde bire düşürüp pazartesiye kadar tam gaz devam.

bu bölüm çok önemli, biliyorum kitap chanhun kitabı nutuğu çekeceksiniz ama genel gidişhata bakarak son kez, bakın son kez soruyorum.

chanhun isteyen buraya bir şey bıraksın.

vhun isteyen buraya,

ve sehun ile yuchan başbaşa farklı bir yaşama yelken açsın diyenler buraya.

siz benim arkadaşım oldunuz o yüzden bir şeyleri saklamam, iyi günler geçirmiyorum ve sinirlerim hep bozuk, hep üzgünüm. ister istemez kalemime de yansıyor o yüzden bana çok kızmayın olur mu? :(

sehun için hâlâ en iyisini istiyorum,

busy and father bitince bir yeni kitaba başlama düşüncem var, bana konu ve kurgulama hakkında yardım edebilecek birileri var mı?

istediğiniz konuları buraya bırakın lütfen, o konuları şekillendirmekten büyük bir zevk alacağımı biliyorum.

ve dünden beri teen wolf izliyorum, tehlike çanları çalıyor dikkat.

Busy and Father | ChanHunWhere stories live. Discover now