1🥀

88.2K 1.9K 1K
                                    

Başlamadan önce ileriki dönemlerde kurgum yüzünden şahsıma çok hakaret edildiği için buraya böyle bir açıklama yapmak zorunda hissettim kendimi. Kurgudaki karakterlere kızarsınız, hakaret edersiniz anlarım da kurguya kendinizi kaptırıp şahsıma hakaret etmenizi kabul etmem, edemem! Kurguyu okurken şahsıma hakaret etmemeye dikkat ederseniz sevinirim. Sizi seviyorum 🖤

Tanıtım

Üzerimdeki elbiseyi son kez kontrol edip podyuma giden koridorda yürümeye başladım. Defilenin sahibi Bay Simon da hemen yanımda yürüyordu. Yüzü oldukça gergindi, onu daha önce hiç böyle görmemiştim. Onun için önemli bir gece olduğunu düşünüp üzerinde daha fazla durmadım.
Etrafta başka manken göremeyince "Bay Simon neden etrafta benden başka manken yok?" dedim.

Bay Simon'un yüzü bembeyaz olurken boğazını temizleyip "Bu özel bir defile Alya, o yüzden sayılı manken var. " dedi. Ona başımı salladım. Podyumun önüne geldiğimizi, gözümü alan beyaz ışıktan anlayıp kafamı ileriye çevirdim. Her zamanki duygusuz bir surat ifadesi takınıp bakışlarımı ileriye diktim.

Üzerimdeki beyaz saten elbisenin yırtmacını açarak ışıklı sert zemine adımımı attım. Kendimden emin adımlarla yürümeye başladım. Podyum dışında her yer karanlıktı, o yüzden izleyicileri göremiyordum. Nedense hiç kimsenin olmadığını hissediyordum.

Uzun podyumun yarısına geldiğimde tam karşımda izleyicilerin oturduğu yerde birini fark ettim. Kalbim nedensizce deli gibi atmaya başladı. Birkaç adım daha attıktan sonra yavaşlayıp gözlerimi kısarak karanlıktaki silüete baktım. Oydu, beni özgür bıraktığını söylemişti ama buradaydı.

Podyumun ortasında durup etrafıma baktım. Karanlık da olsa gördüğüm kadarıyla tüm koltuklar boştu. Dolan gözlerimi yumup sakinleşmeye çalıştım. Titreyen ellerimi, elbisenin saten kumaşına geçirdim.

Az sonra kulağımın dibinde hissettiğim sıcak nefesle donup kalmıştım. Eli belimi okşarken bir elektrik akımı tüm vücudumu sardı. Diğer eli omuzumdaki saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. Burnunu boynum boyunca sürterek yanağıma kadar geldi. Hızlı hızlı aldığı nefes, gözümün önüne unutmaya çalıştığım anılarımı getiriyordu.

O anılarla başbaşa kalmamak için yumduğum gözlerimi açtım. Sıcak nefesinin aksine soğuk dudakları yanağıma küçük bir öpücük bıraktı. Belimden sert bir şekilde kendine çekmesiyle ellerimi sert göğsüne dayadım. Elimin altında hızlı hızlı çarpan kalbi, asla özgür olamayacağımı bağırıyordu. Dolan gözlerimden bir damla yaş, yavaşça yanağımdan süzülüp gitti.

Parmağı yanağımı sildikten sonra çeneme indi. Çenemi yukarıya kaldırıp ona bakmamı sağladı. Buz mavisi gözleri, şehvetle bakarken gözlerimden kalbime bir kez daha aşkı damladı. Gözlerimi dudaklarına indirdim. İçimdeki Alya ona kul olmaya dünden razıyken. Bir kez daha ona kul olmayacağımı bağıran beynim, bana yaşattıklarını hatırlattı. Kaşlarımı çatıp ellerimle göğsünden itmeye çalıştım. Bu hareketimle bedenimi mümkünmüş gibi daha çok bedenine çekti.

"Söz vermiştin, artık beni özgür bırakacaktın," dedim.

Dudağının kenarı yukarıya doğru kıvrıldı. Gözlerini dudaklarımdan çekmeden "Ben sana kızlarımdan birisi olmayacaksın diye söz verdim,"dedi.

Anlamsız gözlerle ona baktım. Aklıma gelen şeyle kollarından çıkmaya çalıştım." İstemiyorum, lütfen bana bunu yapma,"dedim.

Yüzü gerilirken kasılan çenesi dişlerini sıktığını belli ediyordu. Ensemden tutup alnını alnıma dayadı. Öfkeli gözlerle gözlerimin içine bakarak " Yeterince bekledim zaten Alya. Daha fazla sabrım yok,"dedi.

La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin