6🥀

37.8K 1.4K 497
                                    


Salondaki ikili koltukta elimde tuttuğum su bardağından tek bir yudum dahi almadan boş gözlerle halıya bakıyordum. Ben nasıl oldu da kendimi bir anda bu halde bulmuştum? Kime ne zararım dokunmuştu, kimin ahını almıştım da şuan cezasını çekiyordum?
Okuldaki Sabrina der susarım.

Salona giren sert ayak seslerinin kime ait olduğuna bakmak istesem de bakışlarımı halıdan kaldıramıyordum. Federico bir an bile salondan ayrılmayarak beni yalnız bırakmamıştı. Galiba kendime zarar vermemden korkuyordu. Zarar görmemi istemeyen tek kişi Federico'ydu sanırım. O da patronuna vereceği hesaptan korktuğu içindi büyük bir ihtimalle.

"Nerede?" Diego'nun iğrenç sesini duymamla yüzümü buruşturmam bir oldu. Sorduğu kişi havlunun arasına notu bırakan odamı temizleyen kadın olmalıydı.

"Bahçede." Federico'nun soğuk sesi Diego'dan nefret ettini belli ediyordu. Ya da sana öyle geliyordur. Hayır nefret ediyor. Diego gibi bir insanı kim neden sever ki? Haklısın evlat olsa sevilmez. Ben hep haklıyım! Şu durumda seninle bunu tartışmayacağım Alya.

Diego tam önümden geçerek bahçe kapısına doğru ilerledi. Oturduğum pozisyon gereği kapı benim sağımda kalıyordu. Bakışlarımı yavaşça bahçe kapısına kaydırdım. 2 adam kolundan tuttukları kadını havuzun az ilerisine getirip beklemeye başladılar.

"Bayan Alya, isterseniz odanıza geçin." Federico'nun sesinde endişe vardı. Kimin için endişeleniyordu? Kafasına Diego tarafından silah dayanmış kadın için mi? Yoksa bunu bile isteye izleyen benim için mi? İzleme Alya!

Diego tetiğe gözünü bile kırpmadan basarken ben gözlerimi yumdum. O an hissettiğim şey korku ya da öfke değildi. Hissettiğim tek şey emin olmaktı. Göz kapaklarımı araladığımda gözlerimden akan yaşlar ölen kadın için miydi? Yoksa bir gün onun yerine benim de geçeceğim için miydi bilmiyordum.

İfadesiz tuttuğu bakışlarla bahçedeki cesedin götürülüşünü izleyen Federico'ya baktım. "Bir gün beni de böyle izleyeceksin." Federico'nun bakışları bana dönerken kaşları çatıldı. "Merak ediyorum kaç tane kadının böyle öldürülüşünü izledin?" Federico ağzını araladığında salona Diego girdi.

Onunla değil konuşmak aynı ortamda bile bulunmak istemiyordum. Bu isteğim Giancarlo'nun emrinden kaynaklanmıyordu. Diego bir katildi. Gelecekteki katilim olma potansiyeli çok yüksekti. Ayağa kalkarken elimdeki bardağı masaya bıraktım. Diego ve Federico'nun bakışlarını üzerimde hissederken merdivenlere yöneldim.

"Biraz konuşalım mı seninle Alya?" Soruyu soran Diego'ydu ama ben olduğum yerde durup bakışlarımı Federico'ya diktim. Giancarlo'nun emrini bildiğinden emindim. Federico kısa süreliğine yüzüme baktıktan sonra kafasını aşağı yukarı hareket ettirdi. Bakışlarını Diego'ya çevirdi. Ben de o sırada merdivenleri çıkmaya başladım.

"Patronum, Bayan Alya'nın sizinle hiçbir şekilde muhatap olmayacağının emrini verdi Bay Diego." Diego sinirle oturduğu koltuktan ayağa kalkarak Federico'nun yakasına yapıştı. Federico bana bakarak başını git der gibi salladı. Federico'yu öldürür mü acaba? Belki.

Kafamı önüme çevirerek 2 basamak çıktım ama dayanamayıp tekrar aşağıya indim. "Beni Giancarlo için buraya getirdin öyle değil mi?" Diego sorduğum soruyla bana şaşkınlıkla baktı. "Federico'nun patronu da Giancarlo," dedim sakin tutmaya çalıştığım sesimle. Diego'nun kaşları çatılırken Federico'nun yakasını bıraktı. Bana tamamen döndüğünde derin bir nefes aldım. "Beni buraya sen getirdin evet. Ama ne Federico ne de ben, emirleri senden almıyoruz. Kimsin, Giancarlo'nun hayatında nasıl bir yerin var bilmiyorum ve inan umrumda değil." Diego'nun yanına giderek tam önünde durdum. "Bir gün benim de kafama sıkacaksınız bundan eminim." İşaret parmağımı havaya kaldırarak Diego'ya doğru salladım. "Ama sen değil! Beni buraya hapsederek bir erkeğin altına yatmamı söyleyerek beni bir kez öldürdün. İkinci kez öldürmene izin vermeyeceğim."

La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)Where stories live. Discover now