27🥀

13.6K 629 219
                                    

"Perdonami donna Mia."

Gözlerimi araladığımda Giancarlo'nun rüyamda duyduğum sesi hâlâ kulağımda yankılanıyordu. Kafamı kaldırıp kimin göğsünde uyandığıma baktım. Malum son zamanlarda Giancarlo zannedip başkasının kollarında buluyordum kendimi.

Başımı tekrar Giancarlo'nun sert gögsüne koyup karanlık odada pencereden sızan ay ışığının aydınlattığı yüzüne bakmaya başladım. Yüzünde Enrico'nun bıraktığı yaralara rağmen çok güzel bir yüzü vardı. Uzun kirpiklerinin kapattığı gökyüzünden daha mavi gözlerini görmek ne kadar kabullenmek istemesem de huzur veriyordu. Onu ilk gördüğümde Azrailim sanmıştım. O an aklıma tekrar gelince gülmeden edemedim.

Uykulu gözlerini aralamış hafif çatılan kaşlarıyla bana bakıyordu. Gülmemek için dudağımı dişledim ama o gün kaçarken ağaca bodoslama daldığım gözümün önüne gelince dayanamayıp kahkaha attım. Tüm bunların üzerinden yaklaşık dört ay geçmişti ilk günkü halimle şimdiki halimi arasında epey olmasa da fark vardı. Delirdiğin konusunda mı?

Giancarlo belimden tutarak yatakta doğrulduğunda beni kucağına çekip elini belime sıkıca doladı. Benim kahkahalarıma rağmen endişeli görünüyordu. Uzanıp yatağın yanındaki düğmeye bastığında odanın içerisi aniden aydınlanmıştı. Gözlerimi kısarak gülmeye devam ettim. Giancarlo elini çeneme götürüp ona bakmamı sağladı.

"Neler oluyor, neye gülüyorsun?" diye sordu.

Elimi omzuna koyup gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Ama Giancarlo'nun omzuna koyduğum elimdeki yüzüğü görmemle büyük bir kahkaha patlattım. Islanan yanaklarımdan ağladığımı anladım. Bu nasıl mümkün olabilir? Gülerken neden ağlardı insan? Trajikomik öyle değil mi?

Gülmemi durdurmaya çalışıp konuşmaya başladım. "Ooo iç ses, nerelerdeydin sen ya? Hoşgeldin," dedim alayla. Artık yalnız hissetmediğin için beni gönderen sensin Alya.

Giancarlo beni kucağından indirmeden yataktan kalktığında kollarımı boynuna doladım. Cam duvardaki sürgülü kapıyı açıp terasa çıktığımızda derin bir nefes aldım. Büyük kahkahalar olmasa da gülmeye devam ediyordum. Yerdeki minderlere oturduğumuzda bacaklarımı Giancarlo'nun beline doladım. Başımı boynuna gömüp kahkahalarımı hıçkırıklara bıraktım. Gözlerimden akan yaşlar Giancarlo'nun boynunu ıslatırken o bana mümkünmüş gibi daha çok sarıldı.

"Çok yoruldum," dedim hıçkırıklarımın arasından.

"Biliyorum. Bunu sana yaşattığım için özür dilerim sevgilim."

Sevgilim... Giancarlo bana ilk defa sevgilim demişti. Daha önce onun ağzından hiç aşk sözcüğü duymamıştım. Kafamı kaldırıp yüzüne baktım. Elini yanağıma götürüp okşadı. Onun gözleri ne zamandır bana gökyüzünden daha mavi görünmüştü? Oysaki ilk tanıdığım zamanlar buz mavisiydi gözleri. Belki de özgürlüğünü onda gördüğün içindir tutsak kuş!

Elimi Giancarlo'nun yanağına götürüp sakallarını okşadım. Yüzünü elime çevirip yanağındaki elimin avuç içini uzunca öptü. Gözlerime tekrar baktığında hiç düşünmeden dudaklarına yapıştım. Düşünürsem ikileme düşerdim. Şu an tek istediğim bu adamın bana ait olduğunu gerçekten sevgilisi olduğumu hissetmek istiyordum. Belki de bu zamana kadar bunu bana hissettirmediği için kendimi geri çekmiştim. Bilmiyorum, tek bildiğim şey onu istediğimdi.

Giancarlo'nun öpüşüme karşılık vermesiyle dudaklarımızın ve dillerimiz darbeleri sertleşmişti.

Kalçalarıma temas eden sertlikle yutkunarak kafamı geri çektim. Giancarlo'nun koyulaşan gözleri gözlerimde durduğunda kafamı geriye atarak boynumu ona sundum. Saniyesinde boynumda hissettiğim ısırıkla boğazımdan bir inleme çıktı. Isırdığı yere ıslak dudaklarını kapattı. Onun her dokunuşu içimin titremesine neden oluyordu. Bu gece gökyüzünde bize eşlik eden dolunaya çevirdim gözlerimi.

La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)Where stories live. Discover now