21🥀

17.4K 849 221
                                    

Başı göğsümde uyuyan adamın saçlarının arasına parmaklarımı daldırdım. Yumuşak ve uzun saçlarının arasında kaybolan parmaklarımı bir anne şefkati ile saçlarının arasında dolandırmaya devam ettim. Giancarlo'nun uyuyan bedeni ara sıra geriliyor dudaklarının arasından anlamsız kelimeler çıkıyordu.

Eve geldiğimizden bu yana neredeyse 6 saat geçmişti. Giancarlo hiçbir şey söylemeden elimden tutup beni yatağa yatırmış başını da göğsüme koyup sessizce ağlamaya devam etmişti. Aradan geçen birkaç saatin sonunda uykuya dalabilmişti. Onu bu hale getiren şeyin ne olduğunu çok merak etsem de bir daha sormadım. Sorsana niye sormuyorsun? Anlatmak isterse kendisi anlatır.

Duvardaki saate baktım, 9:15. Hava kararmış odanın içerisini aydınlatan tek ışık kaynağı bahçedeki lambalardı. Odanın içerisini net olmasa da görebiliyordum. Giancarlo uyanmasın diye olduğum yerden hiç kıpırdamadım.

Parmaklarımı saçlarının arasına tekrar daldırdığım sırada odanın kapısı yavaşça açıldı. Karanlıkta kimin geldiğini anlayamadım ama gelenin Mina olmadığını kapıyı tıklatmadığından anladım. Kapı tekrar yavaşça kapandı. Yüzünü göremediğim kadın kapıya yaslanıp kollarını önünde bağladı. Bakışlarını üzerimde hissettiğimde sıkıntılı bir nefes verdim.

"Eskiden böyle durumlarda senin yerinde ben olurdum. Çünkü ona şefkat gösteren hayatındaki tek kadın bendim. Benden başka hiç kimsenin saçını okşamasına izin vermezdi."

"Yerini aldığım için bana kızgın olmalısın," dedim fısıltıyla.

"Aksine Gian için çok mutluyum. Seni sevdiğimi söyleyemem ama o seni seviyorsa bana saygı duymak düşer," dedi.

"Neden buradasın Sophia?"diye sordum. Onun benim hakkımda ne düşündüğü gram umurumda değildi. Şu an tek düşündüğüm göğsümde uyuyan adamdı.

" Nicolo'nun İtalya'ya döndüğünü duydum. Gördüğüm kadarıyla Gian ile karşılaşmışlar, " dedi sıkıntıyla. Demek o yaşlı adamın adı Nicolo'ydu.

" Kim bu Nicolo?" diye sordum. Giancarlo sıkıntılı bir nefesi verdiğinde tenime nüfus eden sıcak nefesi titrememe sebep oldu. Uyanmış olmalıydı. Kolumun üzerindeki elini hareket ettirdi. Baş parmağıyla kolumu okşamaya başladı. Yutkunup Sophia'ya baktım. Durduğu yerden Giancarlo'nun uyandığını anlayamazdı.

"Gian, sana hayatıyla ilgili hiçbir şey anlatmadı mı yani? Onun hayatında sandığım kadar özel bir yere sahip değilmişsin," dedi alayla.

"Her insanın kendine özel alanı vardır. Eğer isterse anlatır. İstemezse Carlo'nun özel alanına müdahale edecek değilim," dedim net bir şekilde.

"Kendini böyle mi kandırıyorsun?" dedi alayla.

"Şu an bizim yatak odamızdasın. Girerken kapıyı çalmadın. Senin gibi özel alana saygısı olmayan bir insanın söylediklerimi anlamasını beklemiyorum zaten," dedim. Alya vurdu gol oldu. Sophia yaslandığı kapıdan doğrulup bize doğru iki adım attı. Şimdi yüzüne yansıyan ışıktan onu daha net görebiliyordum.

Yüzünün halini gördüğümde hızla yerimde doğruldum. Daha doğrusu doğrulmaya çalıştım çünkü üzerimde Giancarlo gibi bir varlık yatıyordu ve olduğum yerde doğrulmak benim için zor oldu. Kafası yatağın boş tarafına düşen Giancarlo, okkalı bir küfür savurduğunda onu dinlemeden hızla yataktan kalktım. Uyuşan ayaklarımla lambayı yakıp Sophia'nın yanına geri geldim.

Benim ışığı yakmamla Sophia'nın yüzünü gören Giancarlo hızla yataktan kalkıp yanımıza geldi. "Siktir. Sophia bu yüzünün hali ne böyle?!" diye bağırdı.

Işığı yakmamla Sophia'nın yüzündeki morluklar ve kesikler daha net görünüyordu. Sesini duymasam onun Sophia olduğuna inanmazdım belki de o derece berbat bir haldeydi.

La Mia Donna +18 İtalyan "l.ll. Seri" (Tamamlandı)Where stories live. Discover now