•66•

1.5K 155 55
                                    

Önceki bölümde kızın elbiseyi koymayı unutmuşum😅 TaDaaa

'Birazdan seni kaçıracağım o yüzden nerden çıkabiliriz onu söylemelisin'

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


'Birazdan seni kaçıracağım o yüzden nerden çıkabiliriz onu söylemelisin'

Haaa? kaçırmak mı? Ciddi miydi?
Başımı kaldırıp yüzüne bakmıştım ve hiç şaka yapıyor gibi durmuyordu.

'Babandan öğrendiğime göre yetişkinler zaten ayrı takılıyorlar. Diğerlerine baksana hepsi kendini eğlenceye kaptırmış. Senin yokluğunu pek dert edecek gibi durmuyorlar'

Aslında oldukça haklıydı burdakilerin çoğu bir şeyler içmek, dans etmek ve eğlenmek için gelmişlerdi. Çoğu annemin çağırdığı zorunlu olarak gelen misafirlerdi.

"Tamam, haklısın"

'Bizi dışarı nerden çıkarabilirsin?'

Kaçırmak derken neyi kast ettiğini hala anlamasamda bileğinden tutarak merdivenlere yönlendirmiştim.

"Mutfaktaki arka kapı olmaz babamlar ordadır. Odamın penceresinden çıkabiliriz. Ama bana yardım etmen gerekecek"

Odamın kapısının önüne vardığımızda etrafı kontrol ederek içeri geçmiş ve kapıyı açarak girmesini beklemiştim.

Yoongi içeriye geçtiği gibi etrafı dikkatle incelemişti.

'Odan gayet güzelmiş. Sadece biraz uyumsuz gibi'

Haklıydı çünkü çoğu şey annemin zevkine göre yapılmıştı.

"Öyle... annemin seçimleri"

'Odanı ve sana ait olan şeyleri keşfetmeyi, senle ilgili şeyleri öğrenmeyi çok isterdim ama geç olmadan gitmeliyiz'

Penceremi işaret etmemle ikimizde oraya yönelmiştik. Her zaman indiğim kısmı gösterip nasıl çıkabiliceğimizi anlatmıştım.

'Tamam anladım ama elbiseyle inebilecek misin?'

Aslında bilmiyordum. Yani daha önce bu şekilde denememiştim.

'Şöyle yapalım~  şurdaki  çıkıntının  olduğu kısma kadar in ve bekle tamam mı?'

"Tamam"

Pencereyi tamamen açıp bacaklarımı sallayarak vücudumu aşağı çektim ve  söylediği kısma kadar inerek bekledim. Hemen benden sonra tutunarak inmeye başlamıştı. Umarım üzerime düşmez bu gerçekten komik olurdu.

Ayaklarımın durduğu minik çıkıntıda hemen yanıma geçmişti. Bu şey ikimizi  de uzun süre taşımayacaktı acaba planı neydi!

"İneyim mi?"

'Bekle'

Arkama gçeerek bacaklarını ayırıp beni tamamen sarmalamıştı. Kollarını iki taraftan önümde duvara sabitlediğinde kıpırdayacak bir alanım kalmadığı için öylece kalmıştım.

'Beraber ineceğiz. Senden önce de sonrada inmem hoş olmaz'

"Taa~mam"

Birlikte ayaklarımızı çıkıntılara yerleştierek ve tutunarak inmiştik. Benim için bu sefer zor olmamıştı çünkü sırtımı onun göğsüne  yaslamış destek alarak inmiştim.

Aşağı vardığımızda elimden tuttuğu gibi bir yöne doğru hızlı adımlarla  ilerlemişti.

Beyaz bir aracın önünde durduğumuzda kapıyı açarak geçmem için işaret etmişti.

Şaşırmıştım ama bir şey söylemeden geçip oturmuştum. Kendisi de hiç vakit kaybetmedrn şoför koltuğunda yerini almıştı.

Araba hareket etmeye başladığında kemerimi bağlayarak sessizleşmiştim. Birşeyler sormak istiyordum ama ne sorup ne söyleyeceğimi bilemiyordum.

'Bir sorun mu var? Korkmuş gözüküyorsun'

"Ahh şey hayır, sadece şaşırdım yani kaçıracağım derken ciddiydin?"

'Tabiki'

Başka türlü bir cevap bekliyordum ama  kendinden emin bir şekilde onaylamıştı.

"Nasıl yani?"

'Sadece biraz bekle güzelim. Yani temelli kaçırmıyorum seni sadece bu günlük...

Biraz duraksamıştı ve yüzünde bir gülümseme oluşmuştu.

...tabi eğer kabul edersen gelecekte  temelli kaçırmayı da düşünmüyor değilim'

Hmm ne demeliyim şuan? İstiyorum  dersem çok istekli olur. İstemiyorum da diyemem yalan olur. Duymamış gibi  mi yapsam acaba? Ahh bu imkansızdı bunun için sağır olmam gerekirdi.

"Hmm anladım"

Mırıldanarak önüme dönmüştüm hemen. Bazen gerçekten onunla karı koca gibi yaşayacağımız ihtimalini düşününce yada ona benzer birşey aklıma gelince onun yanındayken utanıyordum.

'Utanınca çok tatlı gözüküyorsun'

"Ne? "

'Marita Kim lütfen utanmayı ve şaşırmayı bir kenara bırakın ve anın tadını çıkaralım'

Heyy bu kadar rahat konuşması kolaydı. Benim için değildi. Uzun zamandır ona aşıktım ve şuan hayallerimde bile olamayacak şeyleri yaşamak rahatlığımı alıp götürüyordu.

Çaktırmadan yana bakarak onu izlemeye çalışıyordum ve araba kullanırken bile havalı gözüküyordu. Camdan vuran rüzgar alnındaki saçları kenarlara ayırmış ve bu şekilde daha tatlı ve yakışıklı gözüküyordu.

Sahte öksürük sesiyke kendime gelerek hemen önüme dönmüştüm.

'Beni mi dikizliyorsun sen?'

"Evet, şey yani hayır. Dikizlemek diyemeyiz. Bakıyordum sadece"

Sikeyim toparlayayım derken berbat etmek buna denir işte.

'Biran önce varsak iyi olur....

Acaba sıkılmış mıydı? Haklıydı Sessiz sakin durduğum için sıkıcı olmuş olabilirdi.

...Rüzgardan dolayı kokun akciğerlerimi kuşattı ve sarhoş olup direksiyon hakimiyetimi kaybetmekten korkuyorum. O yüzden biran önce varmalıyız '

Bunu beklemiyordum. Konuşayım derken şimdi daha da sessizleşmiştim. Hep iltifat eden biri değildi ama iltifat ettiğinde de şok etkisi yaratmayı başarıyordu.

İşıklarda durduğumuzda slow bir şarkı açarak arkaya yaslanmıştı.

'Çok gergin duruyorsun. Biraz sakinleş'

Söylediği şeyle eşzamanlı elini bacağıma koyduğunda bi eline bi ona bakarak sakin durmaya çalışmıştım.

Arabanın harekete geçmesi için işık yanmıştı ama eli hala bacağıöda  duruyordu. Az kaldığını söylediği için sorun olmazdı herhalde.

Ormanlık bir alana girdiğimizde aklıma  garip garip şeyler geliyordu. Acaba doğum günü hediyesi o şeyi mi kastediyordu? Yani benimle sevişmek mi?

 Acaba doğum günü hediyesi o şeyi mi kastediyordu? Yani benimle sevişmek mi?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin