•30•

2.4K 238 108
                                    

"Hey!!!... Ordakiler...."

Yüksek sesle bağırarak  sandalyeyi sürükleyip ses yapmaya çalışmıştım.

"Beni duyuyormusunuz aşağılık pislikler?..."

Kapı sesini duyduğumda içeriye birinin girdiğini adım seslerinden anlamıştım. Lamba yandığında hemen dönerek solumdaki Yoongiye bakmıştım.

Lambanın yanmasıyla başını kaldırarak ışığa bakmıştı. Terlediği için tüm saçları alnına yapışmış ve oldukça kötü gözüküyordu.

+Sen bizimle nasıl konuştuğunu sanıyorsun?

İçeri giren adam karşıma dikilip çenemden tutarak başımı havaya kaldırmıştı.

+Sanırım küçük hanım nerde olduğunuzu bilmiyorsunuz. Seni gebertirim.

"Şuan ikimizden biri para alacağınız adamın çocuğu ve ikimizden birine bir şey olursa sen ve arkadaşların o parayı rüyanızda bile göremezsiniz. O yüzden elimi çenemden çekerse iyi edersin"

Korksamda korktuğumu belli edersem daha kötü olurdu o yüzden akıllı davranmalıydım.

Elini çekerek geri çekilmişti.

"Su istiyorum"

+Gerçekten fazla oluyorsun.

"Ona bak. Eğer ona birşey olursa paranızı kaybetme ihtimaliniz var. O yüzden su getir"

Yoongiye baktığında bir şey söylemeden oflayarak çıkıp gitmişti.

'Bence onlara bu kadar diklenme. Ben iyiyim'

Kapı sesini tekrar duyduğumda adam bu sefer elindeki şişeyle geri dönmüştü.

Arkama geçerek ellerimi çözüp tekrar karşıma geçmiş ve tepemde dikilmişti.

Suyu açarak bir kaç yudum içerek hemen solumdaki yoongiye uzatmıştım. Onun ellerini açmadığı için şişeyi yavaşça dudaklarına yaklaştırarak içmesi için yardım ettim.

Yoongi suyu içtikten sonra şişeyi tekrar az önceki adama uzatmıştım ve o da tekrardan ellerimi bağlamıştı.

+Dua edin ben diğerleri gibi değilim. Sadece paraya ihtiyacım var. Bunu sakın diğerlerine söylemeyin.

Şişeyi etrafımızdaki varillerden birine atarak gitmişti.

'Teşekkür ederim'

"Yaptığın şeyden sonra teşekkür etmesi gereken sen değilsin benim"

Gülümseyerek başını arkaya yaslamış ve ışığa bakarak bir süre beklemişti.

Bir kaç adam biranda içeri daldığında ellerimizi ve ayaklarımızı çözerek tekrar gözlerimizi bağlamışlardı. Biranda ağzımın üzerine yapıştırdıkları  bantla gerçekten korkmaya başlamıştım.

+Hadi uyuşuklar çabuk olun.

Kolumdan tutarak bir yerlere götürüyorlardı ama bu sefer arabaya binmemiştik. Rüzgarı hissettiğimde açık havada olduğumuzu anlamıştım. Aslında sevinmiştim çünkü kapalı olmayan bir alanda olursak Yoongi daha iyi olacaktı.

Durduğumuzda adamlardan birinin sertçe itmesiyle yere düşmüştüm. Beklenmedik bir hamle olduğu için az kalsın yüzümü çarpacaktım.

Dizlerimin üzerine kalkarak tutunarak ayağa kalkmıştım.

+Gözlerini ve ellerini açın. Ayaklarından zincirleyin.

Zincir mi? Gözlerim açıldığında aniden aydınlık bir yere çıktığımız için kısa süre etrafı karanlık görmüştüm.

Kendime bile  gelmeden kollarımdan tutarak bir köşeye sürüklemişlerdi.
Karşıya baktığımda diğer köşede Yoonginin olduğunu gördüüm.

İkimizinde ayaklarını duvarda sabitli olan demir parçasına zincirlemişlerdi.
Ellerimiz açık olsa bile bundan kurtulmamız imkansızdı...

Bir süre sonra içeriye bir adam girerek elindeki silahı masanın üzerine bırakmıştı. Zaten içeride tek bir masa ve koltuk vardı.

Yoonginin önüne geçerek çöküp tam karşısında oturmuştu.

+Şimdi oyuna son verip o adamın gerçek çocuğunun hanginiz olduğunu söylüyorsunuz.

Yoonginin ağzındaki bandı açtığında odada sessizlik oluşmuştu. Yoongi gülümseyerek başını olumsuz anlamda sağladığında tehlikeyi hissedebiliyordum.

+Demek söylemiyorsun haa?

Biranda Yoongiye sert bir yumruk attığında. Yoongi yakasından tutarak boğmaya başlamıştı.

Adam nefessiz kaldığı için hızla elini yere vurduğunda diğerleri sesi duyarak hemen gelmişti. Adamı Yoonginin elinden kurtarduklarında suratı kıpkırmızı bir haldeydi.

+Bunun ellerini de bağlayın. Oldukça tehlikeli.

Bir kaç kişi birlikte zar zor ellerini yanlardan duvardaki demirli kısma zincirlemişlerdi. Zayıf biri gibi görünsede bu kadar güçlü olmasına şaşırmıştım.

Az önceki adam bu sefer benim karşıma geçtiğinde elini omzuma koyarak sakin bir şekilde sormuştu.

+Diğer arkadaşın güzellikle anlatmadı istersen sen konuş.

Ağzımdaki bantı açtığında suratına tükürerek elini itmiştim.Ve anında sinirlenerek bana sert bir tokat atmıştı.

'Sikik herif. Gücün yetiyorsa ellerimi aç ve bana vurmayı dene'

Yoongi zincirleri çekiştirerek yüksek sesle bağırdığında adamın tüm dikkati ona yöneldi.

+Bunların ikiside kafayı yemiş. Böyle devam ederseniz ikinizin de sonu gebermek olacak.

 Böyle devam ederseniz ikinizin de sonu gebermek olacak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Different Worlds /Farklı dünyalar |MYG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin