2. Bölüm Aile işleri

2.8K 248 207
                                    

Keyifli okumalar ve bol kahkahalar dilerim. 💙🌼

Annemin Kazım amcayla olan kavgasını mahallecek, Fight club gibi izlemekteydik

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.

Annemin Kazım amcayla olan kavgasını mahallecek, Fight club gibi izlemekteydik.

Nebahat teyze ne ara gidip aldığını anlamadığım çekirdek poşetiyle camdan bakıyordu. Nazım amca hele şükür cama çıkabilmişti ama bu sefer de Semiha teyzeyle dalaşmaya başlamışlardı. Semiha teyze her zaman ki gibi onun bu uyuşuk tavırlarından yakınıyordu.

Kendimi havası daha tam sönmemiş ama uçmayı da beceremeyen balon gibi hissediyordum. Bildiniz mi o durumu...

"Hanzadeee!!" Annemin sesiyle Mahalle inledi âdeta. Kızım kaç, diyerek içimden kedime direktif verdim! Annem, ne ara Kazım amcanın elinden aldığını anlamadığım oklavayla peşimden koşarken, aklımda tek bir soru vardı!

Ben eğer az sonra dayak yiyecesem, ne için yiyecektim?

Aklıma takılan soruyla olduğum yerde durdum. Bu akıllıca bir fikir olmadı, çünkü annem hiç afallamadan üzerime uçtu!

Elinde ki oklavayla baçaklarıma doğru vururken, lafın gelişi söylenen bacaklarını kırarım değiminin ne olduğunu test ediyorduk beraber.

Beni kolumdan tutmuş olan annemle, ben kaçmaya çalıştıkca annemin etrafında tavşan gibi zıplayarak dönüyor ama asla elinden kurtulamıyordum.

"Ay! Anne bu açıdı ama ya!" Benim sızlanmam onda hiç etki etmedi.

"Ben sana Babana o yemekleri götür demedim mi kız! Adamcağaz aç kaldı bütün gün senin yüzünden!" Bir yandan vuruyor bir yandan söyleniyordu. Ama hakkı vardı. Bana yüz kere babama o yemekleri götürmemi söylemişti. Unutacağımı bildiğinden uyarmıştı da. Lakin gelin görün ki telefonda Pubg oynarken onun sözlerine odaklanamamıştım.

Ne var canım! Bıraksaydım da adamlar beni öldürseler miydi?!

Homurdandım. Ara da etim yandığı için söyleniyordum ama asla annemden kurtulamıyordum. Canımı çok yakmıyordu. Sadece ısırgan otuyla yakmış gibi bir acı kalıyordu vurduğu yerler de. İstese kemiklerimi kırabilirdi o oklavayla ama kıyamıyordu işte.

Ana yüreği! Canım anam!

Düşüncelerimle yüzümde bir gülümseme belirince annemin radarından kaçmadı. "Hay utanmaz arlanmaz! Bir de gülüyor musun! Babana garezin mi var senin kızım? Ha? Adamcağaz bütün gün çalışıyor! Neden? Bizim için!" Bana vurmayı bırakmış nasihat vermeye başlamıştı.

Tam o sırada Mahallenin başından babam göründü.

Heyecanla atıldım ona doğru. "BABA!" Annem ilk başta tuttuğu kolumu bırakmak istemedi. Sonra babamı fark edince, söylenerek bıraktı beni. Hızla koşup babama sarıldım.

Haylaz ve Delikanlı TurtaUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum