2

236 13 6
                                    

"Neden ağladın Yeosang..."

"A-ağlamak mı?"Ne ağlaması hyung ağlamadım ben."

"Orada aptala mı benziyorum."

"Hayır hyung öyle demek istemedim özür dilerim."

"Özür dilemene gerek yok Yeosang,bana sadece neden ağladığını söyle?"

"Olmaz hyung...zorlama lütfen."

Yeosang yüzünü kurulayıp lavabodan çıktı. Arkasında onu izleyen büyük genç gerginlikle nefes verdi.

"Onun ağladığını görmek...Sinirimi bozuyor."

Lavabodan kendisi de çıkarak pratik odasına girdi.Yerde oturmuş ve müzik dinleyen siyah saçlıyı görünce hemen yanıbaşına oturdu. Yeosang kimin yanına oturdu tahmin edebiliyordu.Gözlerini kapatıp başını yanındaki bedenin omzuna koydu.Yorulmuştu.Hayır hayır fiziksel olarak yorgun değildi,zihinsel olarak yorgundu.Ağlamaktan,onu düşünmek ve eğer ona önceden açılsaydım ne olurdu diye düşünmekten yorulmuştu...

Seonghwa omuzundaki genç ile içten içe gülümsemişti.Sol kolunu siyah saçlı çocuğun sol omzuna koydu.Aynı kolunun eliylede siyah saç tutamlarını okşadı.Ipek gibi yumuşacıktı. Yüzünde kocaman bir gülümseme ile omzundaki gencin yüzüne baktı ve fısıldadı.

"Şuan kaçıyorsun yakışıklı prens ama aynı odada kalıyoruz.Benden kaçamazsın miniğim."

L.T.  >>  WooSanHwaSangजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें