22

72 10 0
                                    

-Yeosang'dan-

Gözlerim hafif hafif aralanırken gözümü kör eden beyaz ışıkla geri kapattım.

Ölmek için çok genç olduğumu sanıyordum.

Kapı sesi işittiğimde gözlerim ağrısa da sonuna kadar açmıştım. Beyaz önlüklü,kırmızı saçlı,geniş omuzlu ve kapı ile aynı boydaki adam yüzündeki gülümseme ile bana bakıyordu.

Bense, boş ve anlamaz bakışlarımın yanı sıra üzerimdeki halsizlik yüzünden bir duygu barındırmayan soğuk bakışlarımla karşılık veriyordum.

Bid süre daha bakıştıktan sonra sanki komik bir şey varmışçasına gülmüştü. Gülüşü odada yankılandığında gözlerimi devirmemek için büyük bir çaba sarf ettim.

"Uyanmışsınız Bay Kang."

Aaa ne kadar şaşırtıcı. Herkes diğer tarafı boylamamı bekliyordu galiba?

"Evet..."

Gözlerimle etrafı taradığımda tanıdık gelen oda ile kaşlarımı çattım.

"Geçen yıl eliniz burkulduğunda da bu odada muayene etmiştim sizi."

Doktor konuştuğunda kaşlarım milim bile oynamamıştı. Kendimi biraz daha zorlayıp geçen seneyi düşünürken aklıma gelen görüntüler ile doktorun doğru söylediğini anladım.

"Sizde de ne iyi bir hafıza varmış."

Gülerek kapıyı kapatıp yattığım yatağa yaklaştı ve elindeki dosyaya baktı.

"Çünkü debuttan beri hayranınızım Kang Yeosang-sshi. Bunu geçen yıl da söylemiştim."

Tekrar güldüğünde şaşkınlıkla ona baktım. Samimi ve içten söylediğini fark edebiliyordum. Unuttuğum şeyle biraz olsun utanmıştım.

"Özür dilerim, size nazaran benim hafızam pekte iyi değil."

Kafasını dosyadan kaldırarak şefkatli bir gülümseme ile konuştu.

"Hayır sorun yok. Söylediğimde hatırlaman bir mucize bence."

Tekrar güldüğünde kapı açılmış ve liderimiz içeriye girmişti. Arkasında Seonghwa hyung da girdiğinde merakla onlara baktım. Yatakta hafif dikleşerek oturur pozisyona geldim.

"Neyi varmış Bay Bae?"

Hongjoong hyung konuştuğunda doktor onun sorularını cevaplamak için derin bir nefes verdi. O sırada gözlerim istemsizce hyunga gitmişti. Bana iç ısıtan bir gülümseme ile baktığında ben de gülümsemiştim. Yatağımın hemen yanına adımlayıp alnımdaki saçları geriye yatırdı.

"Kahvaltı yaparken bayıldın bebeğim. Çok büyük bir şey olduğunu sanmıyoruz ama ne olur ne olmaz diye hastaneye getirdik."

Elimi elinin üzerine koyduğumda bir anne edasıyla elimi tutarak gülümsediğinde doktorun bana seslenişini duydum ve o tarafa döndüm.

"Sadece ani bir duygudan dolayı kalp atışın saniyede iki katına çıkmış ve bu da solunumu etkilemiş. Nefes alamayınca beyin sersemlemiş, bu da bayılmana sebep olmuş."

Hongjoong hyung doktor ile dışarıya çıktığında Seonghwa hyung ile baş başa kalmıştık.

"Hyung diğer üyeler nerede?"

"Hepsi dışarıda."

"Hyung Wooyoungu görmek istemiyorum..."

"Ne?"

L.T.  >>  WooSanHwaSangWhere stories live. Discover now