L.T. >> WooSanHwaSang

15

-Seonghwa'dan-

Odaya geldiğimde Yeosang'ın yatağının üzerindeki ıslak kıyafetler gözüme ilişti. Merakla ve hızlı adımlar ile banyoya girdim. İçerde kimseyi göremeyince korkmuştum. Banyodan çıkarak ıslak kıyafetleri aldım ve kirli sepetine koydum.  Bebeğim kaybolmuş olabilirdi ama temiz olmakta gerek.

Gözlerim balkon kapısını bulduğunda şüphe ile kısıldılar. Kapı kapalıydı ben çıkmadan önce? Korkak adımlarla kapıya ilerledim. Kapının önüne geldiğimde sandalyede gördüğüm beden ile gülümsemiştim. Güzel sevdiğim balkondaymış meğer.

Kapıyı kendime çekip araladım ve balkona çıktım. Yeosang'dan gelen düzenli nefesleri işittiğimde gülümseyerek kucağıma aldım.

Odaya geri girdim ve yatağıma uzandırdım. Kulaklıklarını çıkarıp telefonuyla beraber komidine koydum. Balkon kapısını kapattıktan sonra yanına uzandım minik bedenin. O an bana doğru dönüp kollarını belime doladı ve ardından da başını göğsüme gömdü. Gözlerim yuvarlarından çıkacak gibi oldu...

Ayaklarımın altındaki çarşafı üzerimize örterek kendime daha da yaklaştırdım minik bedeni.

Şampuan kokusu burnuma dolarken gülümseyerek burnumu siyah tutamlara daldırdım.

Artık pek siyahlığı da kalmamıştı açıkçası... Ama ona bu renk bile yakışmıştı.

Gözlerim yavaş yavaş kapanırken Yeosang'ın bebeksi kokusu yüzünden mayışmama güldüm. Bu çocuğun üzerimdeki etkisi çok fenaydı çok...