9

102 12 8
                                    

-Seonghwa'dan-

San'ın peşinden çıkan Wooyung'u, olayı anlamaya çalışan 4'lüyü ya da San'ı umursamadan sandalyeye oturmaya çalışan bebeğime döndüm.

"Yeosang iyi misin?"

"Hyung...Ben kötü bir şey yapmadım."

"Biliyorum bebeğim biliyorum."

"Seonghwa. Konuşmamız gerek."

"Sonra Hong, sonra."

"Hayır, şimdi konuşacağız."

"Ne duymak istiyorsun."

Bir elimi Yeosang'ın siyah saçları arasına daldırıp sakinleşmesi için oynamaya başladım.

"San'ı duymadın mı? Sürekli Yeosang ile ilgileniyorsun ve bunda da haklı bir bakıma."

"Hongjoong hyung-"

"Siz karışmayın Yunho. Diğer üyelere bir şey olsa bu kadar ilgilenmiyorsun."

"Grubun lideri sensin Hongjoong üyelerle ilgilenecek olan ben değilim sensin. Sadece neden mi Yeosang ile ilgilenip diğerlerine ilgi vermiyorum biliyor musun?"

Hepsi sustuğunda ortamda sadece Yeosang'ın burun çekişleri vardı. Derin bir nefes verip liderin gözlerinin içine baktım.

"Çünkü Jongho ilgi istese hepimiz onu sevebilirz çünkü Mingi duygusal bir çöküşte olsa hepimiz destek olabilir çünkü Yunho sakatlansa hepimiz yanında olabiliriz. San'a bir şey olsa zaten Wooyoung hemen orada biter. Bana bile bir şey olsa hepiniz koşarsınız ama konu Yeosang'a gelince 7 yıllık arkadaşı bile artık onunla ilgilenmiyor. Onun gittikçe kilo verdiğini hanginiz fark ettiniz ya da onun her gün makyaj yapmasının sebebini hanginiz fark edebildi? Göz altlarındaki uyuyamamaktan oluşan morluklar... Ve şimdi kolunda oluşan çürüğü hanginiz fark ettiniz? Bana cevap verin!"

Yunho, Jongho ve Mingi'nin bakışlarından çok Hongjoong ile ilgileniyordum. Hepsi dediklerimden sonra pişman olmuştu ama bu bir şeyi değiştirmezdi.

"Şimdi gelip bana ve ona hesap soramazsınız. Ve de San'ın bu aptal kıskançlığını haklı bulmana şaşırmadım desem yeri olur. Hadi Yeosang odamıza gidelim miniğim."

Siyah saçlı minik bebeğim başını kaldırmadan oturduğu yerden kalktı ve koluma girdi.

Ne o başını kaldırdı ne de ben. Odamıza geldiğimizde onu yatağa oturttum ve ilk yardım çantasını alarak yanına gittim.

İlk yardım çantasından kremi alırken elimi tutan minik ellerle başımı kaldırıp siyah saçlı miniğime baktım.

"Hyung...sarılmak istiyorum."

"Sarılalım bebeğim ama ilk önce şuraya krem sürelim tamam mı?"

Tatlı bir şekilde başını salladığında gülümseyerek kremi sürdüm ve bir bez ile sardım. Yavaşça yanına oturduğumda hiç beklemeden kollarını boynuma dolamıştı.

Ve ben krizi fırsata çevirerek kollarımı sıkıca küçük bedenin ince beline doladım.

L.T.  >>  WooSanHwaSangTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang