Bölüm On Bir 🕊 Ateş Böcekleri

41.6K 5.8K 4.7K
                                    

Selamlar!

Yeni bölümümüzle karşınızdayım. Diğer bölüm de peşinden gelecek hızla, yani bölümün kısalığına aldırış etmeyin, sizi daha fazla bekletmemek için paylaşıyorum.

İçimde söylemek istediğim bir şeyler var. Arkadaşlar, öncelikle okuduğunuz her karakter aynı olmak zorunda değil. Mihra'yı içinde olduğu ortama göre kabul etmeniz lazım. Yani, güçlü karakter anlayışlarımız o kadar farklı ki.

Bence Mihra çok güçlü ama çok gerçek bir kız, korkularıyla, utancıyla, mahcubiyetiyle... Sürekli tek tip karakterleri okumak istiyorsunuz anladığım kadarıyla, lafını çekinmesin kimseden korkmasın hep doğru seçimler yapsın... Ama ben o kafada değilim. Karakteri özel yapan huyu, davranışlarıdır. Lütfen hakaret etmeyin.

Gerçekten böyle yorumlar yapacaksanız yapmayın.

Teşekkürler, iyi okumalar.💚

Bölüme oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin, merakla bekliyorum.👀

Başlamadan önce bir güvercin emojinizi alırım.🕊

Bölüm On Bir 🕊 Ateş Böcekleri

Bazen tercihlerimiz bizi yönlendirirken, bazen hayat bizi kendi alıyor kollarına ve acımasızca savuruyor gitmemizi istediği yere.

Abim, Gülnar'dan çıkan "Kemal abi ablama sarkıntılık ediyormuş," cümlesiyle birlikte yeniden masamıza dönmeden önce bana dümdüz bir surat ifadesiyle "Doğru mu bu?" diye sormuştu. O an, bu gerçeği saklamamak gerektiğini, zaten saklanacak bir yanının da kalmadığının bilincine vararak bakışlarımı yere eğdim, başımı doğru dercesine hareket ettirdim. Bu tepki, abim için yeterliydi.

Bana, "Kaldır başını, başını eğecek olan sen değilsin," dedikten sonra başka hiçbir şey söylenmesini beklemeden bir hışımla piknik alanına doğru ilerledi.

Abimin Kemal'le kavga edeceğinin bilincine o an vardım ve peşinden ilerlerken "Abi," diye seslendim. "Lütfen, kavga falan çıkarma! Sana zarar gelmesin..."

Gülnar kolumdan tuttu ve beni geriye çekti. "Abla, bağırarak dikkat çekeceksin farkında mısın? Bırak, abim yapacağını bilir."

"Ama..." dediğimde abimin arkasından şimşek gibi ilerleyen Yusuf Agâh'ın gözleri anlık olarak bana değdi. Bu kısa fakat etkili bakışma kalbime dokunurken beni tam olarak iyileştiremeden önüne döndü bakışları yüreğime taklalar attıran adam ve aramızdaki mesafeyi iyice açarak abime yetişti.

Pofurdayarak omuzlarımı düşürdüm, gözlerim mahcubiyet hissinin verdiği kırılganlıkla dolarken "Her şeyi mahvettim," dedim. "Günü nasıl berbat ettiğime bir bak!"

"Hiç de bile," diye karşılık verdi Gülnar, üzerinde en ufak tedirginlik dahi yoktu. "Bence günümüz çok sıradan geçiyordu, iyi bir aksiyon oldu. Kemal şerefsizinin yüzündeki renk değişikliklerini görmek için sabırsızlanıyorum!"

"Gülnar, bu öyle bir durum değil. O geri zekalının ne kadar serseri olduğunu bilmiyor musun? Nerede hayırsız herif varsa hepsiyle arkadaş. Abimin başına musallat olursa ne yaparız!"

"Ha abimin başına musallat olmasındansa sana musallat olması iyi yani? Abla, ben de seni ailenin en akıllısı sanırdım."

Omuzlarım düştü, gözlerim sızladı. "Hiçbirinize zarar gelmesini istemiyorum. Üstelik benim yüzümden."

İS KOKAN ZEYTİN AĞACIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin