0.2

166 22 6
                                    

Pazartesi günü sabahları kesinlikle Yeonjun'un en sevdiği zaman dilimi değildi

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Pazartesi günü sabahları kesinlikle Yeonjun'un en sevdiği zaman dilimi değildi. Bugün yine anlamadan geçireceği iki saatlik Çince dersi vardı ve tek sıkıntı anlamaması da değildi. Geçen yıldan beri Key ona nedenini anlamamasına rağmen zorbalık ediyordu. Buna zorbalık denilebilirse tabii, Key'e göre o Yeonjun'a oldukça merhametli davranıyordu. Derste uyumasına ve derse katılmamasına rağmen sınavları kolay yapmıştı. Bu ikilinin kimyası uyuşmuyordu kısacası.

Aklına Karina denen kızın da o derste olduğu gelince anlık gelen enerjiyle yataktan hızlıca kalktı. Adını  kafeteryadaki siyah uzun saçlı bir kızın Karina'ya seslenmesiyle öğrenmişti. Ev arkadaşları hala uyuyordu. Onları uyandırmamak adına sessizce kahvaltısını yaptı ve hazırlanmaya başladı. Yeonjun her sabah erken kalkıyordu çünkü hazırlanması oldukça uzun sürüyordu. Görünüşüne oldukça önem veren biriydi. Kıyafetlerini seçmesi saçına şekil vermesi zamanını alıyordu. Ev arkadaşları Wooyoung ve San Yeonjunun uykusundan feragat edip erken kalkmasına anlam vermese de kendini bu şekilde rahat hissediyordu. Daha henüz bir ana sınıfı öğrencisiyken bile annesiyle kıyafet yüzünden kavga ediyordu. Zavallı annesi en sonunda Yeonjun'un inatçılığına boyun eğip istediğini giymesine izin vermişti. Yeonjun doğuştan böyleydi sözün özü.

Arabasıyla kampüse vardığında derse on beş dakika kalmıştı. 'En azından Key gelmeden tanışma fırsatı bulabilirim' diye düşündü Yeonjun. Kıyafetlerine uyumlu olan omuz çantasını da yanına alarak sınıfa doğru yola çıktı. İçeri girdiğinde Karina geçen seferki yerinde oturuyordu ama yine iki yanı da doluydu yani yanına oturup tanışma bahanesi bulamazdı. Onun yerine doğrudan tanışmaya karar verdi, kızlarla tanışmadaki tecrübesi sayesinde çekingenlik hissetmiyordu. 

Sevimli gülümsemesini takındı ve en önde oturan Karina'ya doğru ilerledi. Karina yanındaki Eri-chan ile konuşurken kendine doğru gelen ince ve uzun boylu çocuğu fark etti. 

"Merhaba ben Choi Yeonjun, ikinci sınıfım. Senin adın ne?" Yeonjun direkt söze girdi.

Bir anda kendisiyle konuşan çocuğa şaşırsa da Karina kendini toparladı ve formalite icabı gülümsedi. 

"Merhaba sunbae ben Karina." Yeonjun'u inceledi her zaman yaptığı gibi. Yeonjun'un üstünde siyah bir ceket tek dizi yırtık olan siyah dar pantolon ve beyaz bir tişört giymişti. Üstündekiler oldukça sade olsa da kendine yakıştırmayı bilmişti Yeonjun. Karina karşısındaki uzun boylu çocuğun tarzını beğenmişti 'güzel kombin' diye düşündü. 

"Sınıf arkadaşlarımla tanışayım dedim. Merhaba senin adın ne?"

"Giselle." dedi Eri. 

"Güzel isimleriniz varmış ikinizin de. Okulla ilgili sıkıntınız olursa bana gelebilirsiniz yardımcı olurum." 

"Teşekkür ederiz." dedi nazikçe Karina. Gerçi niyetinin sadece yardımcı olmak olduğunu sanmıyordu. Karina her zaman dikkat çekici bir kız olduğu için onunla konuşmak isteyenlerin sayısı da oldukça fazlaydı bu durumda youtuber olmasının etkisi de azımsanamazdı. Bunların etkisiyle Karina, erkeklerin niyetini anlar olmuştu kendisiyle konuşma şekillerinden hal ve tavırlarından.

The Repeater - YeonbinWhere stories live. Discover now