Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Soobin, Soobin, Soobin! Hadi kalk Maneskin televizyonda!"
Soobin hızlıca battaniyesini üstünden attı ve yatağının yanında duran komodindeki gözlüğünü taktı. Karina göz devirdi ve Soobin'i başına vurarak yatağa geri düşürdü.
"Hazırlan, derse geç kalacağız. Key'in dersine geç kalmak istemezsin değil mi? Ne de olsa favori öğrencisisin."
Soobin Karina'yı umursamadan yattığı yerde tekrar uyumaya başlayınca Karina kolundan tutup zorla kaldırdı koca oğlanı.
Soobin on dakikada hazırlanıp aşağı indiğinde Karina kahvaltı ediyordu. Ebeveynleri her zamanki gibi evde yoklardı erkenden çalışmaya gitmişlerdi. Karina mükemmel bir şekilde hazırlanmıştı, saçı, makyajı ve kıyafetleri her zamanki gibi güzeldi. Diğer yandan Soobin dolabını açar açmaz bulduğu beyaz hoodie ve yırtık pantolonunu giymiş ve sadece yüzünü yıkamıştı. Karina içinden erkek olmak ne kadar kolay dedi. Soobin hazırlanmadan bile iyi görünüyordu. Kendi hazırlanmak için 2 saat erken kalkıyordu halbuki.
İkisi sessizce kahvaltılarını ettiler ve birlikte okula yürüdüler. Ama sınıfa farklı zamanlarda girdiler. Soobin önden girdi ve ders notlarını çıkardı, Karina ise kapıda karşılaştığı Yeonjun'la konuşarak sınıfa girdi.
"Sunbae sen de basketbol takımındasın değil mi?"
"Evet."
"Koç sizi çok zorluyor mu?"
"Hem de nasıl, bazen koçun insan olmadığını düşünüyorum."
"Ama bana cana yakın biri gibi gözüktü."
"Öyle mi? Yuqi nedense ondan korkuyor." Yeonjun Karina'nın yüzüne baktı ve gözlerini kıstı.
"Bir dakika sakın bana koçtan hoşlandığını söyleme." Karina Yeonjun'un bu kadar hızlı olmasını beklemiyordu ama takmıyor gibi görünmeye çalıştı.
"Hoşlanıyorum değil de... Adam benim tipim ve merak ettim sadece."
"Evet koçtan hoşlanan çok kız oluyor, adam karizmatik."
