¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.
Üniversitenin kulüp seçimleri vakti gelmişti. Soobin lisede kurduğu ama katılım olmadığı için kapanan kulübünü burada tekrar açmayı çok istiyordu. Üniversitede kulüp açmak için kişi sınırlaması olmaması onun için bir avantajdı. Üniversitenin kulüp için yayınladığı tüzüğü gözden geçirdikten sonra kendi açmak istediği kulübün şartlara uyduğunu gördü. Örgü kulübü...
Soobin'in Örgü için büyük bir tutkusu vardı . Ailesine ve kendisine el örgüsü kıyafetler ve eşyalar örmeye bayılıyordu. Örgü örmeyi küçükken yaz tatillerini yanında geçirdiği babaannesi öğretmişti. Aslında Soobinin babaannesinin amacı ilk başta kız kardeşine öğretmekti ama bu konuda zerre yeteneği ve ilgisi olmayan kız kardeşi kestirip atmıştı. Babaannesi de örgüye oldukça hevesli olan Soobine öğretmişti örgü örmeyi.
Sınıfta oturduğu kapı kenarındaki sırasında resim felsefesi öğretmelerinin derse girmesini bekliyordu. Felsefe öğretmeni derse girdiğinde soobin önündeki not defterini açtı ve dersi dikkatle dinlemeye başladı.
''Kulüp açmak isteyen öğrencilerimizin danışmanlığa dilekçe vermesi ve stand açması zorunludur. Stand açmak önceki yıllarda zorunlu değildi bu yüzden tüzükte görmemişsinizdir.'' dedi dersin sonunda eşyalarını toplayan resim felsefesi öğretmeni.
Soobin için angarya olsa da pes etmeyecekti sonuçta tek yapması gereken gelen öğrencilere bilgi vermesi gerekti değil mi? Ne kadar zor olabilir ki diye düşündü Soobin.
Üniversitenin kampüsüne tam olarak karmaşa hakimdi her tarafa açılmış standlar, öğrencileri kendi kulüplerine üye yapmak için çabalıyordu. Her ne kadar kulüp açmak için üye sınırlaması olmasa da ne kadar çok üye o kadar çok ödenek ve daha iyi fiziksel şartlar demekti.
''Adamım biz zaten basketbol kulübüne üye değil miyiz. Neden 2. bir kulübe üye olmamız zorunlu ki?'' dedi Lucas sıkıntıdan ellerini siyah saçlarına geçirerek.
''Üniversitenin saçmalıkları işte. Çok da derin düşünmemek lazım. Yine de bu konu eğer önemsiz olsa koç hepimize mesaj atmazdı. Onun da başının etini yiyor olmalılar.'' dedi Yeonjun.
