KHKY 11.Bölüm

15K 948 51
                                    

Ayy 26 gün olmuş vee 3090 okunmaa! 🤍 Bir daha yorumları merak ettiğimi söylememeye karar verdim çünkü ne zaman öyle olsa yorum sayısı dibi görüyor 🥺 Neyse artıkk bölüme geçmeden önce uyarımı da yapayım bölüm yüksek derecede sevgi içeriyoor!

Bu arada yeni kapağımız nasıl olmuuş ? Sizce eskisi mi daha iyiydi bu mu daha iyi ?

Ve ben söylemeyeyim dedim yine ama siz bu bölüm de yorumlarınızı ve oylarınızı eksik etmeyin lütfeen.🌼 Destek olan herkese teşekkürlerr vee herkese keyifli okumalaaaar.

Mutluluk bazen küçük bir dilim kek, bazen tek kelime bir söz, bazen de ellerinin altında var olduğunu öğrendiğin bir candı. İçini umutla dolduran, heyecandan ruhunu karnaval yerine çeviren, mutluluktan gözlerinin dolmasının sebebiydi.

Üstümdeki şoku Canan Hanım'ın uzattığı suyu içerek biraz olsun atabilmiştim. Ellerim karnımdan ayrılmazken Canan Hanım birkaç tavsiye verip bugünlük bu kadar olduğunu söylemişti. Müsaade istemeyi zar zor akıl edip odadan çıktığımda arkamdan kapıyı yavaşça kapattım. Kapalı gözlerimle derin bir nefes aldığımda içimdeki mutluluğun sakin kalmamı zorlaştırmasına rağmen çığlık atmamak için kendimi sıkarak gözlerimi araladım. Gözlerimin önüne uzatılmış çiçekleri görmemle anında çatılan kaşlarım burnuma gelen kokuyla hemen indi. Bakışlarım çiçekleri tutan ellerin sahibine döndüğünde yüzümdeki kocaman gülümsemeyle ileri atıldım. Allah'ım! Özlemden birkaç günde burnumun direğini sızlatan adam sonunda gelmişti. Sağ salim karşımdaydı!

Alper sağ şakağıma bir öpücük kondurup birkaç saniye boyunca kokumu solumakla yetindi. Kendimi biraz geri çekip başımı boynuna gömdüğümde bundan memnun bir şekilde kolları belime dolandı. Az önce öğrendiğim haberi şimdi verseydim, ne tepki verirdi ki!

Heyecandan olduğum yerde yığılmamak için çaba gösterirken  ortalığı ayağa kaldırma ihtimaline karşı haberi vermeyi biraz ertelemeye karar verdim. Hem özel bir an olsun istiyordum. Sadece ikimizin olduğu bir an...

Uzun bir sarılmadan sonra geri çekildiğimde daha yeni yeni aklıma gelen ihtimallerle gözlerimi her bir noktasında aceleyle gezdirdim. Alper ne yaptığımı anlamış bir şekilde dudaklarındaki tebessümle sol yanağımı okşayarak konuştu.

"Bir şeyim yok, sağ salim döndüm güzelim."

Sözleriyle ona güvenip daha fazla oyalanmadan elini tutup çekiştirmeye başladım.

"Gel hadi, evimize gidelim."

Alper sesli bir şekilde gülerek onu çekmeme izin verdi ve peşimden gelmeye başladı.

"Bu kadar çok mu özledin beni ?"

Şimdi böyle muzip muzip konuşmasının intikamını eve gidince kat kat alacağımdan emin olduğumdan başımı sallamak haricinde bir şey yapmayıp ilerlemeye devam ettim. Adımlarım çalıştığım odayı bulduğunda kapıyı olabildiğince sessizce aralayıp Alper'le birlikte içeriye girdim. Odada Burcu'dan başka kimseyi göremeyince gözlerim istemsizce duvardaki saate kaydı. Canan Hanım'ın yanında tahmin ettiğimden daha fazla durmuştum.

Burcu ayağa kalkıp meraklı gözlerini üzerimde gezdirdi.

"Bir şey çıktı mı Beyza, merak ettim bende seni ?"

Alper kaşları çatılı bana döndü.

"Sen neden doktorun yanına gitmiştin ki, iş için değil miydi ?"

Olduğum yerde haberi bağırarak vermemek için kendimi sıkarak Alper'e yan bir bakış atıp Burcu'ya döndüm.

"Bir sıkıntı yok merak etme, yarın detaylı konuşuruz olur mu ?" diyerek üstü kapalı bir cevap verdiğimde Burcu beni onayladıktan sonra vedalaşıp çıkmıştı. Burcu'nun odadan çıkmasıyla Alper soru dolu bakışlarıyla bana yöneldi.

Kahvenin Hatırı Kırk Yıl (Tamamlandı)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt