KHKY 19.Bölüm

9.3K 706 88
                                    

15660 🤍

Destek olan herkese teşekkürler!Desteklerinizi eksik etmeyiniiz!

Keyifli okumalar! 🌼

İnsan doğası gereği her şeye alışırdı. Varlığa, yokluğa, yoksulluğa, kayıplara... Her şeye alışırdı. İnsan bir kere ölümlere alışırdı. Unutmazdı ama alışırdı. Yanının boş kalmasına, o kişinin yüzünü fotoğraflardan başka bir yerde göremiyor oluşuna, bir daha nefesini ensesinde hissedemiyor oluşuna... Acı geçmiyor, hatta belki gün geçtikçe seninle birlikte daha da büyüyordu fakat öğreniyordun. O acıyla yaşamayı öğreniyordun.

İçime derin bir nefes çekerek birkaç saniye bekledim ve yutkundum. Artık bir yaşını doldurmuş olan kızımın tombul yanaklarına öpücükler kondurdum. Kokusunu içime çekerek önümdeki tabaktan ağzına peynir verip yutmasını bekledim. Gökalp koştura koştura yanımıza gelerek kardeşini sıka sıka öptü. Zeynep bu sevgi selinden hoşlanmamış olacak ki anında dudaklarını büktü. Başımı arkaya doğru atıp gelecek sesli ağlamayı bekledim. Fakat aradan birkaç saniye geçmesine rağmen beklediğim şey olmayınca, hatta tam zıttı kahkaha sesleri duyunca şaşkınlıkla tek gözümü açarak başımı kaldırdım. Görkem elinde Zeynep'in en sevdiği oyuncağıyla kardeşini ağlamaktan vezgeçirmiş, üstüne güldürmeyi bile başarmıştı. Nefesimi sesli bir şekilde üfleyerek gülümsedim. Görkem ve Gökalp de sonunda oyunlarına ara vermiş olacaklardı ki masaya oturdular. İkisi de birbirleriyle uğraşa uğraşa ve arada benim uyarılarımdan etkilenerek düzgün bir şekilde kahvaltılarını yaptılar. Onlar kahvaltılarını yapana kadar Zeynep' de kahvaltısını bitirdiği için önce ikizlerin giyinmesine yardım edip, daha sonra onlara rahat durmalarını tembihleyip yan odaya geçtim. Dolaptan Zeynep için de kıyafet seçip çıkardım ve pusetinde sessiz sessiz beni izleyen kızıma döndüm.

"N'oldu annem ?"

Zeynep onunla konuştuğumu anlayarak heyacanla bacaklarını hareket ettirdi ve ellerini birbirine vurdu. Bu haline gülümsediğimde hissettiğim eksiklikle gülüşüm hafif sekteye uğrasa da hızla gülüşümü tekrar büyüttüm. Ellerimi minik bedeninin üzerinde gezdirip tam karın boşluğunda durdurdum ve onu gıdıkladım. Zeynep'in kahkaları odayı inletirken bende ona katıldım. Tıpkı babasının gıdıklandığı yerden gıdıklanıyordu ve bu saçma bir şekilde beni mutlu ediyordu.

Ellerim yanlışlıkla değdiği karın boşluğunun geri çekilmesiyle şaşkınca Alper'e baktım.

"Alper ?"

Alper yakalanmış olmanın verdiği sıkıntıyla bakışlarını bana çevirdi. Gülmemek için kendimi zor tutarak daha çok yamacına sokuldum.

"Sen karnından gıdıklanıyor musun yoksa ?"

Alper nefesini sesli bir şekilde vererek bakışlarını ben hariç odanın her yerinde dolandırdı.

"Belki."

Ellerim karnına giderken tek eliyle iki elimi de yakaladı.

"Güzelim yapma."

Alt dudağım saniyeler içinde değişen ruh halimle sarkarken üzüntüyle iç çektim.

"Sadece gülüşünü görmek istemiştim." diye mırıldandım.

"Kahkalarını seviyorum."

Alper tereddüt etmeden ellerimi bıraktı ve kollarını iki yana açarak yattığı yatağa daha da yayıldı.

"Tamam hadi, ne istiyorsan yap."

Heyecanlı gülümsemem saniyler içinde geri gelirken ellerim karın boşluğunu değil de boynunu buldu. Ellerimi boynuna sarıp başımı göğsüne koydum.

Kahvenin Hatırı Kırk Yıl (Tamamlandı)Where stories live. Discover now