KHKY 23.Bölüm

9.8K 707 127
                                    

28260 🤍

Git gide büyüyoruz! Destekleriniz o kadar mutlu ediyor ki beni... 142 oy 🥺 Bir de yorum rekorunu kırmışız vallaha! 95 yorum gelmiş 😏

Bu arada bölümün bir kısmını otobüslerde yazdığım için ve daha fazla bekletmek istemediğimden kontrol etmediğim için aralarda kopukluklar varsa affola 🌼



Derin bir nefes alarak yanımdaki kanepede oturan adama döndüm. Evimizi sanki ilk defa gelmiş gibi inceliyordu. Ayla annem Alper'i gördüğünde bayıldığı için Ahmet babam, annem ve babam hastaneye gitmişlerdi. Ahsen ve Azra abilerini gördükleri an bir süre şaşkınlıktan sessiz kalsalar da ilk şoku atlatır atlatmaz abilerine sarılmışlardı. Fakat saat geç olduğu için Alper'in de ısrarıyla misafir odasına yatmaya gitmişlerdi. Tuğrul yol boyunca inanamıyormuş gibi arkasını dönüp dönüp Alper'e bakmış, eve gelene kadar neyseki hâlâ yaşadığına ikna olabilmişti. Çocuklar biz gelene kadar uyumuştu. Yarın sabah onları büyük bir sürpriz bekliyordu. Gerçi bizde yarın sabah Alper için ne olup olmadığını anlamak adına kontrol için hastaneye gidecektik.

Alper'e dönüp yerimde kıpırdanarak bir şey söyleyeceğimi belli ettim. Alper yanındaki hareketlilikle etrafta olan bakışlarını bana çevirdi.

"Acıkmışsındır. Yemek hazırlayayım mı sana ?"

Alper bakışlarını yüzümden çekmeden başını salladı.

"Olur," diye kısık sesle mırıldanıp peşimden ayağa kalkarken devam etti.

"Bende sana yardım edeyim."

Alper beni takip ederek mutfağa geldiğinde masaya yaslanarak birazda mutfağı inceledi. Ben yemek için malzemeleri çıkartırken bakışlarını malzemelerde gezdirip yandan bana baktı.

"Belki evliyken yaptığımız şeyleri tekrarlarsak hatırlamama yardımcı olur." Bakışlarımı ona çevirip alt dudağımı büktüm.

"Olabilir."

Alper önümdeki biberi kendi önüne çekip doğramaya başlarken bir taraftan da konuşuyordu.

"Evliyken en çok ne yapardık mesela ?"

Tezgahın diğer ucundaki domatesi önüme çekerken aklıma ilk gelen şeyi düşünmeden söyleyiverdim.

"Çocuk."

Alper cevabıma sesli bir şekilde gülerken hafif kızaran yanaklarımla ona baktım.

"Dördüncü mü ?"

Alper'e ters bir bakış atıp gözlerimi devirerek önüme döndüm.

"Hayır tabii ki. Boş bulundum bi an sadece."

Alper az önceki cevabıma hâlâ gülerken içeriden gelen ağlama sesiyle ellerimi mutfak havlusuna sildim.

"Ben bir Zeynep'e bakıp geleyim."

Aceleci adımlarla kızımın odasına girdiğimde önce ışığı açtım. Işıkla aydınlanan oda ilk başta gözlerimi alsa da, kızımın kızarık gözlerini görmemle beklemeden yerini bildiğim yatağa ilerledim. Zeynep hemen kucağıma gelmek için kollarını uzattığında şefkatle gülümseyerek onu kucağıma aldım. Beni görmeyeli saatler olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda çok bile dayanmıştı.

Zeynep'i kucağıma aldıktan sonra onu teselli ede ede mutfağa geçtim. Kızım ilk defa babasıyla tanışacaktı.

Heyecanla iç çekerek mutfağa girdiğimizde Alper'in bakışları direkt Zeynep'i buldu. Zeynep kokumla sakinleştiği için gayet uslu bir şekilde duruyordu. Alper hayranlıkla bakışlarını Zeynep'in üzerinde gezdirip iki parmağının dışıyla yanağını okşadı. Ben heyecanla onları izlerken Zeynep kendini geri çekerek sineme saklanmayı tercih etti. Alper'in yüzündeki gülümsemenin gölgelendiğini görünce aceleyle konuştum.

Kahvenin Hatırı Kırk Yıl (Tamamlandı)Where stories live. Discover now