🔞🔞🔞
---
dün akşam*
"Sehun, sen de ergenliğe girdin mi?"
Üzerimdeki bedenin sorusuna karşılık kaşlarım havalandı. Evet, Kim Jongin üzerimdeydi. Odama girdiği an beni sırt üstü uzanık görünce bu pozisyonu kaçırmayarak pıtı pıtı gelip üzerime çıkmıştı. Elbette ki ses etmiyordum. Şu anki halimizden hiç muzdarip değilim. Ama sorusu biraz akıl çeldiriciydi. Utanmaya başladığımı hissettim. Çünkü Jongin ergenliğe girdiğinde -daha doğrusu kendi kafasında ergenliğe girmeyi ilk mastürbasyon yaptığı an olarak alıyor- koşarak gelip bana söylemişti. Benden hiçbir şey saklamıyordu. Canım, karamelim.
"Bu soru nerden çıktı şimdi?"
Öyle ki uslu uslu üzerimde uzanıyordu. Birbirimize sarılmış vaziyetteydik. Ağırlığını tamamen üstüme vermemeye çalışıyordu ve çok tatlıydı. Sessizdik. Bu sessizlik içinde hem kalp rahatlığımız hemde hiç susmayan düşüncelerimiz vardı. Demek ki Kim Jongin benim hakkımda düşünüyordu. Canım, esmerim.
"Neden ya?"
Sitemkâr ses tonuyla gözlerim kırpıştı. Haliyle iç sesim onunla ilgili pıtırcık şeyler söylüyordu.
"Ben sana 10 yaşımda testislerim büyümeye başladığında bile söylemiş ve hatta göstermiştim."
Benden bir şey saklamıyor derken bundan bahsediyordum. Bu, en sevdiğim huyu olmasına rağmen beni zaman zaman domatese ve bazen patlıcana çevirebiliyor.
"Ama biliyorsun bu konularda ben senin kadar girişken değilim."
Haklıydım. Ama o da haklıydı. Benimle ilgili her şeyi biliyordu, erkekliğe ilk adım olarak hayatıma cinselliğin girmeye başlaması hariç. Ahım şahım bir cinsellik kısmı da yok zaten, sadece iki kere mastürbasyon yaptım bu kadar. Jongin'e olanları konuyu nasıl açıp söyleyebilirim ki?
"Sehun."
Uyarıcı ses tonu. Of. Eller yukarı Sehun ve her şeyi dökül bakalım. Önce derin bir nefes vermekle başlıyoruz.
"Tamam. Evet, girdim."
Kaşlarını çattı. Kızacaksa neden soruyordu ki?
"Nasıl oldu?"
Benimle ilgili her şeye karşı 5N1K sorularını sormak Jongin'in en büyük özelliğiydi. Yutkundum.
"Film izliyordum."
Kaşları bir kat daha çatıldı.
"Bensiz porno filmi mi izliyordun?"
"Hayır!"
Tanrı'm...
"Normal bir aşk filmiydi. Sen o zaman babanın yanına gitmiştin."
Kaşları düzeldi, rahatladım. Kendimi zaten konudan bahsederken olabildiğince kasıyordum.
"Başroller öpüşmeye başladı. Sonra... Yatak sahnesi vardı."
Kalbim gümbürdeyerek atıyordu ve duymaması imkansızdı. Bu durum onun en hoşuna gideniydi zaten. Kalbimin böylesine hızlı attığı vakitlerde kulağını yaslar ve sadece dinlerdi.
"Şeyim şey olmaya başladı."
Gülecek gibi oldu. Gördüm! Nerdeyse gülecekti! Bok kafalı.
"Eee?"
Omuz silkip başımı çevirdim.
"Anlatmıyorum güldün."
"Ama sende penis yerine şey diyorsun, komiğime gidiyor ne yapayım."
