Gitmeliyiz

2.4K 237 313
                                    

Zagreus gülümseyerek "Doğru bir yolla olmasa da bu buluşma sana büyük bir moral vermiştir." dedi.

"Evet, çok güzel oldu." dedim ve Metehan'ın sırnaşmalarına gülen Aksel'i izlemeye başladım.

"Onu çok seviyorsun ama isteğini yerine getirecekler mi?" diye sordu Zagreus.

Kararlılıkla "Tanrı Hades ne istediğimi öğrendi. Eğer yapmazsa karşılarında olacağımı da Olimpos'ta öğrenecekler." dedim.

Zagreus şaşkınlıkla "Titanların yanında mı duracaksın?" diye sordu.

"Tabii ki hayır." dedim.

Zagreus merakla "Tanrıların karşısında duracağım dedin. Bunu titanların yanında olmadan nasıl yapacaksın?" diye sormuştu ki aklımdan geçeni anladı.

"Hayır, hayır, hayır. Aklından tanrılara tek başına karşı çıkmak gelmiyor, değil mi?" diye sordu.

"Tabii ki hayır." dediğimde Zagreus rahatlamıştı ki "Hem titanlara hem tanrılara karşı çıkacağım." dedim.

Zagreus şiddetle bana dönerken "Umarım Aksel'i diriltmeme gibi bir hatada bulunmazlar." dedim.

"Alya titanlar da tanrılar da senin sonunu kolaylıkla getirebilirler." diyen Zagreus'a "Her türlü ölmeyecek miyim?" diye sordum.

Zagreus derin bir nefes verdi ve "Ben de her türlü bir ölüyüm." dedi.

Dediğine şaşırarak ona döndüm.

"Her zaman arkanda olacağım derken şaka yapmıyordum." diyen Zagreus ile tebessüm ettim.

Aksel, "Alya!" diye bağırınca ona döndüm.

"Seni seviyorum!"

Aksel'in kurduğu bu cümle beni gülümsetirken "Ben de seni seviyorum, ölü adam!" dedim.

Aksel yavaşça silikleşerek aramızdan ayrıldığında "Seni çok seviyorum, ölü adam." diye mırıldandım.

Gözümden akan yaşı elimin tersiyle sildim ve Metehan'a baktım.

Küçük bir çocuk edasıyla Aksel ile vakit geçirdi diye havalara uçmuştu.

Umarım planım işe yarar da tanrı Hades, Aksel'i diriltmeyi kabul eder.

Metehan'ın bu mutluluğunu ne kadar bölmek istemesem de "Gitmeliyiz." dedim.

Metehan beni kafasıyla onayladıktan sonra yanıma geldi ve "Şimdi nasıl gideceğiz?" diye sordu.

Zagreus, "Alya'yı yalnız bırakmak mantıklı olmadı. Birimizin yanında durmalı." dedi.

"Benim yanımdayken bir şey olsa koruyamam, ikiniz Arioun ile gidin. Ben de Pegasus ile yola çıkayım." dedi Metehan.

Onun böyle olgunca düşünüp konuşması hoşuma gitmişti.

"Zaten Pegasus ve Arioun sırayla yanında olacak. Güvende olursun." dedim.

Metehan, "Güvende olacağımı biliyorum. Hadi gidin." dedi.

Bu dediğine gülümseyerek Arioun'un sırtına binen Zagreus'un arkasında oturdum.

Arioun, "Sıkı tutunun." demesi ile koşmaya başlaması bir olmuştu.

Hızdan ötürü korkarak Zagreus'un beline sarıldım.

Zagreus, "Hızlı olabilir fakat yolcusunu düşürmez." diyerek beni rahatlatmaya çalışsa da tedirginlik duyuyordum.

Buna rağmen korktuğumu fark eden Zagreus, "Niye bu kadar korkuyorsun?" diye sordu.

Kinayeli¹ bir ses tonunda "Gri kardeşlerden bile daha hızlı bir atın üzerinde koruma olmadan yolculuk ettiğim içindir, belki de!" dedim.

Gri kardeşlerde en azından kemer takıyorduk.

Zagreus bu dediğime gülerek "Gözlerini kapat ve başka şeyler düşün. Yolculuğu daha kısa sürede bitirmiş gibi hissedeceksin." dedi.

Onun dediği gibi gözlerimi kapattım ve Aksel ile olduğum güzel hayaller kurmaya başladım.

Tabii hayallerimde Metehan da vardı. Her yerden çıkıp duran çocuk ruhlu bir Metehan...

"Alya, gözlerini aç." diyen Zagreus ile durduğumuzu hissettim.

Gözlerimi açtığımda Everest Dağı'ndaydık.

"Nasıl?" diye sordum.

Sadece yirmi dakikadır gözlerim kapalı gibiydi.

"Burada boşuna konuşmuyorum." diyerek Arioun'un sırtından inen Zagreus'a "Anladık, birkaç şey biliyorsun." dedim.

Zagreus belimden tuttu ve kaldırarak Arioun'un sırtından inmeme yardımcı oldu.

Arioun, "Ben gidip Metehan'ı getireceğim." diyerek yola çıktığında Zagreus ile yalnız kalmıştık.

Bana karşı bir şeyler hissettiğinin farkındaydım. Yalnız kalmak tuhaf gelecekti.

¹Düşünüleni dolaylı olarak anlatan ve üstü kapalı, dokunaklı, sitemli söz.

Çember Kırılana Dek 2Donde viven las historias. Descúbrelo ahora