Evet, söylediğim gibi istekleriniz benim içindeğerli ama yine kendi yorumum ile eheheh.
Keyifli okumalar ˆּ๋᳝ٞׄ🦋ֻּּֽۣ֬ꦿ
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Seni seviyorum, sadece seni..."
-Sadece Seni-
Duygularımız sonbahar ayında yazdan kalma bir karahindibanın beyaz pamuğu andıran narin yapraklarını rüzgar sayesinde usulca savrulması ve toprakla buluşması gibi savruldu etrafa... Bu savrulma yeni bir yaşamdı, toprakla buluşan her bir yaprak içindeki tohumu toprağa armağan edecek ve kendi mevsiminde tekrar topraktan çıkabilmek, güneş yüzü girebilmek için gün sayacaktı.
Gün sayacak sabrım yoktu, saatler bile fazla gelmişti.
"Bana ait..." Diye fısıldadım, sıcak nefeslerimiz birbirine karışırken bu bizi kesinlikle rahatsız etmiyor hatta aksi gibi bizi rahatlatıyordu.
"Kalbin hızlandı."
"Daha çok hızlandırmaya ne dersin?"
Cüretkar sözlerim ne zaman kapandığını dahi hatırlamadığım gözlerimizi aralamamıza neden olmuştu. Sanki evrendeki tüm renkler onun gözlerinde saklıydı bakmazsam eksik kalırdım, bakmazsam renkler olmazdı renk körü olurdum, bakmazsam göremezdim...
Draco'nun suskunluğunu fayda bilerek dudaklarımı dudaklarına yasladım, bir süre kıpırdamasa bile usulca dudağını aralamış ve onu öpmeme izin vermişti... Gözlerinin usulca kapandığını görmemle beraber bende gözlerimi ağır ağır kapattım bana karşılık vermek için yanan ama hareket etmeyen dudaklarında çölde su arayan bedevi gibi dolandım.
Alt dudağını dişlerim arasına alıp çekiştirmem onun için son nokta olmuş gibiydi, bir saniye geri çekilip gözlerini araladı, göz bebekleri büyümüş mavisi laciverte çalmaya başlamıştı...
Hırsla üzerime doğru eğilip büyük eli ile yanaklarımı kavradı dudakları dudaklarıma sürünürken fısıldamaya başladı.
"Mecbur kalsan bile benden gitme olur mu? Dayanamam..."
Benden cevap beklemeden dudaklarımızı birleştirdi, biraz önce sen benden gitmedikçe gitmem demişti bana, bende mecbur olmadıkça gitmeyeceğimi söylemiştim, ona ithafen kurduğu bu cümle kalbimden yola çıkan temiz kan gibi damarlarım boyunca sürat ile akmaya başladı, esen ılık rüzgârdan çok Draco'nun beni öpüyor olması içimi titretip tüylerimi diken diken ederken anın etkisi ile olabildiğince ona karşılık vermeye çalıştım.
İşini bilen dudaklarına usulca dili eklendi, önce dudaklarımın üzerinde hissettim o iç ısıtan ıslaklığının ardından vahşi bir hayvanın usulca avının inine sızması gibi ağzımın içine sızdı, dili dişlerim üzerinde gezerken dudaklarımdan ağzının içinde kaybolan bir inilti döküldü. Benim sesim Draco'nun sesine karıştı...
