20.Bölüm -Göğsümdeki Kalbin-

2.9K 160 223
                                    


Beğenmeyi ve bolca yorum yapmayı ihmal etmeyin lütfen...

Keyifli okumalar ˆּ๋᳝ٞׄ🦋ֻּּֽۣ֬ꦿ

Keyifli okumalar ˆּ๋᳝ٞׄ🦋ֻּּֽۣ֬ꦿ

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

-Göğsümdeki Kalbin-

Varisin yeri.

Hiç beklemediğimiz bir anda başımıza gelen olayları nasıl bertaraf ederdik? Yada edebilir miydik? Tom ile karşı kaşıya elbette gelecektim, bu konumda olmak beni korkutmuyordu.
-Ama henüz vakti değil- dedi içimdeki ses, doğruydu şu an vakti değildi...

Tom her ne kadar zeki olsada karşısındaki insanı -beni- çok hafife alıyordu, bunun benimle alakalı olduğunu düşünmüyordum açıkçası, Tom her yaşayan varlığı kendinden küçük olarak görüyordu.

Ama tek bir zaafı vardı, Tom sevgi görmemişti....

"Burası neresi? Burada ne işim var benim? Tom, neden buradayız?" Sesimdeki yalancı telaşa inanması çok zor olmamıştı.

"Hadi ama bana korktuğunu söyleme? Karşında aptal yok."

"Anlamıyorum."

Kendimi ondan bir iki adım geri çekerken Tom tek elini hızla sağnak yağmurda yumuşayan toprağa köklerini salan bir çınar ağacı edasıyla benimle atıp yağmurun getirdiği ıslak toprak kokusunu andıran nefesi bana vururken kulağıma doğru yaklaştı.

"Öncelikle," elini saçlarıma atıp geriye doğru savrulmalarını sağladı, saçlarım aynı ağacın sonbaharda etrafa saçılan yaprakları gibi omuzlarımdan belime doğru saçılmış taçın rengini andıran turunculuğunu gözler önüne sermişti. Gözleri bırak saniye kadar saçlarımda dolandı ve biçimli yüzü boynuma eğildi, "kurtulmamız gerek fazlalıklar var." Derken elini hızla kolyeye atıp zinciri yıllanmış olan ağacı yerinden koparırmış gibi kopartak çıkarttı.

"Hey! HE-"

Elindeki kolyeyi süzüp bir kenara fırlattı, bakışları benden birkaç saniye ayrılmıştı diyecektim ki tekrar gözleri bu sefer öfkelenen gözlerime döndü, yüzüme iyice yaklaştı, ani bir manevrayla tek elini ağzıma kapattı bu sayede çığlığımı yarim bırakmıştı.

"Bağırma, bırak gereksiz Malfoy seni kaybettiğini sanıp kıymetini anlasın."

Elini ağzımın üzerinden zar zor çekip "Neden yapıyorsun bunu?" Diye sordum sesimde eğrelti duran bir sözde 'korkmuşluk' tınısı vardı.
Ama zerre korkmuyordum.

Sorumu tamemen es geçerek koyu yeşile çalan hareleri ona kıyasla aydınlığı çağıran parlak yeşil gözlerime usulca tutundu. Gözlerinin gardiyanı olan uzun, kıvrık ve simsiyah olan kirpiklerinin ardından gözlerime okyanusun derinliklerine dalar bir anda ile daldı bir süre susup baktı belki birkaç saniye kadar kısa sürmüştü belki dakikalar geçmişti, bilmiyorum.
Ve nihayet araladı şeftali rengini andıran dudaklarını.

Draco Malfoy İle Hayal Et - VARİS-Where stories live. Discover now