3

28.4K 1.1K 269
                                    

Hangi aptal beni uykumdayken dürtüyo.

Gözlerimi araladığımda gün ışığı gözlerime akın etti ve sırt ağrısı.

Bankta yatarsan öyle olur. Ben sana çimde yat demiştim.

Sus Şakir.

Türtüklendiğimi hatırlayıp kim diye baktım. Allahın malları Buğra ve Burak.

-Ya amk niye uyandırıyonuz?

Burak sinirle kolumdan tutup beni oturur pozisyona getirdi. Buğra yanıma oturduğunda, Burak yüzümü elleri arasına almış bakıyordu.

Buğra - Niye bize gelmedin?

Kafamı aşağıya eğip Burak ın dizlerine baktım. Onların üzülmesinden korkuyordum.

Burak - Hangisi bunları yaptı Alya'm?

Sesi fısıltı bir şekilde çıkmıştı ve yüzümü okşuyordu.

-Sorma, söyleyemem.

O boş insanların yanına gidip kendini paralamasını istemiyordum, çünkü anlamazlardı.

Burak - Tamam söyleme. Başka bi yerinde bişey varmı? Acıyormu?

Burak fısıltı şeklinde konuşurken yanımda olan Buğra sessizce ağlıyordu.

- Fiziksel olarak pek bişey yok ama sözler... Kursağımda kaldı Burak.

Burak - Tamam Alya'm ağlama, geçti.

Beni hızlıca kendine çekip kulağıma fısıldadı.

Burak - Geçti biz buradayız, seninleyiz.

Yüzümde gülümseme oluşurken ona daha çok sarıldım. İyi ki varlardı.

Buğra - Telefonun çalıyor.

Telefonu açıp telefonu kulağıma koydum.

O kadın eve çağırıyordu.

-O kadın, annem eve çağırıyor temizlik yapılacakmış. Neyse ben gider.

Burak - Gitme.

Keşke öyle bir şansım olsa. Kafamı iki yana sallayıp evin yolunu tuttum.

-----

Şuan elimde cam sil ve bez var tüm ev halkı otururken ben temizlik yapıyordum. En çok batan da gülümsüyorlardı.

Şaka maka hepsi bensiz mutlu lan. Eksik hisseden sadece benmişim.

Sarp- Ne bakıyon?

Donmuş bir şekilde onlara bakarken beni fark etmişlerdi. Kafamı iki yana sallayıp cevap vermeden işime devam ettim.

Sarp- Cevap ver.

Barın- Baba takma şunu kıskanmıştır zavallı.

Onları duymuyormuş gibi yapıp işime devam ettim.

Kulağımdan çekilmemle kafamı kaldırdım.

Sarp-Sana bir soru sorduysam cevabını vereceksin.

Yoğkk yaaa.

Şakir güldürme oğlum.

Boğazımdan tutulup sırtımın duvara vurulmasıyla kısıkça inledim. Geçen ki yaralar daha geçmemişti. Hayvan herif nasıl vuruyorsa geçmiyolar.

Sarp- Keşke doğmasaydın. Sen bir hataydı.

Boğazımı daha çok sıkarken nefesim azalıyordu. Ama tek batan sözleriydi. Boğazımı bıraktığında yere düşüp sırtımı duvara yasladım ve derin nefesler almaya başladım.

Gerçek Ailem mi? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin