16

19.9K 947 130
                                    

Gözlerimi araladığımda ilk duvara baktım nedense sık sık nefes alış sesi duyuyor ve aşağı yukarı hareket ediyordum. Hafif geriye çekildiğimde Aren in uyuyan yüzünü gördüm. Çok masum görünüyordu ona hafif gülümseyip öbür tarafıma baktım. Oradada Barlas vardı benim polis adamım.

Aren in göğsünden çekilip başımı yastığa koydum ve Aren gözlerini araladı.

Aren- Günaydın Alya'm.

Obaaa sese bakk. Nefes nasıl alınıyordu.

Bi de bayıl istersen Alya.

Valla bayılırım Şakir. O ses neydi.

- Günaydın.

Arkamdan homurdanmalar gelirken arkamı döndüm.

Barlas- Hani bana günaydın miniğim.

Ona gülümserken hafif kaşlarımı çattım.

-Allah aşkına nerem minik benim. Göz doktoruna götürecem seni. He bu aradada günaydın.

Barlas kıkırdarken Aren sevgi ve pişmanlık içinde sadece gülümsüyordu. Hızlıca yerimden kalkıp lavaboya girdim.

---

Kahvaltımızı yapmış şuan arabalarda Mardin i geziyoruz yehhhhuu.

Serdar- Burası Mardin Kalesi kızım.

Büyük müş haa.

-Büyükmüş.

Arabayı tekrar çalıştırdığında bir sonraki istikametimizde olan Kayseriye çarşısına gelmiştik.

-Ne kadar değişik şeyler var. Ayy şu güzlemiş.

Lafımı bitirir bitirmez Mert elimdekini aldı ve parasını ödedi.

Mert- Al bakalım.

Poyraz arkada kıkırdarken bende niye böyle bir şey yaptığını düşünüyordum.

Arabalara tekrar yerleştiğimizde dinlenmek, oturmak için Beyazsu ya gelmiştik.

Ebrar - Ayy bugün çok güzeldi.

Serdar- İki güzelimde mutlu ben daha ne isterim.

Biz hemen gülümserken abi tayfasının suratı asıldı.

Poyraz- Vay be buldu tabi iki fıstık gibi hatunu bizi unuttu.

Serdar- Sus bakayım hayta. Sizi eşşek sıpaları.

Bu sefer hepimiz kahkahalara boğulurken Karan konuştu.

Karan - Hadi gidelim artık.

Babam onayladığında hepimiz kalkıp arabaya bindik.

----
Ahmet - Hayde afiyet olsun.

Dedemin bir kaşık almasıyla kaşığını hızlıca alıp ayran çorbama daldırdım. Çorbayı hızlı hızlı içerken ağzıma soğan dolması tıktım.

Onur - Boğulacan yiğenim az yavaş ye.

Kafamı hayır anlamında sallarken ağzımdakini çiğnemeye devam ediyordum.

Hasan- Kıtlıktan çıkmış ya kendileri tabi bolluğu görünce yiyecek.

Çatal kaşık sesleri kesilirken Hasan a döndüm.

- Ondan değil yemekler güzel olmuş o yüzden yiyorum. Ellerinize sağlık yengelerim ve annem.

Hasan- Babası gibi işte sürekli bi laf sokmalar. Anneside düzgün yetiştirememiş.

Şunun boğazına yapışmamam için bi sebep yok şuan.

Selim- Hasan yeter.

Dedem hiç takmayıp hala yemek yiyordu İDOLÜM sün dedeeee.

- Beni bir aile yetiştirmedi kendimi kendim yetiştirdim. Eğer bizden haz etmiyorsan da buyur kapı orada.

Yerinden hızlıca kalkarken yanımdan bi hıçım geçti ve "görüşücez" dedi.

----

Hava kararmış akşam olmuştu. Hepimiz içeride oturuyorduk ve ben sıkıntıdan patlıyodum.

Arden- Alya niye yüzün asık sıkıldın mı?

-Evet psikopat psikolog.

Dememle Erkan abi hışımla ayağa kalktı.

Erkan- Eski günlerdeki gibi gece saklambacı oynayalım sokakta. Oynayacaklar ayağa kalksın.

Evet oynayacaklar Erkan, Volkan, Barın, Hakan, Mert, Poyraz ve ben.

Hızlıca sokağa çıkıp ebe seçtik Volkan ebeydi.

Volkan- Tam eski gün oldu yine ben ebeyim.

Sinirle saymaya başlarken ona gülüp az ilerideki siyah arabanın arkasına geçtim ayaklarım gözükmesin diye de lastik kısmında durdum.

Volkan saymayı bitirdiğinde aramaya başladı.

Volkan- Bu iş fazla uzadı ya hadi çıkın yemin billah sobelemicem.

Gülmemek için kendimi zor tutarken arkadan bi beden hissetmemle dönücekken ağzıma ve burnuma bi bez bastırıldı. Nefes aldıkça bilincim giderken. Gözlerim kapanmadan son bir zekilik yapıp bilekliğimi yere fırlattım.




AKSİYON GELİİYOOORRRRR!

Gerçek Ailem mi? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin